19. asırda başlamış Karadenizlinin fındık 'çile'si

Fındık, Karadeniz bölgesinde 19. yüzyıl öncesinde de üretiliyormuş, ancak bu yüzyılın ikinci yarısında ticari önemi artmış ve yaygınlaşmış. Üretimi yaygınlaşınca fındık, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren çeşitli şekillerde arşiv belgelerine de konu olmuş. Abdurrahman Akdağ bu belgelerden anekdotlar paylaştı.

19. asırda başlamış Karadenizlinin fındık 'çile'si

Fındık, Karadeniz bölgesinde ekonominin ve sosyal hayatın can damarıdır. Aynı zamanda Türkiye’nin en eski ve önemli ihraç ürünlerinden biri. Dünyada birinciyiz üretimde. Ürün çeşitliliğinin sınırlı olduğu bölgede Karadenizlini en önemli geçim kaynağı. Fındığın 19. yüzyıldan önce de tarımı yapılıyormuş bölgede ancak bu yüzyılın ikinci yarısında temel ürün haline gelmiş ve ticari açıdan önem kazanmış. Fındık üretiminin nasıl ve ne zaman başladığı ise meçhul, başlangıçta küçük alanlarda üretildiği anlaşılıyor.

Bölgede üretimi yaygınlaşınca fındık, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren çeşitli şekillerde arşiv belgelerine de yansımış. 1851 yılına ait bir belgeye göre, Boyacıoğlu Serkiz, fındık tüccarı Yazıcıoğlu’na 12.000 kuruş tutarında fındık satarak, karşılığında borç tahvili alır. Yazıcıoğlu bu miktarı zamanında ödemediği için Serkiz parasının verilmesi için valiliğe başvurmuş. Burada dikkat çeken husus üreticinin mahsulünün büyük bir kısmının yok denecek bir para karşılığı yabancı tüccarlara ve onların yerli işbirlikçileri olan Ermeni ve Rumların eline geçmesidir. Bu durumda alıcı daima karlı olmuş, üretici ise ürününü yok pahasına satmıştır. 1853-1855 tarihleri arasında 19 aylık olmak üzere Giresun ve kazalarının fındık gümrük vergisi 127.500 kuruş bedelle Boyacıoğlu Serkiz’e verilmiş. Belgelerde adı sıklıkla zikredilen Serkiz, görüldüğü gibi o dönemde önemli bir figür.

Sürekli el değiştiren bir fındık bahçesi

1859 tarihli bir belgeye göre Trabzon sancağına bağlı Keşap kazasında Ümmühan ve Hafize adlı kişilere miras yoluyla bir fındık bahçesi ve çeşitli araziler kalır. Ancak Keşap kazasının meclis azalarından Abdi İmamoğlu Hüseyin, miri mal diyerek bu fındık bahçesinin gelirini kendine almaya çalışır. Kaza meclisinde görüşülen durum, Abdi Hüseyin’in meclis azası olmasından dolayı bir türlü çözülemez. Bunun üzerine hadise mahkemeye taşınır. Mahkemenin ne karar verdiği ise bilinmiyor.

Başka bir belgeye göre, aynı fındık bahçesi bu defa 1895 yılında Tirebolu kasabası sakinlerinden Ermeni Serkiz tarafından zapt olunur. Hafize bunun üzerine mezkûr bahçenin kendisine geri verilmesi için mahkemenin olaya müdahale etmesini ister. Burada adı geçen Ermeni Serkiz’in bir diğer belgede geçen Boyacıoğlu Serkiz olup olmadığı ise bilinmiyor. Arada 40 yıllık bir fark var.

1871 tarihli Trabzon Vilayet Salnamesi’ne göre, o yıllarda sadece Giresun ve Tirebolu’da kayda değer miktarda fındık bahçesi bulunuyordu. Dolayısıyla belgelere yansıyan adli vakalar da bu bölgelerde yoğunlaşır.

Bu yıllarda bölge açısından ilginç bir gelişme söz konusu. Tarlalar hızla fındık bahçesine dönüşmeye başlar. Bunun en büyük nedeni ise 1853-1856 Kırım Savaşı’ndan sonra bölgeye çok sayıda Müslüman nüfusun göç etmesidir. Göç eden nüfus da tarımla uğraştığından yeni alanlar üretimine açılır ve fındık giderek baskın ürün haline gelir.

Fındık kaçakçıları türemiş

Arşiv belgelerinden fındıkla ilgili kaçakçılık vakaları olduğu da görülüyor. Rusya ile savaş durumunda olduğumuz dönemlerde deniz ticareti yasaklanır Karadeniz’de. Bu yasağa rağmen Anadolu kıyılarından Rusya’ya kaçakçılık yapanlar mevcut. Kaptan Yorgi de onlardan biri. 1854 yılında Yunan bandıralı bir gemiyle Rusya’ya fındık ihraç etmiş. Yapılan ihbarların kaymakam tarafından dikkate alınmaması sayesinde kıl payı kurtulmayı başarmış. Belgelerden Kaptan Yorgi’nin 1858 ve 1860 yıllarında piyasadan yüklü miktarda fındık aldığı ve bunları komisyon karşılığı sattığı görülüyor.

Belgelerden anladığımız kadarıyla cami, köprü, medrese, kütüphane, çeşme gibi sosyal hizmetlere vakıf olarak tahsis edilen fındık bahçeleri de mevcut. Buralardan elde edilen gelirler bölgenin imar, altyapı çalışmaları ve eğitim kurumlarının giderleri için kullanılmış.

Günümüzde Karadeniz bölgesinde fındık üretimi hayatın her alanına müdahale eder. Hayatın akışı fındığa göre şekillenir. Düğünler, şenlikler fındıktan önce veya sonra yapılır. Fındık toplama döneminde insanların başka bir işle uğraştığı vaki değildir.

Abdurrahman Akdağ

YORUM EKLE