Sudanlı Tıp Doktorunun Hatıraları: Drina Köprüsü

Sudanlı tıp doktoru ve yazar Fatih Ali Hasaneyn Muhammed Şerif, 'Drina Köprüsü’nde Balkan Müslümanlarının komünizmden gördüğü baskı ve zulümler anlatıyor. Metin Uygun yazdı.

Sudanlı Tıp Doktorunun Hatıraları: Drina Köprüsü

Dr. Fatih Ali Hasaneyn Muhammed Şerif, samimi, feraset sahibi, dini için mücadele eden, hizmet ehli, gayretli ve daha başka güzel vasıflara da sahip şuurlu bir Müslümandır. 1946’da Sudan’ın Sincar eyaletinin Karakoç şehrinde doğar. 1960’lı yıllarda Yugoslavya’da burslu olarak tıp tahsili görür. Yugoslavya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlar eğitimini. İç hastalıkları ihtisası da Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndedir. 

60’lar, dünyada komünizmin hüküm sürdüğü yıllardır. Komünizmin baskı ve zulmünü en çok İslamiyet ve Müslümanlar görmüştür. Dr. Fatih Ali Hasaneyn, böyle bir dönemde tıp eğitimi için komünizmle idare olunan Yugoslavya’da bulunmuş, Müslümanların yaşadıkları sıkıntılara bizzat şahit olmuş, öğrencilik yıllarında İslam için mücadele etmiştir. O yıllarda hemen hemen bütün Doğu Avrupa’yı gezip görmek fırsatını bulmuş, mücadelesini de öncelikle Bosna’da olmak üzere bütün Balkanlarda yürütmüştür.

Ali Hasaneyn’in hatıraları, Şule Yayınları tarafından 2016 yılında Drina Köprüsü ismiyle yayımlanmış. Eserin tercümesini Yrd. Doç. Dr. Ali Cançelik yapmış. Bunun dışında yine Doğu Avrupa Müslümanlarının ızdıraplarını dile getirdiği başka eserler de neşretmiş yazar.

Bütün dünya Müslümanlarının durumuna ışık tutuyor

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Turan Arslan, Sudan üniversiteleri ile kendi üniversitesinin öğrenci değişimi anlaşmalarını gerçekleştirmek üzere Sudan’a gittiğinde, daha önceden tanıdığı Dr. Fatih Ali Hasaneyn’i Hartum’daki evlerinde ziyaret eder ve sohbet ederler. Bu sohbet esnasında Bosna ile ilgili olan eserlerinin Türkçe’ye çevrilmesini teklif etmiş Ahmet hoca. Fatih Hasaneyn de teklifi kabul etmiş. Böyle ortaya çıkmış bu eser. Ahmet Turan Arslan hocanın, Dr. Fatih Hasaneyn’in biyografisi, eserleri ve çalışmaları hakkında önsöz kabilinden bilgilendirici bir yazısı da yer alıyor kitapta.

Ahmet Turan hoca, Dr. Fatih Hasaneyn’in eserlerinin Türkçe’ye kazandırılmasının öneminden bahsediyor: “Dünyanın her tarafında çeşitli şekillerde zulme uğrayan ve işkence çeken, çoğunluk olsun, azınlık olsun, dünyanın her yerindeki Müslümanların çileleri aşağı yukarı birbirlerine benzer durumdadır. Bu yüzden Dr. Fatih Hasaneyn’in bu eserleri sadece Bosna’daki Müslümanların değil, bütün dünya Müslümanlarının durumuna ışık tutmaktadır. Zira Müslümanların birbirinin derdini dert edinmesi, dinlerinin emridir. Bunu gerçekleştirebilmeleri için de Müslümanlar birbirlerine, bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenmelidir.”

Aliya İzzetbegoviç’le irtibatını hiç kesmedi, savaşta ve devlet kurulurken onun yanında bulundu

Fatih Hasaneyn, daha öğrenciyken İslam’a hizmet için faaliyetlerde bulunur. Birçok tehlikeleri göze alır. Bosna’da ve diğer Balkan ülkelerinde zamanın Müslüman cemiyet önderleriyle, liderleriyle tanışır, buluşur. İslam’a hizmet için neler yapabileceklerini konuşur onlarla. Tanıştığı ve kader ortaklığı yaptığı liderlerden en tanınanı da Aliya İzzetbegoviç’tir. Aliya İzzetbegoviç’le buluşup tanışmalarından sonra teşkilatlanma yoluna giderler. Çeşitli gruplar kurarlar. Bu gruplarda Kur’an eğitimi, İslami kültür, İslam’ı derinlemesine anlama, ibadet ve ahlak konuları yoğun bir şekilde talim edilir.

Müslüman ailelerin doğum, nişan, evlenme, vefat gibi programlarını; Fatih Hasaneyn ve arkadaşları İslam’a hizmet, İslam’ı Müslüman ailelere anlatmak ve daha çok Müslümana ulaşmak, onlara görevlerini, imanın hakikatlerini anlatmak için birer vesile ve fırsat olarak kabul ederler. Bu fırsatlardan da olabildiğince istifade ederler. Bosna Hersek ve Doğu Avrupa’da tercüme faaliyetlerinde bulunur yazar. Önemli gördüğü eserleri büyük maceralardan sonra tercüme ettirip dağıtımını yapmayı başarır. En önemlisi de Kur’an-ı Kerim’i tercüme ettirmesidir. Kitabında tercüme konusunu ilk defa Aliya İzzetbegoviç’in ortaya attığını ifade ediyor Fatih Hasaneyn: “Tercümenin bütün sevabı Ali İzzetbegoviç Beyefendi’ye, kızı Sabina ve yardım eden kardeşlerimize aittir.” Ayrıca tercüme işinde hizmeti dokunanları da isim isim zikrederek hayırla yâd ediyor.

Aliya İzzetbegoviç’le irtibatını hiç kesmemiş Hasaneyn. Bosna Savaşı’nda bulunmuş ve Bosna Devleti kurulurken onun yanında olmuş.

“Bu hatıralar senin değil”

Hasaneyn, bu hatıratında Bosna Müslümanları dışında bütün Balkan Müslümanları hakkında da bilgiler veriyor. Özellikle Bulgaristan’ın Müslümanlara en şiddetli işkence yapan, zulüm ve baskı uygulayan komünist ülke olduğunu belirtiyor. Bulgaristan’ın zulüm ve baskıları da kitabında önemli bir yer tutuyor. Buradaki faaliyetleriyle ilgili olarak bilgiler veriyor. Birkaç defa Türkiye’ye de gelen yazar, Türkiye ile ilgili hatıralarını da kitabında naklediyor.

Fatih Ali Hasaneyn, hatıralarıyla ilgili hislerini ve duygularını da dile getiriyor: “Bir an oluyor, ‘bu hatıralar senin değil’ fısıltıları dolaşıyor zihnimde. Öyleyse bunlar bana emanet ve onları teslim etmem gerek diyorum. Bu duygu ve düşüncelerle seviniyor, ferahlıyorum. Bunları gelecek nesillerin ilim ve irfanına sunmalıyım, zira dinleyen anlatandan daha şuurlu olabilir.” Bu söz, duygu ve düşüncelerle emaneti yerine getiriyor.

İslam’a hizmetin her devirde ayrı bir zorluğu, meşakkati ve karakteristiği vardır. Fatih Hasaneyn’in hatıratı da, o dönemin hizmet ve mücadele karakteristiğini yansıtıyor. Fatih Hasaneyn’e, Allah’tan sıhhat, afiyet ve ömrüne bereket diliyoruz.

Fatih Ali Hasaneyn Muhammed Şerif, Drina Köprüsü, Şule Yayınları.

Metin Uygun

YORUM EKLE