Nurettin Durman kimi bekliyor? Godot'yu mu?

Şair Nurettin Durman antoloji, deneme, anı, hikâye derken tekrar şiire döndü. "Seni Beklerken Cancağızım Ben Böyle" müthiş bir kitap...

Nurettin Durman kimi bekliyor? Godot'yu mu?

Nurettin Durman antoloji, deneme, anı, hikâye derken tekrar şiire döndü.

Şair Lirik Şiirler alt başlığı ile sadece şiire değil; aşka, hüzne, melankoliye, kısacası iflah olmaz insanlık durumlarına dönüş yaptı. Ne güzel! Bir şair için bundan iyisi can sağlığı...

İyi de anlamadığımız bir husus var: Tavşan kanı renginde bir bardak çayı kapaktan ikram eden şair, Seni Beklerken Cancağızım Ben Böyle adlı kitabında kime "Cancağızım" diyor? Doğrusu merak konusu edilmeyecek gibi değil!

Zira;

Ahu gözlü bir dilber bekle derse bekleriz”

“Neyi bekliyordum?/Bahar gelmişti. Kış geride kalmış, tabiat bütün güzelliğiyle ortaya çıkmıştı. Güzelim ah güzelim. Tedirginliğim, çekingenliğim, emellerim, uzak hayallerim; vebalim ve şairliğim. Bütün bunları ben ne yapacaktım.”

“Burada, bu İskelede, Beylerbeyi'nde”

“Evet, binlerce defa bekliyorum!

Eğer gelirsen emin ol alnından öpeceğim seni!”

“Böyle giderse kötü şeyler olacak diyorum,

Kötü şeyler olacak: bunları kime söylüyorum,

Kim dinliyor ki beni; derken, yeni uyanmış gibi uykudan

Billurdan damlalar dökülüyor dudaklarından;

Eyvah diyorum, iyice mahkûm edecek beni kendine”

“Başka kim var kapılardan kapılara sürünerek gitmiş olan benim gibi?

………..

gibi mısralara imza atan şairin Godot'yu beklemediği ortada. Öyleyse kimi bekliyor? Siz de merak etmiyor musunuz?

Cevat Akkanat

YORUM EKLE