el-Gurefü’l-aliyye 10. (16.) yüzyılda yaşamış, tarihçiliği ile meşhur bir Memlük dönemi âlimi olan Şemseddin İbn Tolun’un önemli bir biyografik çalışmasıdır. İbn Tolun bu çalışmayı Hanefî mezhebinin en ünlü tabakat eseri olan Abdülkādir el-Kureşî’ye ait el-Cevâhirü’l-mudıyye fî ṭabakāti’l-Hanefiyye’ye zeyil olarak kaleme almıştır. Yazar, Kureşî’nin derlediği biyografilerdeki eksik bilgileri gidermiş ve onunla aynı çağda ya da sonrasında yaşadığı için eserinde yer almayan Hanefî hukukçularının biyografilerini ilave etmiştir.
Ali es-Seyyid Abdüllatîf tarafından 2015 yılında yüksek lisans tezi olarak “müellif nüshasından” tahkik edilen eser, İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) tarafından uzun ve titiz bir çalışma sonucunda yayıma hazırlanmıştır. Bu kapsamda el-Guref’in tamamı Mehmet Fatih Kaya tarafından tashih edilerek ilmî kontrolden geçirilmiştir. Ayrıca İslam Araştırmaları Merkezi’nin tahkik uzmanları tarafından çalışmaya çok yönlü ilmî katkılar sunulmuş ve araştırmacılara kolaylıklar sağlayacak çeşitli dizinler ilave edilmiştir. Özellikle hukuk tarihi çalışmaları için önemli bir kaynak olan bu biyografik eser, özenli bir tasarımla okuyucunun istifadesine sunulmuştur.
Türkiye baskısı ve yurt içi dağıtımı Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları tarafından yapılmakta olan eserin, yurt dışı baskısı ve dağıtımı Beyrut’ta Darü’r-reyâhîn (Darulrayaheen) yayınevi tarafından yapılmaktadır.
Kitabın takdim ve önsözünü istifadenize sunuyoruz.
Takdim
İslam tarihinin en zengin kaynaklarından biri olan tabakat literatürü, başta ulema olmak üzere birçok sosyal sınıf mensubunu konu edinen bir biyografik yazın türüdür. Bu edebiyat, ilgili dönemler çerçevesinde birey, toplum, kültür, ilim ve fikir dünyası gibi pek çok alanda sosyal tarih araştırmalarına kaynaklık etme potansiyeline sahip, son derece zengin veri içeren bir türdür. Başta Türk coğrafyası olmak üzere Doğu İslam topraklarında yayılan Hanefî mezhebinin; Orta Asya, Hindistan ve İran bölgelerindeki devletlerin ve bilhassa Memlük ve Osmanlı devletlerinin hukuk düzenlerinde çok önemli bir yere sahip olduğunu biliyoruz. Hukukçuların biyografilerine odaklanan mezhep tabakatları bir yazın türü olarak genel tabakat eserleri arasında özel bir konuma sahiptir. Hanefî mezhebinin en büyük tabakat eserlerinden biri olarak niteleyebileceğimiz Kureşî’nin el-Cevâhirü’l-mudıyye adlı çalışması, içerdiği binlerce biyografi ile herhalde bu mezhebin hukukçuları ve hukuk tarihi üzerine en zengin bilgileri içeren bir eserdir. Yazıldıktan sonra en sık kullanılan biyografi kaynağı haline gelmiş olan bu eser üzerine birkaç tamamlayıcı zeyil çalışması da yapılmıştır.
İbn Tolun’un elinizdeki el-Gurefü’l-aliyye adlı çalışması, bir Memlük dönemi âlimi ve tabakat müellifi olan Kureşî’nin derlediği biyografilerdeki eksik bilgileri tamamlamayı hedeflemiş, ayrıca Kureşî’nin çağdaşı ve ondan sonra yaşayan hukukçuların biyografileri ile zenginleştirilmiştir. İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Tahkik Birimi, Türk İslam tarihinin değişik dönemlerine ait eserler arasından son derece titiz bir çalışma sonunda seçerek yayıma hazırladığı eserlerde özellikle Türk İslam tarihine ışık tutacak çalışmalara öncelik vermektedir. İbn Tolun’un bu çalışmasının yayımlanması, önemli bir kaynak olarak bir taraftan Memlük-Osmanlı sosyal ve hukuk tarihi çalışmalarına katkı sunarken diğer yandan Hanefî hukuk okulunun önemli biyografi kaynaklarından birini daha gün yüzüne çıkarmış olmaktadır.
Önsöz
Âlemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun. Peygamberlerin önderi Muhammed Mustafa’ya, ailesine ve ashabına salatüselam olsun. Hanefî mezhebi âlimlerinin biyografilerini toplayan birçok el yazması eser olmasına rağmen bu alanda matbu eserlerin azlığı dikkatimi çektiğinde yazma eser kütüphanelerinde ve yazma eser kataloglarında tahkik edilmeyi ve gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen önemli bir Hanefî tabakat kitabını araştırmaya koyuldum. Araştırmalarımın sonunda tarihçiliği ile meşhur âlim Şemseddin İbn Tolun’un (ö. 953/1546), Hanefî mezhebi biyografi eserlerinin ilklerinden sayılan Abdülkādir el-Kureşî’nin (ö. 775/1373) el-Cevâhirü’l-mudıyye’sine zeyil olarak yazdığı el-Gurefü’l-aliyye’yi tahkik etmeye karar verdim. Eserin bir kısmını, müellif nüshasını esas almak suretiyle Kahire Arap Araştırmaları ve Çalışmaları Enstitüsü’nde yüksek lisans tezi olarak tahkik edip 8 Haziran 2015 tarihinde yüksek derece ile mezun oldum.
İbn Tolun, eserin telifinde Kureşî’nin eserindeki bölümlendirmeye ve biyografilerin alfabetik sıralamasına benzer bir sistem takip edeceğini ifade ederek kitabını -yedi bölümden oluşanbir mukaddime, eserin ana metni ve -bazı faydalı konuları içeren- bir hatime şeklinde planlamıştır. İbn Tolun, önceki âlimlerin biyografilerinin yanı sıra, Kureşî’nin kendi çağdaşı olan -ve eserinde yer vermediği- âlimlerle onun vefatından kendi dönemine kadar yaşamış olan âlimlerin biyografilerine de yer vermiştir. O, bu bilgileri çeşitli kaynaklardan istifade ile eserine eklemiştir ki, bu kaynaklardan bir kısmı elimizde bulunmamakta ve kayıp olduğu düşünülmektedir.
İbn Tolun biyografilerde; âlimler, öğrencileri, telif ettikleri eserler, biyografi sahiplerinin hocalarından okudukları eserler, onlara ait şiirler, vecizeler ve görüşlere yer vermektedir. İbn Tolun’un, bu âlimlerin -ister kendi telifleri isterse başkalarının eserlerini istinsah şeklinde olsun- el yazılarıyla yazdıkları ve kendisinin bizzat gördüğü eserlere dair bilgiler de vermesi, eserinin bibliyografik açıdan ansiklopedik bir değere kavuşmasını sağlamıştır. Onun çok fazla kaynaktan istifade ederek sunduğu bu biyografiler sadece tabakat ve tarih kitaplarından değil, bunların yanı sıra yazmalarda kaydedilmiş olan semâ kayıtları ve hatta derkenar kayıtlarından da elde edilmiştir. İbn Tolun bu eserinde, yaşadığı dönemdeki âlimlerin biyografilerini de derlemiş, diğer tabakat kitaplarından farklı olarak çağdaşı olan hocalarına, akranlarına ve öğrencilerine dair yeterli bir biyografi sunmaya çalışmıştır. Biyografilerini işlediği şahıslarla bağlantılı olarak, özellikle Bahrî Memlükleri’nin sonu ve Burcî Memlükleri’nin başlangıcından Memlük Devleti’nin sonuna kadar olan dönemde (784-932/1382-1525) ve Osmanlı hakimiyetinin başlarında cereyan etmiş tarihî hadiselere de kitabında yer vermiştir.
Son olarak, bu eseri yayımlamayı kabul ettiği için Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi’ne ve eserin ilmî tashihini gerçekleştiren Mehmet Fatih Kaya’ya teşekkür eder, bu çalışmayı yalnızca kendi rızası için yapılmış bir çalışma olarak en güzel şekilde kabul etmesini Cenâb-ı Allah’tan niyaz ederim. O ne güzel mevla, ne güzel yardımcıdır.
Ali es-Seyyid Abdüllatîf