"Bu İbrahim'in dinidir; kana susamış tanrıların, mazoşistlerin ve işkencecilerin değil.
İnsanın mükemmelliğe ulaşmasının, bencillikten ve hayvani arzularından kurtulmasının hikayesidir yaşanan.
İnsanın daha ulvi bir makama ve aşka; ve bilinçli bir insan olarak sorumluluklarını yerine getirmesine engel olacak her şeyden azade olduğu bir iradeye yükselişidir...
...Hikaye, bir koçun kurban edilişiyle sona eriyor.
Bu, Yüce Allah'ın tarihin en büyük insan trajedisi sonuna ilişkin dileğidir - birkaç aç insanı doyurmak için bir koç kurban etmek.
Sen de İbrahim gibi kendi İsmail'ini getirmelisin Mina'ya.
Senin İsmail'in kim? Ancak sen bilebilirsin, başkası değil.
Belki eşin, işin, yeteneğin, gücün, cinsiyetin, statün vs.
Ne olduğunu bilmiyorum ama İbrahim'in İsmail'i sevdiği kadar sevdiğin birşey olmalı.
İsmail'in yerine geçecek koçu (fidye) sen tespit etme, bırak Allah sana yardım etsin ve bir hediye olarak göndersin.
Ey "Hakk'a teslim olan", "Allah'ın kulu"!
Hakikatin senden istediği şey, işte budur.
Budur "imanın daveti", "risaletin mesajı".
Bu senin sorumluluğundur, ey "sorumlu insan"!
Ey "İsmail'in babası"!
"İsmail'ini öldür"!
"Kendi ellerinle kurban et"!"
Cesur Küçük, Ali Şeriati'nin, Hacc kitabından alıntıladı