Balkan müziğini birçok insan ülkemizde akordiyonla çalınan sevdalinka müziklerinden ibaret zanneder. Biraz daha Orta Avrupa’yı tanıyanlar Dino Merlin’i tanır belki… Fakat İngiltere’nin Beatles’ı varsa Bosna Hersek’in Plavi Orkestar’ı, İndex’i, Crveni Jabuka’sı var. Bizim MFÖ’müz varsa Bosna Hersek’in Zaprono Puşenja’sı var. Hatta buralardaki Türkiyeli öğrencilerin Ahmet Kaya dinleyesi geldiğinde Djordje Balaseviç dinledikleri söylenir. Biz de 80’ler Yugoslav müziği hakkında bir yazı dizisi hazırlamaya karar verdik. Evvela "Mavi Orkestra" adıyla savaş öncesinde Bosna Hersek ve civarını sallamış Plavi Orkestar grubunun hikâyesi ile Yugoslav müziğinin serencamını anlatmaya başlıyoruz.
Plavi Orkestar… Yani Mavi Orkestra… Bir nesil onların şarkılarıyla âşık oldu, onların şarkıları ile eğlendi ve yine onların şarkılarıyla “Faşizme hayır!” diye haykırdı. Onlar, 80'li yılların Yugoslavyası’nda genç olanların hayatlarına damga vurmuş 4 arkadaş. Albümleri beş milyonun üzerinde satan, dünyanın dört bir yanında bin beş yüzün üzerinde konser vermiş 4 Bosnalı müzisyen.
Balkanlar'ın çocuk yüzlü bu dört müzisyeninin yıllar içinde bir ikon hâline gelmiş efsane adamı ise Saşa Loşiç… Milyonlar, onu "Loşa" takma adıyla ve yıllardır kafasından çıkarmadığı şapkasıyla tanıdı. Hayranları ne saçlarını yandan örüp “Suada” şarkısını söylediği konserlerini ne de “ Bolje biti pijan” klibini unuttu.
Yugoslavya’nın bebek yüzlü müzisyeni
Bugün şansınız yaver giderse Saşa Loşiç’i Saraybosna’da Başçarşı’da kahve içerken görmeniz mümkün. Aslında zorlamanıza da gerek yok; zira katedral, cami ve sinagog üçgeninin köşesindeki Havana Kafe’yi grubun diğer üyeleri işletiyor. Bir telefon açmalarını rica ederseniz Loşa, o civarda ise kırk yıllık arkadaşınız gibi mekâna geliyor ve bu 4 eski Yugoslav serserisinin asil macerasını dinlemeye başlıyorsunuz.
Saşa Loşiç 20 yaşında çıktığı sahnede yıllar içinde olgunlaştı. Bosna Hersek’te doğmuştu. Ancak savaş rüzgârı onu Slovenya’ya sürükledi. Silahlar sustuğunda Plavi Orkestr’nın 4 yakışıklısı, tekrar bir araya geldi ve sahnelere geri döndü. Yugoslavya’nın bebek yüzlü müzisyeni Saşa Loşiç aynı zamanda yüzü aşkın film ve tiyatro oyununu besteleri ile renklendirdi.
Saşa Loşiç, bugünlerde Saraybosna, Ljubjana, ve Hvar adası arasında günlerini geçirmekte. Plavi Orkestar, Loşa’nın bir konser sonrası girdiği bunalımdan sonra müzik hayatlarına on yıl ara verir. On yıl sonra bir dağ evinde toplanan grup, şömine başında çalmaya başlar ve fark ederler ki aslında yeni albüm çalışmalarının içindeler ve 2012 yılında çıkardıkları “Sedam” albümü böyle doğar. Ve bu albüm tüm eski Yugoslavya bölgesi müzik tarihinde üzerinde en çok çalışılan albüm olur.
“Bir daha asla o kadar cesur olamadım”
Plavi Orkestr’nın “Faşizme hayır!” şarkılarının ne hikmettir ki Yugoslavya’da patlamasıyla birlikte birkaç yıl içinde Faşizm bu bölgede savaş başlatır. Gurubun solisti Saşa Loşiç, nam-ı diğer Loşa o dönemi yakın zamanda verdiği bir röportajda şöyle anlatıyor: “O şarkı hep çok ilginç yorumlar aldı. Ve beni şaşırttı. Biz, yarım milyon albüm satmış bir gruptuk. Yabancı basın bizi, Balkanlar’da tarih yazan ‘Demir perdenin ardındaki Beatles’ olarak tanımlıyordu. Gerçekten öyleydi. Sokakta yürüyemezdik, postacı her gün bir çuval mektup, tur şirketleri kapımıza insanları getirirdi, telefon hiç susmazdı. Yani popülerleştikçe iş amacından saptı. Grup olarak bu tatlı ilgiyi kırmak istedik. Genç kız grubu olmadığımızı göstermek istedik belki de. Başka şeyler konuşmak istedik. Batı’da olsaydık bu, bir intihar olabilirdi. ‘Faşizme Ölüm’ adlı bir albüm yaptık. Antifaşizm üzerine kurulmuş bir ülke olan Yugoslavya’da bile bu albüm büyük sorun yarattı. Faşizm'i hangi içerikte kullanırsanız kullanın, hep tepki çeker. Muhalefet için rejim yanlısı, rejim için muhalefet yanlısı olduk bir anda. O dönemde içimize büyük bir endişe yerleşti ve hep orada kaldı. Aldığım tepkilerle benim yaratıcılık kanatlarım kırıldı. Bugün bile sonuçlarını hissediyorum. Bir daha asla o kadar cesur olamadım.”
Grup hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenlere Pjer Zalica’nın “Orkestar” belgeselini tavsiye edebiliriz. Zalica, belgeselinde son dönem Yugoslavya tarihini, Plavi Orkestar’ın yükselişi ve sonrası ile iç içe anlatıyor.
Nevra Neretva