Kavaya'da yalnızca bir cami kaldı

Arnavutluk’un ortasındaki Kavaya kenti Osmanlı döneminde Kavalye olarak anılıyordu. Kent, o dönemde çok sayıda mimari esere sahipti. Ancak bu eserlerin çoğu günümüze ulaşmadı. Geriye kalan az sayıdaki eserden biri kentin tek camii olan Kubbeli Camii.

Kavaya'da yalnızca bir cami kaldı

Kavaya,  Osmanlı’dan kalma Türkçe adıyla Kavalye, Arnavutluk’un önemli şehirlerinden biri. Bugün başkent Tiran'a bağlı olan şehir, İliryalılar tarafından kuruldu. Romalılar tarafından da yönetildiyse de şehir en büyük gelişimini Osmanlı döneminde yaşadı.

Konumu itibariyle önemli bir ticari merkezi olan şehir, Osmanlı döneminde orta Arnavutluk’un en büyük tarım merkezlerinden biri haline geldi. Evliya Çelebi'nin de Seyahatnamesi’nde şehirde, 1670 yılında 401 taş ev, 4 cami, 2 mescit, ve 2 medresenin varlığından bahsediliyor.

Malesef bu eserlerin büyük kısmı günümüze ulaşamadan yıkılsa da ayakta kalmayı başaran nadir eserler de var. O nadir eserlerden biri Kubbeli Cami. Mabed, 1735 – 1736 yılları arasında Kavalyeli Ali Haydar Bey tarafından inşa edildi. 


Aynı yıllarda yanında bulunan saat kulesi ve bir hamam da yaptırıldı. Arnavutluk’un milli kültür simgesi olan cami ve saat kulesi 1967 yılında Enver Hoca’nın katı rejimi tarafından tahrip edildi.Geriye sadece sütunları ve kirişleri kaldı.

Şehrin merkezinde bulunan Kubbeli Cami 2000’li yıllardan sonra vatandaşların katkılarıyla yeniden yapıldı. Fakat Osmanlı’dan kalan sütunlar yıkılmayarak korundu. Günümüzde Kavaya'nın tek cami olan yapı ibadete açık. Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde adı geçen 4 cami, medrese ve mescitlerdense eser yok.

YORUM EKLE