Ötüken Neşriyat’tan Namık Kemal’in Yavuz Sultan Selim adlı eseri basıldı. Dördüncü baskıda. Kitap ilk olarak 1968 yılında hazırlanıp basılmış. Kitabı hazırlayan ise Ahmet Yücel, nam-ı diğer Zaptiye Ahmet.
Ötüken Neşriyat’tan çıkan Yavuz Sultan Selim, bize aslında hepimizin kulaklarında bazı kırıntıları bulunan Yavuz Sultan Selim’in Namık Kemalce aktarımını sunuyor. Namık Kemal tarihi bazı şahsiyetler hakkında risaleler yazmış birisi. Dönemine geçmişin ihtişamını hatırlatmak adına yazılan bu eserlerden en önemlisi Yavuz’un hayatını anlatan bu kitaptır denilebilir. Çünkü Namık Kemal’in Yavuz’a ayrı bir sempatisi vardır ve onu “Şu devlet-i muazzama-i Osmaniye’nin en büyük adamı Sultan Selim’dir” diyerek hayırla yâd eder.
Namık Kemal’in bütün tarihi biyografilerinin bel kemiği denilebilir bu eser için. Eserde Yavuz’un kısa ömrüne sığdırdığı büyük eserlerin ihtişamı sindirilmiş. Namık Kemal genel olarak dönem tarihçilerinin ve mensubu olduğu Osmanlı devletinin köklerinden gelen hafızanın aktarımını gerçekleştirmiş kitapta. Kitabı hazırlayan Ahmed Yücel kitabı açıklayıcı notlar ile oldukça zenginleştirmiş. Bazı sayfaların sadece Ahmed Yücel’in açıklama notu ile dolu olduğunu görünce hazırlayanın emeğini bir kez daha takdir ediyorsunuz.
Gök ekini biçmiş gibi...
Ötüken Neşriyat’ın bu kitabı daha evvel 1968 yılında yayınlamış. Erken yaşta kültür dünyasından ayrılan Ahmed Yücel’in son çalışmalarından olan bu kitabın yeni baskısının yapılması günümüz gençleri için önemli. Bir diğer önemli husus ise Ahmed Yücel’in tanınması. Tam bir Osmanlı hayranı olan Ahmed Yücel, “Zaptiye” lakabını haksızlıklara tahammül edemeyip müdahil olmasından edinmiştir. Necip Fazıl’ın “Kim var diye sorulduğunda, sağına, soluna, arkasına bakmayacak bir gençlik” diye tasvir ettiği bir neslin mensubudur Ahmed Yücel. Sezai Karakoç da anılarında Zaptiye Ahmet'ten bahsediyor. Daha 27 yaşındayken mide kanamasından vefat edene kadar, Latinize ettiği birkaç eser ile maziyle kopan bağları hatırlatmaya çalışmıştır. Ömrü daha fazla olsa idi Türk kültürü adına çok büyük eserler vereceği kesin olan Ahmed Yücel, yine de, kısa ömrüne çok faydalı işler, hafızalarda halen yaşayan mümtaz bir duruş nakşetmiştir.
Ahmed Yücel kitabı sadeleştirerek aktarmış. Bu sebeple kitabın okunması kolay kılınmış. Döneminde bir furya olan uydurmacılık belasının yarattığı afazi topluma, mümkün olduğunca Namık Kemal’in üslubuna dokunmadan sadeleştirilerek aktarılmış metin.
Kitaba güzellik katan bir diğer unsur kitaba serpiştirilmiş Yahya Kemal’in “Selimnâme”si. Yavuz’un hayatıyla eş olarak dercedilmiş şiirin bölümleri kitaba bir musiki katmış.
Ahmed Yücel’in duasını da hem güzelliği hem de bu yazının kemale ermesi için buraya alalım: “Her iki Kemâl’ler için de Sultan Selîm-i Evvel’i yâda vesile olukları için Bari-i Taâlâ’dan rahmetler diler, bizlere de onların hayal ettikleri dünyayı nasip etmesini niyaz eyleriz.”
M. Murtaza Özeren duaya Ahmed Yücel’in de dahil edilmesini istirham ederek yazdı