Çocukluğun arşivi: Resimli Hayal Ansiklopedisi

''Resimli Hayal Ansiklopedisi''; küçük bir çocuğun, harika bir dedenin ve güzel zamanlarda yaşanmış bir çocukluğun hikâyesi. Çocukluğumuza ait yitirdiğimiz, unuttuğumuz, gözümüzün önünden nedense kaybolup giden, ‘ne güzeldi ama’ diyerek andığımız ne varsa hepsi bu kitapta. Uğur Şener yazdı.

Çocukluğun arşivi: Resimli Hayal Ansiklopedisi

Resimli Hayal Ansiklopedisi; küçük bir çocuğun, harika bir dedenin ve güzel zamanlarda yaşanmış bir çocukluğun hikâyesi.

Kahramanımız Şemsi Yıkarsu; annesi, babası ve serçelerle bile dost olan dedesiyle birlikte yaşamaktadır. Şemsi’nin çocukluk arkadaşı Emre ve Sadık Dede’nin arkadaşları kitaptaki diğer kahramanlarımız. Bu gizemli tonton dedeleri çok tanımasa bile sevmektedir Şemsi. Onlara bir isim bile bulmuştur: Kırk Kalemşörler.

Büyükler gibi, kalbinden gelen sesi bastırmaya çalışmayan bir çocuktur Şemsi. Büyüklere benzeyen yönleri de yok değildir hani. “Büyüklerden aldığımız en büyük tutku biriktirme hırsıydı ama biz biriktirdiklerimizle, uçsuz bucaksız hayal güçlerimizle büyüklerden daha çok eğlenirdik” diyor, topladıkları gazoz kapakları, futbolcu ve araba kartları, parlak kağıtlar ve oyun kartlarını düşündükçe.

Fazlasıyla akıllı ve hayal kurmayı seven kahramanımızın bir sorunu vardır. Gölgelerden korkan kahramanımız bunu bir türlü kimselere anlatamaz. Fakat Sadık Dede torununun bu durumunu anlar. Ona yardımcı olabilmek için eski bir dostunun kapısını çalar. Paldır Küldür Sirki’nde (ki bu sirke palyaçolar giremez) çalışan Hayali Dede’den Şemsi’yi yanına almasını rica eder. Hayali Dede’nin tek bir şartı vardır. Onun yanında kalabilmek ve gölge sanatıyla uğraşmak için daha önce hiç televizyon izlememiş olmak gerekir.  Çünkü “Televizyon çocukların hayal gücünü köreltmekten başka bir işe yaramaz.” der Hayali Dede. 

Her sabah çocuksuz parklar

Kitap boyunca çocukların en büyük oyuncağı olan hayal gücü ve onun gelişmesinde masalların önemine vurgu yapılırken, günümüz çocuklarının hayatında televizyon ve reklamların yerine de dikkat çekiliyor.

Kitapta dikkat çekilen bir diğer konu ise geniş ailelerden çekirdek aileye geçişle nelerin değiştiği ve dahası yitirildiği.

Bahçeli evlerde oturan, sokaklarda arkadaşlarıyla, ağabey ve ablalarıyla oynayan, çay bahçelerinde doyasıya gazoz keyfi yapan çocuklardan; apartman dairelerinde beton duvarlar arasına hapsolmuş, bilgisayar başında kilitlenip kalmış çocuklara, hayatımızın -tıpkı kentsel dönüşüme uğrayan şehirlerimiz gibi- dönüşümünü gözler önüne seriyor kitap.

Bebek denecek yaşta başlayan ve neredeyse ortalama bir çeyrek ömür süren zorunlu eğitimi ve diğer zorunluluk ve sorumlulukları anlatan bölüm de dikkat çekici: “Bir de insanların yerlerine göre yapılan ayrım vardı elbette: Altı yedi yaşlarında doğruca okula gitmeniz gerekirdi. Artık o yaştan sonra okul en büyük sorumluluğunuzdu. Parklar bu yüzden her sabah çocuksuzdu. Babaların her gün işe, delilerin tımarhaneye gitmesi lazımdı. Doktorlar adam, hemşireler kadındı. Köpekler erkek, kediler dişiydi. Bilinçli yurttaş olmak herkesin işiydi. Benim küçük aklımda dünya aşağı yukarı böyle bir yerdi ve büyükler bu dünyayı idare eden devlerdi.”

Bir çocuğun ansiklopedisinde neler olur?

Hayatın hayal edebildiğimizden çok daha zengin ve büyülü olduğunu söyleyen Şemsi’nin bir korkusu daha vardır: Ölüm. Çok sevdiği, ona hayallerini ve bir anlamda çocukluğunu borçlu olduğu dedesini kaybetme korkusu. Neyse ki Sadık Dede torununa bir kez daha hem de çok naif bir şekilde bu korkunun üstesinden gelmesi için yardımcı olur. “Sahip olduğun hayatı sana bir masal kahramanıymışçasına, her anını bir mucizeye şahit olarak yaşatan şey, hayatın bir gün bir masal gibi sona erecek olmasıdır. Yaşamak gibi o da renkli ve mucizevî, o da hayatın içinde!”

Yetişkinlerin tarih kitaplarında ve ansiklopedilerinde aradığı şeyleri bulamayan Şemsi bir gün kendi ansiklopedisini oluşturmaya karar verir. Ansiklopedinin ilk maddesi Asteroit 325’tir. Dedesinin okuduğu kitapta yer alan çocuğun dostlarıyla yaşadığı gezegen. Neler yoktur ki ansiklopedide; Küçük Prens, Julien Sorel, Çufçuf Tren, Kırk Haramiler’in mağarasındaki şekerler, lokumlar, kağıt helvalar, dondurmalar, Gıygıy Dede ve diğerleri; Kırk Kalemşörler. Her birini okurken kendi çocukluğumuzdan bir parça bulabileceğimiz bir sürü madde. Mesela “çocukluk” maddesinde şu yazılı: "Çocukluk, kocaman bir sirk çadırıdır ve oraya girmek için her insan yalnız bir bilet alabilir.”

Resimli Hayal Ansiklopedisi Şener Şükrü Yiğitler tarafından yazıldı, Kaan Bağcı tarafından resimlendirildi ve Elma Çocuk tarafından yayınlandı.

Çocukluğumuza ait yitirdiğimiz, unuttuğumuz, gözümüzün önünden nedense kaybolup giden, ‘ne güzeldi ama’ diyerek andığımız ne varsa hepsi bu kitapta.

 

Uğur Şener

YORUM EKLE
YORUMLAR
Okur
Okur - 6 yıl Önce

Gerçekten en iyi bu şekilde özetlenebilir ve yorumlanabilirdi. Emeğinize sağlık teşekkürler.

zeynal efe
zeynal efe - 2 yıl Önce

bence cok guzel bır kıtap ben okudum ve cok sevdim önericeğim bir kitaptır teşekkürler