Kadem-i Şerifler (Peygamberimizin ayak izleri)
N’ola tâcım gibi başımda götürsem dâim
Kadem-i nakşını ol Hazret-i Şâh-ı Resûl’ün
Gül-i gülzâr-ı nübüvvet o kadem sâhibidir
Bahtiyâ durma yüzün sür kademine o gülün
Sultan I.Ahmed (mahlası Bahtî’dir)
![]() |
Topkapı Sarayındaki ayak izlerinden birisi |
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) mübarek ayak izi Kudüs’te Mescid-i Aksa içinde olduğu bütün Müslümanlarca bilinir. Bu iz bir kaya üzerinde mucizevî bir şekilde oluştuğu gibi orijinal bir vaziyette yerinde muhafaza edilmektedir. Bilindiği gibi bu ayak izinin Peygamber Efendimizin Miraca yükselirken Burak adındaki bineğe binerken oluştuğu anlatılmaktadır.
Topkapı Sarayı Müzesinde 6 tane Nakş-i Kadem-i Saâdet bulunmaktadır. İkisi tuğlanın üçü de taş üzerine çıkmış ayak izleridir. Bu taşlardan birinin üzerinde Peygamber Efendimizin Miraca çıkarken oluşan ayak izi olduğuna ait not düşüldüğüne dâir bilgileri Hilmi Aydın’ın “Hırka-i Saadet Dairesi ve Mukaddes Emanetler” adlı kitabından öğrenmekteyiz. Yine aynı kitapta Sultan I. Abdülhamid Türbesi’ndeki Kadem-i Şerîf’in Şam yakınlarındaki Kadem Köyünden Sadiyye tarikatı meşayihından Şeyh Muhammed Ziyâd Efendi tarafından İstanbul’a başının üzerinde getirildiği ve Samatya’daki Kadem-i Şerîf Tekkesine konulduğu ve ondan sonra da Sultan I. Abdülhamid Türbesine hediye edildiğini öğrenmekteyiz. Ayrıca Sultan I.Ahmed Han’ın Mısır’daki Sultan Kayıtbay’ın türbesindeki ayak izini İstanbul’a getirdiğini, daha sonra Peygamber Efendimizin onun rüyasındaki ikazı ile bu mukaddes eşyayı tekrar yerine gönderdiğiyle ilgili menkıbeyi hepimiz bilmekteyiz. İstanbul’daki türbelerde bu mübarek ayak izlerinden üç tanesi Ebu Eyyub el-Ensari (Eyüp Sultan), Sultan III.Selim ve Sultan I. Abdülhamid türbelerinde bulunmaktadır. Eskiden bu mübarek Kadem-i Saadetlerin muhafaza edildiği dolaplar misk-i amber kokuları ve nefis gül yağları ile kokulandırılır ve Salâvat-ı Şerîfeler getirilerek büyük bir saygı ile ziyâret edilmekteydiler. Sallallahu aleyhi vesellem.
![]() |
Ebu Eyyub el-Ensari Türbesindeki ayak izi |
Hz. Halid bin Zeyd Ebu Eyyub el-Ensari Türbesi
Ebu Eyyüb el-Ensari Hazretleri Türbesindeki ayak izini Peygamber Efendimize (s.a.v.) sevgisi çok coşkun bir padişah olan Sultan I.Mahmud Han koydurtmuştur. Ziyaretçilerin dua okuduğu salonda yer alan ayak izinin üstünde bununla ilgili ve Sultan I.Mahmud’un adının da geçtiği bir kitâbe vardır. 1144/1731-32 yıllarında kitâbe yerine konmuştur. Kitâbe ta’lik yazıyla yazılmıştır ve şöyledir;
Ziyâretgâh-ı ümmet olmağa Sultan Mahmûd Hân
Makam-ı akdese vaz’eyledi bir kenz-i lâ yünsâ
Şerefyâb-ı kadem olsun deyû Eyyûb-i Ensârî
Mülûki şehe itdi türbeye züvvâr içün ihdâ
N’ola ger hissemend-i nakş-ı pây-i müctebâ ola
Alemdâr-ı Resûl-i Kibriyâ’dır ol cihad ârâ
Usât-ı ümmet içün koydu bir âsâr-ı istişfâ
O lâl-i pürhûde hırmân-ı şefâat mi ola hâşâ
Düşürdüm böyle bir mu’ciz nümâye-i hutayâ târih
Makamın buldu resm-i pây-ı Sultân-ı Resûl-ı hakka
![]() |
Sultan III. Selim Türbesi'ndeki ayak izleri |
Sultan III.Mustafa ve Sultan III.Selim Türbesi
Fatih-Laleli’deki Sultan III.Mustafa Türbesi’ndeki Nakş-i Kadem-i Saadet dolabı Sultan III.Mustafa’nın sandukasının tam karşısında caddeye bakan duvar üzerine monte edilmiş vaziyettedir. Dolap iki bölümden oluşmaktadır. Alt kısımda gümüş muhafazalı Peygamber Efendimizin (s.a.v.) mübarek ayak izleri bulunmaktadır. Üstteki bölüm de eskiden Sakal-ı Şerif’in muhafaza edildiği yer idi. Dolabın dış kısmı Edirnekâri tarzında süslenmiştir. Bu dolabı Sultan III. Selim 1800 yılında türbeye hediye etmiştir. Haluk Şehsuvaroğlu “Asırlar Boyunca İstanbul” adlı kitabında bu konuda geniş malûmatlar vermektedir.
Sakın taş sanma yâ hû gevher-i âlem bahâdır bu
Gel ey bîçâre yüz sür nakş-ı pây-i Mustafâ’dır bu
Sezâ arş-ı mu’allâ zînet-ârâ-yı makâm olsa
Zehi cây-ı mu’azzam mevk-i hâcet revâdır bu
Sultân III.Selîm (mahlası İlhâmî’dir)
![]() |
Sultan I. Abdülhamid Türbesindeki ayak izi |
Sultan I.Abdülhamid Han Türbesi
Fatih-(Eminönü) Bahçekapı’daki Sultan I.Abdülhamid Han Türbesi’ndeki Kadem-i Şerif ile ilgili Ayıntaplı Mehmed Münîb Efendi’nin “Asâr-ül hikem fî Nakş-ü Kadem” adlı eserinde bu Sultan I.Abdülhamid Türbesindeki Kadem-i Şerif’in nasıl bulunduğunun ve İstanbul’a gönderildiğinin hikâyesi anlatılmaktadır. Yine Tahsin Öz’ün “Hırka-ı Saadet Dairesi ve Emaneti Mukaddese” adlı kitabında da ve yine İhtifâlci Mehmed Ziyâ Bey’in “İstanbul ve Boğaziçi” adlı kitabında Kadem-i Şerîf’in Sultân I.Abdülhamid Türbesi’ne konmasıyla ilgili bilgiler vardır. Kadem-i Şerîf’in bulunduğu dolabın üstünde mermer bir kitâbe bulunmaktadır. Kitâbede şunlar yazılmaktadır:
Oldu resm-i kadem-i Hazret-i Fahr-i Âlem
Tâc-ı vehhâc-ı ser-i cümle-i ehl-i îmân
O kademdir ki idip tayy-ı semâvât-ı ulâ
Menzil-i sidreye bastı şeb-i esrâda ayân
Sür yüzün acz ü niyâz-ıla edip istişfâ’
Olayım dersen eğer mahzar-ı afv u gufrân
Doğan Pur o güzel ayak izinin peşinde