Paris Büyük Camii'nin avlu kapısı bir cennet bahçesine açılıyor

Paris Büyük Camii'nin Kuzey Afrika İslam mimarisinin izlerini taşıyan kapısından içeri girdiğinizde bir anda Paris arkanızda kalıyor ve kendinizi Kuzey Afrika’da hissediyorsunuz. 1926’da hizmete giren caminin inşa sürecinde son halife II. Abdülmecid’in de maddi katkısı var. Seda Şennik Ateş yazdı.

Paris Büyük Camii'nin avlu kapısı bir cennet bahçesine açılıyor

Paris’te Cuma salası okunmuş, öğle ezanını dinlemekteydik. Ciddi bir kalabalık ara sokaklardan camiye doğru akıyordu. Tedirgin adımlarla ilerlerken bir yandan hangi kapının kadın girişi olduğunu anlamaya çalışıyordum. Geçtiğim tüm kapılardan camiye girenlerin çoğunluğu erkekti. Kapılara doğru yöneldiğimde “kızım, yavrum, bacım, dur, aman orası kadın girişi değil” diye celallenen amcalar da yoktu üstelik. Ama yine de kadın girişini bulmam gerekirdi. Sonuçta kaldırımda birlikte yürümekte olduğum onca erkekle aynı kapıdan geçecek değildim ya!?

İstanbul’da tam bir hafta öncesinde Cuma namazını kılmak için gittiğim Fatih Camii’nde -“kadın girişi”nden girip kadın bölümünde namaz kılıyor olmamıza rağmen- bir hacı amcanın, “size farz değil, ne diye işgal ediyorsunuz buraları” diye bağırmasına maruz kaldığımdandı tedirginliğim. Öyle ya, işgal etmiştik amcanın camisini...

(Bu ziyaret geçtiğimiz yaz yapılmasına karşın Fatih Camii’ndeki kadın kovalamacası son günlerde ayyuka çıktı. “Kadınlar camide” sloganıyla, yazar Yıldız Ramazanoğlu’nun öncülüğünde başlatılan çalışma ile kadınlar her hafta Cuma günü 18:30’da Üsküdar Mihrimah Sultan Camii’nde bir araya gelerek namazlarını camide eda ediyor. Dışarıda iken vakit namazlarını camide kılması gereken kadınların yaşadığı zorluklara bu eylemler vesilesi ile dikkat çekiliyor.)

Fransa’da da camilerde kadınların namaz kıldığı bölümlerin şartları Türkiye’dekilerle aynı

Neyse, mevzumuza dönelim. Kadın girişini bulamadım. Erkek bölümüne yönelip cami görevlisi olduğunu düşündüğüm amcaya “kadınlar nerede namaz kılıyor” diye sordum. Amca gülümseyerek Fransızca cevap verdi. Ne dediğini anlamasam da işaret ettiği tarafa yönelerek buldum hemcinslerimi…

İç taraf için temiz denebilir ama biz kadın bölümüne giden havasız dar koridorlarda kılabildik Cuma namazını... Bir kez daha şahit oldum ki, yurdumun pek çok şehrindeki camilerde kadınlara reva görülen namaz kılma alanlarının standartları, Fransa’da da aynı... Ancak cemaat çok şükür ki oldukça kalabalıktı.

Hac ziyaretimden sonra belki de ilk kez bu kadar farklı kimlikten ve dilden insanla birlikte saf tutmaktaydım. Fas asıllı imamın Cuma hutbesini Fransızca okuması, Fransız sömürüsüne maruz kalan Müslümanların, sömürgenin etkisini geleceğe taşımakta olduğunun burukluğu ile dinledik hutbeyi...

Paris Büyük Camii’nin avlusunda bir cennet bahçesi

Namaz bitip cemaat dağılınca caminin içini gezmek için kadın bölümünden çıkıp ana kapıya geçtim. Yüksek duvarlarla çevrili bir bina ve minik kubbelerin göründüğü yapının kapısından, bu kez kadın mı erkek girişi mi olduğuyla ilgilenmeden girdim. Dört etrafı revaklarla çevrili avluya açılan kapıyı geçtiğimde, Paris Büyük Camii’nin avlusunda bir cennet bahçesi gizlediğini görüyorsunuz.

Osmanlı mimarisinden avluya açılan cami kapılarına alışığız; ancak burası, peyzajı, içindeki bitki çeşitliliği ile cami avlusundan cennete açılan kapıyı bulduğunuz hissini uyandırıyor. Caminin duvarlarını bezeyen seramik detaylar bahçede de kendini gösteriyor.

Camide ilk namaz 1926’da kılınmış

Fransa'da inşa edilen ilk cami burası… Tarihi 1. Dünya Savaşı’na kadar uzanıyor. Fransa’da bir caminin inşa edilmesi pek çok kez gündeme getirilmiş olsa da bunun gerçekleşmesi 1. Dünya Savaşı’na denk gelmiş. Cami, Fransız kolonilerinde Almanlara karşı savaşarak vefat eden ve çoğunluğunu Cezayirli Müslümanın oluşturduğu 70 bin şehidin anısına Fransız hükümeti tarafından inşa edilmiş.

1926’da hizmete giren caminin inşa sürecinde projeye II. Abdülmecid’in de maddi katkıda bulunduğu biliniyor. Tarihi sık sık savaşlarla kesişen cami 2. Dünya Savaşı’nda ise Nazi zulmünden kaçan Yahudiler tarafından sığınak olarak kullanılıyor. Caminin müftüsünün, pek çok Yahudi’ye Müslüman kimlik belgeleri vererek cami külliyesinde saklanmalarını sağladığı da caminin arşivlerindeki bilgiler arasında...

1926’da dönemin Fransa Devlet Başkanı Gaston Doumergue tarafından açılışı yapılan camide ilk namaz, Şaziliye tarikati şeyhlerinden Cezayirli Ahmed el-Alevi tarafından kıldırılmış. 1958 yılına kadar Fransız makamları tarafından tayin edilen cami rektörlerinin ilki olan Gadduri Bin Cabrid, 20 yıl görev yaptıktan sonra vefat ettiğinde, caminin bahçesine defnedilmiş.

Fransa’daki tüm cami ve mescidlerin yönetim merkezi

Caminin Osmanlı- Cumhuriyet tarihi açısından da önemli bir özelliği var. Son halife II. Abdülmecid 1924’de sürgün edildiğinde İsviçre’den sonra ikinci durağı Paris’ti.

Son halife ölümüne dek Cuma namazlarını Paris Büyük Camii’nde kılmış. 23 Ağustos 1944’te sürgünde iken kalp krizi geçirerek vefat ettiğinde ise, cenazesinin ülkesinin topraklarına getirilmesi için pek çok girişimde bulunulmasına rağmen sonuç alınamamış.

Son halifenin naaşı tam 10 yıl Paris Büyük Camii’nde bekletilmiş. 10 yılın sonunda ise, cami mütevelli heyetinin cenazeyi daha fazla tutamayacaklarını bildirmesi üzerine tekrar pek çok makamla iletişime geçilmesine rağmen naaşın Türkiye’ye girişine izin verilmemiş. Abdülmecid Efendi’nin naaşı Medine’deki Cennet-ül Baki Mezarlığı’na defnedilmiş.

Bu hazin meseleye şahitlik eden cami, bugün Fransa’daki tüm cami ve mescidlerin bir nevi yönetim merkezi olarak kullanılıyor.

Paris’e Kuzey Afrika dokunuşu

Fas mimarisinin etkisinde tasarlanmış caminin 33 metre yüksekliğindeki kare minaresi, Tunus’taki Kayravan Ulu Camii’nden esinlenmiş. Kuzey Afrika İslam mimarisinin izlerini taşıyan kapısından içeri girdiğinizde bir anda Paris arkanızda kalıyor ve kendinizi Kuzey Afrika’da hissediyorsunuz.

Pek çok gezi portalında ibadet saatleri dışında gelindiğinde camiyi gezmek için ücret ödemeniz gerektiği yazsa da, ben böyle bir taleple karşılaşmadım.

Şehre Kuzey Afrika dokunuşu getiren caminin külliyesinde Fas mutfağına ait yemekleri tadabileceğiniz bir restoran, kütüphane, konferans salonu, hamam ve bir çok ufak dükkan bulunuyor.

Fransa’ya yolunuz düşerse mimarisi ve tarihi ile mutlaka uğranılması gereken bir mekan Grande Mosquée de Paris.

Seda Şennik Ateş

YORUM EKLE
YORUMLAR
büşra
büşra - 5 yıl Önce

bu güzel bilgiyi bizimle paylaştığınız için çok ama çok teşekkür ederim