Bir duruş inşa etti Hisar dergisi ve Mehmet Çınarlı

Hisar dergisi geleneğe bağlı, milli değerlerin yaşatılması için uğraş veren, Batı kültürüne karşı çıkmayan ama bu kültür karşısında bizim geleneksel kültür kodlarımızın yitip gitmesini istemeyen bir paradigma etrafında toplanan şahsiyetlerden oluşur. Mehmet Çınarlı da Hisar dergisinin kurucu ve çekirdek kadrosunda yer alır. Muaz Ergü yazdı.

Bir duruş inşa etti Hisar dergisi ve Mehmet Çınarlı

Çok yakın tarihlere kadar memleketimizdeki öykü, roman, şiir gibi edebi alanlarda çok ciddi atılımların, polemiklerin, tartışmaların, edebi mahfillerin varlığı söz konusuydu. Bir hareket, gelişme ve ilgi vardı bu alanlara. Edebiyat alanındaki tartışmalar yetkin, seviyeli ve ufuk açıcı bir özelliğe sahipti. Birbirine sanatsal ya da siyaseten muhalif olanların bile polemikleri, içinde kalite ve seviye barındırıyordu. Dergiler, bültenler, gazeteler, gazetelerin kültür ekleri sanatın ve edebiyatın vazgeçilmez organları olarak bu alanların gelişmesinde, yayılmasında ciddi işlevlere sahiptiler. Hepsi adeta birer mektep mesabesindeydiler.

16 Mart 1950 yılında yayınlanmaya başlayan Hisar dergisi de yukarıdaki saydığımız özellikleri haiz dergilerin başında gelir. Hisar dergisi deyince de hemen aklımıza Mehmet Çınarlı gelir. Cumhuriyet döneminde dergicilik bağlamında iki damarın varlığından söz edilebilir. Varlık dergisi Ve Hisar dergisi. Varlık dergisi yayın hayatına Hisar’dan önce başlar. İki dergi de Ankara’da yayınlanır. Hisar dergisi geleneğe bağlı, milli değerlerin yaşatılması için uğraş veren, Batı kültürüne karşı çıkmayan ama bu kültür karşısında bizim geleneksel kültür kodlarımızın yitip gitmesini istemeyen bir paradigma etrafında toplanan şahsiyetlerden oluşur. Büyük toplumsal herc-ü merce karşı yerli duruşun imkânlarını arayan şahsiyetler. Türkçemizi bunalımdan, buhrandan kurtarmanın yollarını… Dergide en hâkim unsur Türk kültür ve medeniyetine katkı sağlamış insanların, meydana getirilmiş değerlerin unutulmaması… Evet, Mehmet Çınarlıdan bahsederken Hisar’dan, Hisar’dan bahsederken Mehmet Çınar’dan bahsetmemek eksik olur.

Bir duruş inşa ettiler

1925’de Ermenek’te doğan Çınarlı A. Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirir. Akademik olarak edebiyat eğitim almamış olmasına rağmen küçüklüğünden beri şiire ilgisi var. İlk ürünlerini çeşitli gazete ve dergilerde yayınlar. Daha sonra Hisar dergisinin kurucu ve çekirdek kadrosunda yer alır. Aslında dergi hayatiyetini Çınarlı’nın azim ve gayretine borçludur da diyebiliriz. Çınarlı, edebiyat alanında kadimle yeni arasında köprü vazifesi görmüş, milli ve manevi değerlerin imbiğinden damıtılan şiirleri okuyucuyla paylaşan biri olmuş. Şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmıştır. Mehmet Bey sakin, mütevazı duruşuyla o günlerdeki kaosun, karmaşanın içinde herkesi sağduyuya, mantığa, sükûnete çağırır. Önemli bir misyonu icra eder aslında.

Mehmet Çınarlı ve Hisar ekibi bir duruş inşa ederler. Garipçilerin ölçüden, uyaktan, şairanelikten uzak zihinsel anlayışlarını kabul etmezler. Serbest söyleyişe karşı geleneksel kalıpların devamından yanadırlar. İkinci Yen’inin milli ve manevi duyguları dışlamalarını hoş görmezler. Bu yönden de İkinci Yeni’ye karşılar. Şairin, bir ideolojinin propagandisti gibi davranmasını eleştirirler.

Bir şairler mektebi oluşmasında etkisi büyüktü

Çınarlı, aruz ve hece ölçüsüyle şiir yazmanın yanında Türkçeyi en iyi bir şekilde kullanarak bireysel ve toplumsal meseleleri anlatır. Yazıları ve tenkitleriyle bir şairler mektebi oluşmasında etkisi büyüktür. Hisar dergisi öncesi ürünlerini Antalya Gazetesi, Antalya Gazetesi, Yedigün, Yarımay gibi gazete ve dergilerde yayınlar. Sonraları Çınaraltı ve Doğu… Türk Yurdu, Çağrı, Töre yine yazdığı dergilerden. “Güneş Rengi Kadehlerle”, “Gerçek Hayali Aştı”, “Bir Yeni Dünya Kurmuşum” şiir kitapları. “Halkımız ve Sanatımız”, “Söylemek Yaraşır”, “Sanatçı Dostlarım”, “Mısralarda Gezinti” ise deneme ve makale kitaplarının adı. “Zaman Perdesi” adında anılar, incelemeler, tenkit kitabı, “Altmış Yılın Hikâyesi” adlı biyografi kitapları da mevcut.

Altmış Yılın Hikâyesi kitabında, “ ‘Düşünüyorum, o hâlde varım’ sözüne paralel olarak, ben de ‘Hatırlıyorum, o hâlde yaşamışım’ diyorum. Ama hafızanın da -insandan insana değişen-bir dayanma gücü var. Birçok şey, uzun veya kısa bir zaman sonra, hafızadan silinip gider. Bilinmez, hatırlanmaz olur.” diyen Mehmet Çınarlı’nın tekrar hatırlanması ve hafızalarda diri kalması en büyük temennilerimizden.

1999 yılında Yalova Depremi esnasında göçük altında kalarak vefat eden Çınarlı’ya Allah’tan rahmet diliyoruz. Mekânı Cennet olsun!...

Muaz Ergü

YORUM EKLE
YORUMLAR
kamil yeşil
kamil yeşil - 7 yıl Önce

anayasa mahkemesi üyesi iken başörtüsü ile ilgili düzenlemeye itiraz eden muhalefet partisine red verdi. başörtüsünün bir hak ve özgürlük olduğunu söyledi. gücü yetmedi ama duruşu önemli idi. Allah Rahmet Eylesin.

Kamil Yeşil
Kamil Yeşil - 7 yıl Önce

Sustuk sabırla, her şeyi öğrettiler bize. Sevdikçe, nefret etmeyi öğrettiler bize. Bir silkinişte ülkeye peygamber oldular, Çektik, bütün günahları yüklettiler bize. Bin bir düzenle saygıyı, imanı öldürüp, İnkarı, kini, şüpheyi devrettiler bize. Kaynarken ortalıkta cehennem kazanları, Cennet, barış masalları dinlettiler bize. Bizsiz ayakta durmaya yetmezdi güçleri, Her gün bizimle güçlenerek, yettiler bize. Mehmet Çınarlı

Kazim Şen
Kazim Şen - 3 yıl Önce

Teşekkür..