Aytmatov'u Refik Özdek çevirileriyle sevdik

28 Ağustos 1995'te dünyaya veda eden yazar, şair ve mütercim Refik Özdek, Türkçeye onlarca kitap çeviren bir sanat adamıydı. Fatih Pala yazdı.

Aytmatov'u Refik Özdek çevirileriyle sevdik

“Çeviri, kaynak dildeki bir anlamın amaç dilde yeniden üretilmesidir” der Mustafa Yıldız, Son Mesaj-Kur'an- ı Kerim ve Gerekçeli Türkçe Meali çalışmasının önsözünde. Yani, amaç dile vakıf olunduğu kadar kaynak dile de vakıf olunmalıdır çeviri faaliyetlerinde. Her iki dildeki toplumun kültürü iyi tanınmalıdır ki çevrilen metnin amaç dildeki maksadı hâsıl olsun.

28 Ağustos 1995 Pazartesi günü dünyaya veda eden yazar, şair ve mütercim Refik Özdek, Türkçeye onlarca kitap çeviren bir sanat adamıydı. Büyük Doğu, Bugün, Babıâli'de Sabah, Tercüman ve Yeni Haber Gazeteleri'nde de çalışan Özdek, bir süre Tercüman Çocuk Dergisi'nin genel yayın müdürlüğünü de üstlenmişti.

Sözümüzün hemen başına çeviri konusunu yerleştirmemiz, onun daha çok çevirmenliğini ve çevirdiği eserleri konu edineceğimizdendir. Kendine ait, mürekkebinin rengini verdiği roman, öykü, şiir, deneme-araştırma dallarında yirmiye yakın kitap sahibi Özdek, bunların yanında Türkçeye kazandırdığı yine yirmi civarı çeviri eserle bilinip tanınır. Özellikle de Cengiz Aytmatov’un kitapları hemen hemen hep onun çeviri süzgecinden geçmiştir. Arı, duru ve yetkin bir Türkçeyle bu eserler yıllardır okunur durur. 100 Temel Eser setinin içine Aytmatov kitaplarının girmiş olması, biraz da mütercimin mahirliğinden kaynaklanıyor olsa gerek.

Kültürler arası iletişim ve etkileşimde çeviri metinlerin katkısı azımsanamayacak bir yer ifade eder. Bunları bize taşıyanlar da sanatçılarımız, yazarlarımız, edebiyat adamlarımızdır. Genelde, Türk dünyasından eserler çeviren Özdek, bu anlamda büyük hizmetlerde bulunmuştur denilebilir. Özdek’in çevirileriyle Gün Olur Asra Bedel, Dişi Kurdun Rüyaları, Beyaz Gemi ve Toprak Ana gibi Aytmatov eserlerinin, gerek ortaöğretimde gerekse yüksek okullarda onca sene okutulduğunu ve okutulmaya devam edildiğini öğrenci arkadaşlarımızdan öğreniyoruz.

Birçok telif esere de imza atmıştı

Refik Özdek’in yazın sürecinin çevirmenlikle başladığını söyleyebiliriz. 1964’de C. Malaparte’den Hükümet Darbesi Tekniği’ni ve G. Duhamel’den Şatodaki İkizler’i, 1969’da Alexis Carrel’den Yarınlara Doğru’yu, yine Carrel’in İnsan Denen Meçhul’ünü 1973’te çevirerek memleketin okur-yazar kesimine hediye ediyor. Hatta Adolf Hitler’in Kavgam kitabı bile Özdek çevirisiyle geliyor. Ayrıca Üçdal Neşriyat ve Emir Yayıncılık tarafından 10 cilt halinde yayınlanan Joseph V. Hammer’a ait Büyük Osmanlı Tarihi başyapıtının çevirmenleri arasında Özdek de bulunuyor.

Sonraki yıllarda telif eserler vermeye başlıyor. Tabi insanın aklına burada, yazar belli bir vakte kadar demlenen ve çevirilerle belirgin bir kıvama gelen yazın dilini gün yüzüne çıkarmış düşüncesi geliyor. Kaleminin telif eserler vermeye de güç yetirebileceğinin rahatlığıyla kendinden çalışmalara da kapı aralamış. Ve en az çevirdiği eserler adedince de boy boy kitaplar kaydetmiş yazar: Ocağımız Sönmesin, Gece Yarısı Güneşi, Yazı Yazmaktan Karnı Nasırlaşan Adam romanlarından bazıları; Yüreğim Yanardağ, Kiziroğlu Mustafa kimi öykü kitaplarının ismi; Hz. Peygamber Geliyor, Kezban’a Mektuplar şiirlerini topladığı çalışmaları; Gözyaşı İncisi, Uzaydan Gelen Adam ise çocuk okurlara dönük yazdığı öykü ve romanlarından ikisinin adıdır.

Edebî türlerde eserler vermenin yanında, o günlerin Yeni İstanbul ve Tercüman Gazeteleri için çocuklara yönelik kitaplar yazmış. Güncel ansiklopediler ve kitaplar hazırlamış. Ayrıca güncel siyasî değerlendirmeler içeren ve gezi notlarından oluşan kitap çalışmalarına da imza atmış. 67 senelik ömrüne, adı unutulmaz ve tadına doyulmaz eserleri sığdırmış Refik Özdek. Merhum yazarın eserleri, Ötüken Neşriyat yayınları arasından çıkarak okur rafları süslüyor.

Fatih Pala 

YORUM EKLE