Mevt; Arapça kökenli kelimelerden olup ''ölüm, fanilik, yok olabilen, sonu olan'' gibi anlamlara gelmektedir. Kitabın ismi tam kesin olmamakla birlikte muhtevasından ötürü günümüze kadar ''Kitab-ül Mevta'' diye söylenegelmiştir. Bahsi geçen bu eser tarih öncesi 4000’lere dayanan en eski dini kayıttır. Aynı zamanda ''Sonsuzluğun Mesajları' adıyla meşhur olup içeriğinde çözülemez gizemler barındırır. Kitap, insanoğlunun yüzyıllarca kendi kurtuluşu için çalıştığı hesap gününü tasvir eder. Aynı zamanda gizlenmiş mumyaları, ölümleri ve sonsuz olmaları hakkında hatırlatıcı niteliktedir. İşte bu ''Mevta'' başlıklı mesajlar ölümden sonraki hayata inananlar için en eski bilmecedir.
İnanışa göre Kitab-ül Mevta ölümden sonraki hayatta bir yardımcı mesabesinde olup aynı zamanda sonsuzluğun sırrını barındırır. Zira Eski Mısır, ölümden sonraki yaşama dünyevi yaşamdan daha çok ehemmiyet vermiştir. Kitabın içerisinde ölümden sonraki hayat ile ilgili dikkatimi çeken bir cümleyi sizlerle paylaşayım: “Ey acılarım, ey her hissettiğime şahit olan kalbim; sizlerden ricam diğer alemde beni yalnız bırakmayın.”
Eski Mısır, ekseriyetle uygarlığını ölüm ve sonrasındaki hayat fikri üzerine bina etmişlerdir. Binaenaleyh ölümsüzlük ve sırları için hummalı çalışmalar yapmışlardır. Yaptıkları her çalışmayı kaydetmişler ve belgelemişlerdir. Bütün külliyatı kaydettikleri kitabeler, 100 metre uzunluğundadır. Kitabeyi 1887 yılında Mısır’a gelen ünlü Arkeolog Ernest Thompson Seton keşfetmiştir.
Eski Mısır Firavunları'nın eserlerinin saklandığı müze müdürü Zahi Hawass'a göre Back, Mısır eski eserlerini çalan, yağmalayan ve satın alan bir adamdı. Back, hiyeroglifleri (eski mısır yazısı) okumayı biliyordu ve o zamanlar British Museum'un en ünlü işçilerinden biriydi. Bundan ötürü Mısır’a eski eserleri toplaması için gönderilmişti. Ve çok önemli keşiflerde bulundu, öyle ki bu yaptığı bu önemli keşifler Avrupa'nın her tarafında duyulmuştu. Back'ın hatıra defterinde belirttiği gibi 19 yy başları arkeoloji araştırmaları hususunda en parlak dönemlerdi ve aynı dönemde bu eserlerin çalınması da çok meşhurdu.
O sıralarda Back, Mısır Müzesi müdürüyken Fransız "Eugene Debuy" tarafından hapsedilmiş, ancak çantası Luksor'dan elde ettiği veya çaldığı keşiflerle kaçırılmıştır. Bu keşiflerden en önemlisi Thebes'te "Ölüler Kitabı"(Kitab-ul Mevta)” veya "Anie'nin Parşömeni" olup Mısır'dan kaçırılan tüm antik eserler İngiliz British Museum yararına toplanmıştı. British Museum, Ölüler Kitabı'nı “Annie tarafından yazılan İncil” diye adlandırmıştır ve bunu yüksek maliyeti karşılığında himaye eden yönetici ailenin koyduğu ismi "Ölülerin Edebiyatı" ve ''Eski Mısırlılar’ın Müjdesi'' olarak afişe eder. Orta ve aynı zamanda yoksul kesimler bu eseri korumaya hep talip olmuşlardır.
Bu gizemli eser, başta Yahudiler ve Hristiyanlar olmak üzere bütün din mensuplarını, sonsuzlukla alakalı çalışmalarında etkisi altına almıştır.
Sadık Tanrıtanır
ÇOK AYDINLANDIK