Muharrem ayı nasıl idrak edilmeli?

Muharrem öyle bir ay ki hem yeni bir yıla gebedir hem de insanlık tarihinin dönüm noktalarına ve en mühim hadiselerine şahittir. Özellikle de 10 Muharrem yani aşure günü. Sefa Toprak yazdı.

Muharrem ayı nasıl idrak edilmeli?

İçinde bulunduğumuz şu günler yeni bir hicri yılın başlangıcı olan Muharrem ayı. Her ne kadar yeni yılımızı kutlayan afişler, yılbaşı özel indirimleri, billboardlarda kendini göstermemiş olsa da unutmayanlar, hatırlatanlar ve “Yeni hicri yılınız kutlu olsun” diyenlerimiz de eksik değildi, elhamdülillah.

Hicri 1437 yılının ilk ayı olan Muharrem ayı içindeyiz. Bu yeni yıl bizleri nasıl karşıladı, giden eski yıl bizden nasıl ayrıldı? Bunun hesabı herkes için kendine... Herkesin şapkası kendi önüne… Muharrem ayı hürmete layık bir aydır, aynı zamanda matem ve hüzün ayıdır. Amenna! Fakat bu ay aslında bir de esrar ayıdır. Sırların sırrı sanki bu ayda gizlenmiştir ve öyle bir ay ki hem yeni bir yıla gebedir hem de insanlık tarihinin dönüm noktalarına ve en mühim hadiselerine şahittir. Özellikle de 10 Muharrem yani aşure günü.

Bu günde neler yaşandı?

İmam Gazali, Kalplerin Keşfi eserinin 106. bölümünde aşure gününün faziletlerini ve bu günde yaşanan tarihi olayları hadisler üzerinden şöyle sıralıyor:

Arş, kürsî, yerler, gökler, güneş, ay ve yıldızlar bu günde yaratılmıştır.

Yeryüzüne gökten ilk yağmur bu günde yağmıştır.

İnsanlığın atası ve ilk peygamber Hazreti Âdem (a.s.) bu günde yaratılmıştır.

Hazreti Âdem (a.s.) cennete bu günde konulmuştur.

Hazreti Âdem (a.s.)'ın tövbesi bu günde kabul edilmiştir.

Hazreti İbrahim (a.s.) bu günde dünyaya gelmiştir.

Hazreti İbrahim (a.s.) ateşten bu günde kurtulmuştur.

Hazreti Musa (a.s.) ve kavmi bu günde Firavunun elinden kurtulmuştur ve Firavun ordusuyla birlikte aşure günü boğulmuştur.

Hazreti İsa (a.s.) aşure günü doğmuştur ve bu günde göğe yükseltilmiştir.

Hazreti İdris (a.s.) yüce bir makama bu gün yükseltilmiştir.

Nuh (a.s.)'ın gemisi karaya bu gün oturmuştur.

Hazreti Süleyman (a.s.)'a bu gün büyük bir saltanat verilmiştir.

Hazreti Yunus (a.s.) balığın karnından bu gün çıkarılmıştır.

Hazreti Yusuf (a.s.) kuyudan bu gün çıkarılmıştır.

Hazreti Yakup (a.s.)'ın gözleri bu gün yeniden açılmıştır.

Hazreti Eyyup (a.s.) sıkıntısından bu gün kurtulmuştur.

Ve Hazreti Hüseyin (r.a.) Ehl-i Beyt ile Kerbela'da bu gün şehit edilmiştir.

Muharremin dokuzuncu ve onuncu günlerinde mutlaka oruç tutacağım"

Bu güne hürmet ve saygı ilahi dinlerin hepsinde vardır ve bu günün orucu bütün ümmetler tarafından bilinmektedir.

İbn Abbas (r.a.)'ın rivayetine göre Peygamber Efendimiz de bu günde oruç tutmayı emretmiştir. "Rasûlüllah (s.a.v.) Medine'ye geldiklerinde yahudilerin Aşure günü oruç tuttuklarını gördü. Onlara sebebini sorunca dediler ki: 'Allah (c.c.) o günde Musa (a.s.) ve İsrailoğullarını Firavun'un kavmine karşı üstün çıkardı. Biz de Hazreti Musa'ya hürmet ederek bu günü oruçlu geçiriyoruz.' Rasûlüllah (s.a.v.) onlara 'Biz Musa'ya sizden daha fazla saygı duyarız' diyerek ümmetine o (aşure) günü oruç tutmalarını emretti." (Müslim, İbn Abbas'tan)

Yine, Peygamber Efendimiz vefatının son senesinde şöyle buyurmuştur: "Eğer önümüzdeki seneye kadar yaşarsam, Muharremin dokuzuncu ve onuncu günlerinde mutlaka oruç tutacağım." (İbn Abbas) Fakat Efendimiz o sene Refik-i Âlâ'ya kavuşmuştur.

Yahudilerin onuncu günde oruç tutma adetlerinden dolayı onlara benzememek için bir hadis-i şerif'te şöyle buyrulmuştur: "Ondan bir gün öncesi ile bir gün sonrasını oruç tutarak Yahudiler'in yaptığına uymayınız." (Ahmed b. Hanbel)

Bu günün halkımız nezdinde itibarı büyüktür. Özellikle de "aşure tatlısı" bu gün için ayrı bir öneme sahiptir. Bunlar güzel birer kültür unsurudur belki de eyvallah ama yine de böylesine büyük manalar yüklü bir günü sadece bir tatlı günü olarak anmak ve bu nazarla bakmak onun manasını anlamamaktan ileri gelmektedir.

Evet, o gün komşumuzun kapısını çalıp ikram edeceğimiz aşuremiz de kaynasın ocağımızda ama unutmayalım ki, bu gün için asıl görev bileceğimiz husus Efendimizin sözüne uymaktır. Ve tefekkür etmektir. Yaratılışın ilk gününden itibaren tarih boyunca cereyan eden olayların bu güne denk gelmesindeki hikmet ve dahası bizim buradan alacağımız hisse nedir?

Sefa Toprak 

YORUM EKLE

banner36