Bursa'da kıyıda köşede kalmış Zeyniler Kabristanı ve Molla Hüsrev

Bursa’da kıyıda köşede kalmış bir hamuşân: Zeyniler. Bu mezarlığın sessiz sâkinlerinden birisi var ki yaşadığı devre ışık tutmuş ancak şimdilerde çokça itibar görmeyen, yalnızca ismi zihinlerde yer etmiş muhterem bir zat: Fatih Sultan Mehmed Han'ın 'Zamanın Ebu Hanifesi' dediği Molla Hüsrev... Rumeysa Kocamaz Akgün yazdı.

Bursa'da kıyıda köşede kalmış Zeyniler Kabristanı ve Molla Hüsrev

Bursa’da kıyıda köşede kalmış bir hamuşân: Zeyniler. Kabristanın sessiz sakinleri. Zamanın önemli isimlerini son uğrak yeri olan Zeyniler Kabristanı, pek de bilinmeyen ancak önem arz eden mekânlardan birisi. Osmanlı Devleti döneminde Zeyniler Tarikatı olarak bilinen cemaatin tekkesinin ve camisinin hemen üstünde yer alan bu kabristanda zamanın mollalarının, müderrislerinin, şairlerinin ve âlimlerinin olmak üzere yaklaşık 400 civarı kabir mevcut. Zeyniler Tekkesi’nin haziresi hükmünde olan kabristanda tarihe imzasını atmış olan önemli isimler de bulunmakta. Şehrin en bilinen manevi büyüklerinden Emir Sultan Hz.’nin medfun bulunduğu ve ismi ile anılan Emirsultan semtinde biraz kıyı köşede kalmış bu kabristan, çoğu şehir sâkininin belki bir Fatiha okuyup geçip gittiği bir yer hükmünde.

Bu mezarlığın sessiz sâkinlerinden birisi var ki yaşadığı devre ışık tutmuş ancak şimdilerde çokça itibar görmeyen, yalnızca ismi zihinlerde yer etmiş muhterem bir zat. Fatih Sultan Mehmed Han’a akıl hocalığı yapmış, hükümdarlığı boyunca onu yalnız bırakmamış bu zât-ı muhterem Molla Hüsrev’den başkası değildir. Tarihte ismi sıklıkla geçen âlim zât, devletin çeşitli kademelerinde de görev alır. Kadılık, kazaskerlik, müderrislik gibi önemli görevlerde isminden söz ettirir. Sultan Fatih zamanında da şeyhülislamlık vazifesi ile şereflendirilir. Öyle ki zamanının tüm şer’i işleri onun hükmüne bağlıdır. Fatih Sultan Mehmed Han bu değerli hocası için “Zamanın Ebu Hanifesi” tanımlamasını yapar.

“Böyle büyük bir ilim adamı bizde olsa onun şanına yaraşır büyük bir anıt yaptırırdık” 

Yazık ki bizlerce fazlaca malumata sahip olunmayan bu zât hakkında birçok müsteşrik araştırmalar yapmıştır. Hatta bu eski Osmanlı şehrinde ilginç bir hâdise de yaşanır. Bayram Sarıcan’ın hatıratında geçtiği üzere 1940’lı yıllarda Avustralyalı bir profesör Molla Hüsrev’in hayatını inceler. Yazdığı ve Sultan Fatih’e takdim ettiği Dürer ve Gurer adlı eseri okur ve çok etkilenir. Bursa’ya gelerek bu değerli zâtın medfun bulunduğu yeri görmek ister. Bursa’nın meşhur bir oteline yerleşir. Sabah olduğunda heyecan ile Molla Hüsrev’i ziyaret için hazırlanıp lobiye iner. Görevlilere mezarının yerini sorar ancak mezar yerini bilmek şöyle dursun çalışanlar bu âlim zâtın isminden bile bihaberdir.

Otel yöneticileri Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Müze Müdürlüğüne Molla Hüsrev’i sordurur. Ancak cevap aynıdır. Kimseler bilmez bu değerli zâtı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne kadar gider hadise. Evvelce Milli Eğitim Müdürlüğünde müfettişlik yapmış bir imam olan Necip Aksoy beyefendi bu sualin cevabını verir ve profesör ile birlikte Molla Hüsrev’in medfun bulunduğu Zeyniler Kabristanı’na gelirler.

Mezarın bulunduğu yere gelince profesör büyük bir şaşkınlık yaşar. Çünkü mezar son derece bakımsız ve mezar taşındaki yazılar dâhi okunamayacak vaziyettedir. Bu içler acısı durum karşısında Necip Bey de büyük bir utanç ve üzüntü duyar. Profesörün “böyle büyük bir ilim adamı bizde olsa onun şanına yaraşır büyük bir anıt yaptırırdık” demesi ile utancı daha da artar. Avustralyalı profesör yaşadığı büyük bir hayal kırıklığı içerisinde aynı gün ülkesine geri döner.

Bu hadise sonrasında elbette ki Molla Hüsrev beklediği değeri yine göremez. Ancak zaman içerisinde ismi zikredilmeye başlanır. Değerli tarihçilerimiz vesilesi ile birlikte 2012 senesinde Bursa Büyükşehir Belediyesi Tarihi ve Kültürel Miras Projeleri kapsamında Zeyniler Kabristanı restore edilir. Molla Hüsrev’in mezarının etrafı da çevrilir ve ziyarete açılır.

Şimdilerde turist kafileleri tarafından kısa bir ziyaret yapılan kabristan halen şahsi kanaatime göre gerektiği değeri görmüyor. Emirsultan Hz.’ne ziyarete gelenlerin buraya da bir uğrayıp Fatihalarını esirgememeleri temennimizdir. Rabbim cümlesinden ebeden razı olsun.

Rumeysa Kocamaz Akgün

YORUM EKLE
YORUMLAR
Engin
Engin - 5 yıl Önce

Allah razıl olsun bu bilgileri bize ulaştırdığınız için

Azime Satar
Azime Satar - 4 yıl Önce

Rab'bim Şefaat makamı verirse Şefaatini nasip eder inşaAllah.