Beyazsaray Kitapçılar Çarşısı’nı bir merkez, bir ocak kılan büyüklerden biri, Enderun Kitapevi’nin kurucusu İsmail Özdoğan Amcamız vefat etti.

Küçücük dükkânını bir ilim meclisine çevirmiş ve bunu on yıllarca sürdürebilmişti.

Enderun'un bir meclis, bir mektep olduğunu ise bilen biliyorduİsmail Özdoğan, Enderun Kitabevi Sahhaf

Beyazsaray Kitapçılar Çarşısı yerinden oldu, Yümni'ye taşındı. O meclisin görünmeyen bereketi Yümni'de de sürdü azalarak da olsa. O sahafa uğrayanlar yıllar geçtikçe yaşlanıyor, gençleri memur olup, öğretmen olup iş hayatına dalıp dünyanın, Türkiye'nin dört bir yanına dağılıyor; yaşlananları ise artık dışarı çıkmakta zorlanır hale geliyor, hastalıklarla boğuşuyordu. Yeni nesil televizyon başında, yeni nesil bilgisayar, internet başında idi. Kitapların, sahafların yolu unutulmaya başlamıştı. Enderun'un bir meclis, bir mektep olduğunu ise bilen biliyordu, geleni gideni eskisi gibi değildi belki ama keşfedebileni için orası yine de bir ocaktı.

Kimi kitap ilgilisi öğrenciler de oradan burs alırdı. Ben de onlardan biri idim. Yıllar geçti, İsmail Amca’nın oğlunun matbaasında dergi de bastırdım. Yıllarca Enderun'a gidip geldikçe orada çalışan Selçuk Çıkla ile daha çok sohbet ederdik biz. Biz derken Zeki Bulduk ve ben.

İçeri girdiğimizde bir kenarda oturacak yer varsa otururduk ve konuşmakta olan hazirûnun konuşmalarına kulak kesilirdik. Bir yandan dinler, bir yandan da kitapları tarardık, ne var ne yok, hangi kitaplardan haberimiz yok, daha neleri keşfetmeliyiz diye...

Özdoğan Amcanın dükkânı, Enderun, benim için masal diyarı gibi bir şey idi

İsmail Özdoğan Amca vefat etmiş. Yümni'ye, 'yeni' Beyazsaray Kitapçılar Çarşısı’na Fatih'te oturduğum günlerdeki gibi uğrayamıyordum son beş yıldır. Vefatlarını değerli büyüğümüz Ertuğrul Düzdağ'dan öğrendim.

Çok hüzünlendim.

İsmail Özdoğan, Enderun Kitabevi SahhafGüzel insanların, kendilerinden sonra gelenlerin üzerinde hakkı olur. İsmail Özdoğan Amca ile çok sohbetimiz olmadı. Üç beş mini diyalog.

Ama onun oluşturduğu ortam, işte o ortam... Onu oluşturmak modern zamanlarda herkese nasip olmaz, olmuyor. Görüyoruz, kimileri bir sürü paralar döküyorlar, yerler açıyorlar da bir türlü orayı bir ortam, bir merkez, bir mektep haline getiremiyorlar. İsmail Özdoğan Amca’nın dükkânı, mektebi, Enderun, işte o ortam benim için masal diyarı gibi bir şey idi. Masallarda harika şatolar olur ya. Bizim eski kalemi kuvvetli genç edebiyatçılarımızdan Mahmut Özdil'in tabiri ile söyleyecek olursam "Harikulade İşler Şatosu". Benim için öyle bir yerdi Enderun Sahaf.

Kimbilir kimlere emeği geçti, kimlerin nazını, zahmetini çekti. Kimlerin bir şeyler öğrendiği bir yer oldu Enderun Mektebi?!

Rabbim mekânını cennet eylesinİsmail Özdoğan, Enderun Kitabevi Sahhaf

İsmail Özdoğan Amca, Allah rahmet eylesin.

Sizin dükkânınız, Enderun, dine, dindarlara, kültüre, medeniyete, ilme, irfana saldırganlığın devlet politikası şeklinde on yıllarca uygulandığı süreç içerisinde zahirde bodrum katta, kimi manevi lisanlardan habersizlere göre eksiklikleri ile malul Beyazsaray Kitapçılar Çarşısı’nda benim için müthiş bir şato idi.

Rabbim mekânını cennet eylesin.



Asım Gültekin rahmet duasıyla yazdı

 

Not: İsmail Özdoğan Amca'nın cenazesi, 6 Eylül Perşembe günü öğle namazını müteakip Karacaahmet Şakirin Camii'nden kaldırılacak.