Resulullah’ın evinde Ömer’in kızı: Hz. Hafsa

"Bir insan ömrü boyunca kaç unvana sahip olabilir? Ya da hangi unvan bir kızı babasına “Anne” yapabilir? Hafsa binti Ömer öyle bir hanım ki Peygamberin eşi, müminlerin annesi, sahabenin hocası, babasının anası ve babasının kızıdır. Dönemin bilgili, kültürlü ve okuma yazma bilen hanımlarındandır. Cebrail aleyhisselam onu “Çok namaz kılar ve çok oruç tutar.” diyerek tarif etmiştir. Kur’an-ı Kerim’i koruyan hafız olmasıyla da tanınır." Esma Nur Altan yazdı.

Resulullah’ın evinde Ömer’in kızı: Hz. Hafsa

Hafsa annemiz 605 yılında Mekke’de doğmuştur. Babası Ömer bin Hattab annesi Zeynep binti Maz’un’dur. Ömer (Radiyallahu Anh) Hafsa’nın (Radiyallahu Anha) doğmasıyla “Ebu Hafs” olarak künyelenir. Muhaddis ve fakih sahabi Abdullah b. Ömer de (Radiyallahu Anh) öz kardeşidir. 11 yaşında babasıyla birlikte Müslüman olur ve İslâm ile büyümeye başlar. Ömer’in (Radiyallahu Anh) İslâm’ı kabul etmesinde son rolü oynayan Fatma binti Hattab halasıdır ve Hafsa, halasının evinde medresede gibi eğitim almaya başlar.[1]

Hüzün sonrası açılan kapı

Hafsa (Radiyallahu Anha) ilk Müslümanlardan olan Huneys b. Huzâfe ile evlenir. Güzel bir evlilik hayatları olur. Birlikte Medine’ye hicret ederler ve Huneys, Bedir Gazvesine katılır. Fakat aldığı yaralar sonucunda Medine’ye dönünce vefat eder. Hafsa (Radiyallahu Anha) eşini kaybettiği için çok üzülür. Ömer (Radiyallahu Anh) kızının bu durumuna üzüldüğü için ve o dönemin gereğine de uygun olarak Hafsa’ya yeni bir yol arkadaşı bulmak ister.

Aklına ilk olarak eşini yeni kaybetmiş olan Osman (Radiyallahu Anh) gelir ve kızıyla evlenebileceğini söyler. Osman (Radiyallahu Anh) cevap için birkaç gün izin ister ama sonucunda evlenmeyi düşünmediğini söyleyerek olumsuz cevap verir. Bu cevabın temelinde Hafsa’nın sert mizaçlı olmasının etkisi olduğu söylenmektedir. Ömer (Radiyallahu Anh) bu duruma üzülür ama kızına yardım etmek istediğinden en çok güvendiği dostlarından Ebubekir’e (Radiyallahu Anh) gider ve teklifini yapar. Ebubekir (Radiyallahu Anh) , Resulullah’ın (Sallallahu aleyhi Vesellem) Hafsa ile evlenmeyi düşündüğünü bildiği için bu teklif karşısında sessiz kalır ve cevap vermez. Bu durum Ömer’i (Radiyallahu Anh) daha da üzer ve Efendimizin (Sallallahu aleyhi Vesellem) yanına giderek olayı aktarır.

Peygamber Efendimiz, Hafsa’nın Osman’dan, Osman’ın da Hafsa’dan daha hayırlı biriyle evleneceğini söyleyerek Ömer’i (Radiyallahu Anh) sakinleştirir. Resulullah (Sallallahu aleyhi Vesellem) sonrasında Hafsa ile evlenmek istediğini söyler ve Hicri 3. yılın Şaban ayında Hafsa ile evlenir.[2]

Ömer (Radiyallahu Anh) kızı için yol arkadaşlarının en hayırlısını bulmuştur. Bu durum onu o kadar mutlu eder ki arkadaşlarına kızdığını bile unutur. Kâinatın en hayırlısı ile kızının evlenmesi onun için bir nimet ve çok büyük bir şeref kaynağı olmuştur.

Resulullah'ın evinde

Hafsa (Radiyallahu Anha) sert mizaçlı, özü sözü bir, heybetli ve iradesi kuvvetli bir hanımdır. Aişe annemizin “Hafsa tam babasının kızıdır.”

dediği bilinmektedir. Bu nedenle babası, Resulullah’ı (Sallallahu aleyhi Vesellem) incitmesinden korktuğundan kızına sürekli “Kızım Resulullah’ı incitmek Allah’ı incitmektir.” şeklinde nasihatlerde bulunmuştur. Hafsa’nın okuma yazma bilen, kültürlü ve ilime meraklı olduğu bilinmektedir. Ayrıca bildiklerinin arkasında duran ve Resulullah’a (Sallallahu aleyhi Vesellem) karşı dahi olsa sözünü esirgemeyen bir hanımdır. Bir gün Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi Vesellem) Hafsa annemizin yanında Hudeybiye’de biat eden ashabını anmış ve “İnşallah, Hudeybiye’de biat eden ashabım cehenneme girmez.” buyurmuştur. Hafsa da “İçinizden, oraya varmayacak hiçbir kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür.”[3] ayetini okuyarak hatırlatmada bulunmuştur. Peygamber Efendimiz de (Sallallahu aleyhi Vesellem) “Sonra Biz kötülükten sakınanları (Cehennemden) esirgeriz; zalimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız.”[4] ayetini okuyarak ona cevap vermiştir.[5]

Bir elbise

Annelerimiz, Resulullah (Sallallahu aleyhi Vesellem) ile zorluklara, açlıklara sabretmişlerdir. Her zaman az ile yetinmeyi bilip şikâyet etmemişlerdir. Belli bir dönem sonra İslâm yayılmaya başlamış ve eskiye göre rahatlık dönemi gelmiştir. Ashab-ı Kiram bolluk ve rahatlık içerisinde yaşamaya başlamışlardır. Ama Ehl-i Beytin hayatında hiçbir şey değişmemiştir. Resulullah’ın hanımları kendi aralarında isteklerini konuşmuş ama Resulullah’a söylemeye çekinmişlerdir. En nihayetinde babalarından kaynaklı Resulullah’a (Sallallahu aleyhi Vesellem) yakınlıkları farklı olan Aişe ve Hafsa annemiz vasıtasıyla isteklerini dile getirmek istemişlerdir. Hepsi sadece bir tane elbise istemişlerdir ama Resulullah (Sallallahu aleyhi Vesellem) bu durumdan pek hoşlanmamış ve hayır cevabını vermiştir. Bu durum birkaç kere daha tekrarlarınca Resulullah (Sallallahu aleyhi Vesellem) dünyalık isteyen eşlerine kırılmış ve yalnız kalmak istemiş, bir ay boyunca eşleri ile görüşmeyeceğine yemin etmiştir.

Bu bir ay belki de annelerimizin hayatlarında yaşadıkları en korkulu en üzgün bir ay olmuştur. Allah Teâlâ bu durum hakkında Ahzab Suresi’nden ayetler göndermiştir: “Ey Peygamber! Eşlerine şöyle de: ‘Dünya hayatını ve güzelliklerini istiyorsanız gelin size bir şeyler vereyim sonra da güzellikle sizi serbest bırakayım. Yok, eğer Allah’ı, Resulünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız şunu bilin ki Allah, içinizden güzel davrananlara büyük bir ödül hazırlamıştır.’”[6] ayetleri üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi Vesellem) Aişe annemizle konuşmuş ve taraflarını seçmelerini söylemiştir. Aişe annemiz kendisinin de diğer hanımların da Allah’ı, Resulünü ve mutlak ahiret yurdunu seçeceklerini söylemiştir. Resulullah (Sallallahu aleyhi Vesellem) aldığı cevaplar sonrasında evine geri dönmüştür. Allah Teâlâ’nın bir ayeti annelerimizin gözünde dünyayı bitirmiştir, ayet onlara işlenmiştir. Hafsa (Radiyallahu Anha) bu olay sonrasında Allah Resulüne (Sallallahu aleyhi Vesellem) karşı daha dikkatli olmaya çalışmıştır. Resulullah (Sallallahu aleyhi Vesellem) vefat ettikten sonra 34 yıl daha yaşamış ve hayatında dünya süsüne yer vermemiştir. Mütevazı bir hayat sürmüştür. İleriki dönemlerde meydana gelen siyasî olaylara karışmamayı tercih etmiştir.

Babasının annesi be danışmanı Hafsa (r.a.)

Hafsa (Radiyallahu Anha) Peygamber Efendimiz ile evlendikten sonra bu ümmetin annesi olmuştur. Babası Ömer (Radiyallahu Anh) ve kardeşi Abdullah b. Ömer’in ona “Ya Ümmi” diye hitap ettiği rivayet edilmiştir. Hafsa, dünyada olgunluğun zirvesi olan bir eve eş olarak girmiştir ve oraya yakışır bir şekilde de öğrenci olmuştur. Bu nedenle Ömer (Radiyallahu Anh) on buçuk yıllık hilafet döneminde birçok konuyu kızı ile istişare etmiştir. Örneğin, Ömer (Radiyallahu Anh) , kocası aylardır savaşta bulunan bir kadının eşine hasretini dile getiren bir şiir okuduğunu duyunca bir kadının kocasından ne kadar ayrı kalabileceğini Hafsa annemize sormuştur. Hafsa annemiz utandığı için ilkin cevap verememiştir. Ömer’in (Radiyallahu Anh) bu cevap Allah için demesiyle eli ile “Üç ay, en fazla dört ay.” şeklindeki cevap vermiştir. Bunun üzerine halife cephede bulunanların buna göre hareket etmesini emretmiştir.

Mushafı muhafaza eden hafız

Hafsa bir öğrenci gibi Resulullah’ı (Sallallahu aleyhi Vesellem) izlemiş, dini yakînen öğrenmiş ve öğrendiklerini birçok sahabiye aktarmıştır. 60 Hadis-i Şerif rivayet etmiştir. Sünnete ittiba denince akla gelen muhaddis ve fakih sahabi olan Abdullah İbni Ömer’in (Radiyallahu Anh) hocası olmuştur. Ebubekir (Radiyallahu Anh) döneminde Kur’an ayetleri “Mushaf” olarak bir araya toplanmıştır. Ebubekir (Radiyallahu Anh) vefat ettikten sonra bu Mushaf Ömer’e (Radiyallahu Anh) onun vefatı ile de kızı Hafsa’ya intikal etmiştir. Osman (Radiyallahu Anh) Mushafları çoğaltacağı zaman asıl nüshayı annemizden alıp çoğaltma bitince de geri vermiştir. Bu nedenle annemiz Mushaf’ı yanında muhafaza eden hafız olarak bilinmektedir.

Resulullah'a bizden selam söyle!

Hafsa, 665 yılında Şaban ayında Medine’ de vefat etmiştir. Cenaze namazını Medine valisi Mervân bin Hakem kıldırmıştır. Abdullah bin Ömer “Anacım bizler senin evladın, sen bizlerin annesi; git ve Resulullah’a da bizden selam söyle!” diyerek ablasını yolcu etmiştir.

Esma Nur Altan

Dipnot:


[1] Muhammed Emin Yıldırım, “Hz. Hafsa Bint Ömer (r.a.) Peygamber’in (s.a.) Naz

[2] Mehmet Yaşar Kandemir “Hafsa”, İslâm Ansiklopedisi

[3]Meryem Suresi, 71 

[4] Meryem Suresi, 72

[5] Fatma Ateş, “Hz. Peygamber’in Hanımlarından Hafsa’nın Hayatı ve Kişiliği”, 2007

[6] Ahzab Suresi 28-29

YORUM EKLE