Lüksü bıraktı, ilim için medreselerde kaldı; Ahmet Akın Çığman

Ahmet Akın Çığman Hocaefendi, ‘başörtüsü farz değil’ diyen Kenan Evren’in yüzüne haykırmıştı: ‘Allah’ın ayetlerini inkâr edenler kâfirdir!’

Lüksü bıraktı, ilim için medreselerde kaldı; Ahmet Akın Çığman

Günümüzde medrese tozu yutmuş değerli zatları görebilme ve onlarla sohbet edebilme imkânına sahip olanları şanslı addetmek gerektiği kanaatindeyim. Böyle şahsiyetler insanlara ilim açısından faydalı olmalarıyla beraber manevi bir huzur ortamına doğru yolculuk etmelerine de vesile olabilmektedirler. “Eli öpülesiceler, sözü tutulasıcalar, önünde diz çökülesiceler ve her fırsatta duası alınasıcalar” diyen ninelerimizin tabirini bu hocaefendiler için uzatıversek yeridir herhalde. “Diz çökerek, toz yutarak (bazen de dayak yiyerek) eğitim görmüş”ler ile modern çağın sıra ve masalarında eğitim görmüş olan bizlerin farkını, onlarla sohbet ettiğinizde anlayabiliyorsunuz.

Günümüzde yaşayan bilgi hazinelerinden birisi olan Ahmet Akın Çığman Hocaefendi ile İzmir ortamında tanışmak ve sohbetini dinlemek heyecanlı ve bir o kadar da zevkliydi. Geçtiği beldelerde iz bırakan bir şahsiyetti kendisi; bizlerin üzerinde de derin etkiler bırakarak geçti İzmir’den Çığman Hocaefendi.

Böyle değerli şahsiyetleri misafir ettiğimizde, kendilerinden bir konu üzerinde konuşmalarını talep etmek yerine; hayatlarını, ilmî geçmişlerini ve tecrübelerini anlatmalarını istemenin daha verimli olduğu kanaatimi her fırsatta dile getirmeye çalışırım. Ahmet Akın Çığman Hocaefendi’nin hayatını burada anlatmaya kalksam sayfalar yetmez belki de. Sadece kendisinden dinlediklerimiz dahi bizleri şevklendirmeye ve ilim aşkının nelere kadir olduğunu görmemize yetti.

Kendine sunulan onca imkânı ve lüksü bırakıp ilim aşkına Doğu’ya gittiAhmet Akın Çığman

65 yaşlarında, iri yapılı, mütevazı bir şahsiyet olan Çığman Hocaefendi, samimiyeti ve ilmî derinliğini karşısındaki herkese hissettirebiliyordu. Sohbet ettiği her yaştan insanın seviyesine göre konuşarak, muhabbet ehli olduğunu da gösterebiliyordu. Doktor ve milletvekili olan babasının 1950’li yıllarda Millet Meclisinde namaz kılan dört kişiden birisi olduğunu, daha sonra bir vaiz hakkında yapılan görüşmeler sırasında yaptığı çıkıştan dolayı “İsmet İnönü’yü kürsüden indiren adam” olarak tanındığını anlattı.

Ankara’da birçok değerli hocaefendiden ders alan Çığman Hoca, “buralarda alacağım bir şey kalmadı” diyerek Siirt’in Havil Köyü’ne, Molla Muhiddin Efendi’den ders almak için yola çıkar. Kendisine ninesi tarafından 1960’lı yıllarda belki de Ankara’da birkaç tane olan Mercedes marka araba hediye edilen ve maddi birçok imkânlar sunulan Ahmet Akın Çığman Hocaefendi, tüm bunları bırakıp o zamanın şartlarında araçla ulaşımın bile mümkün olmadığı ücra bir köye ilim aşkıyla gidiyordu.

Muhasebe yaptığımızda; böyle bir fedakârlığı günümüzde yapacak olanın çok az olduğunu düşünmeden edemiyoruz. “Böyle şahsiyetler günümüzde hâlâ yaşıyor mu?” nev’inden sorular şaşkınlığımızla beraber bedenimizi sarıvermişti bir süre sonra. Gittiği köyde soğukla ve her türlü haşeratla ilgili yaşadığı sıkıntılarını anlattıkça şaşkınlığımız ve hayranlığımız kat kat artıyordu. Oradan Batman Tillo’ya, daha sonra Gevaş’ın Pişvak köyüne gidişi ve oralardaki hocaefendilerden aldığı eğitimi ve icazetlerini anlattı. Okuduğu dersleri ve önlerinde diz çöktüğü hocaları anlattıkça, “Anadolu’da ne de çok cevher âlimlerimiz varmış” demeden geçemiyoruz.

Heybesine doldurduğu ilmi ve aşkı gelecek nesillere her fırsatta aktardı

Öğrenim gördüğü medreselerde alacağının kalmadığını anlar anlamaz başka medreselerin yolunu tutan bir şahsiyetti aynı zamanda kendisi. Bu özelliği sayesinde Medine’ye, daha sonra Şam’a gidişini ve oralarda gördüğü dersleri anlatırken Hocaefendinin gözlerinden heyecanı okunuyordu.

Heybesine doldurduğu ilmi ve aşkı gelecek nesillere aktarma vakti gelmişti artık Hocaefendinin. İstanbul’da, Avrupa’da ve Anadolu’da neredeyse her fırsatı ve her daveti fırsat bilip birçok yerde dersler vermiş, vaaz ve nasihatlerde bulunmuş, öğrenciler yetiştirme gayreti içerisinde olmuş. Fikri, zihniyeti, siyasi görüşüne bakmaksızın birçok davete icabet etme nezaketini de göstermiş kendisi.

Kenan Evren’in karşısında “Allah’ın ayetlerini inkâr edenler kâfirdir” sözünü haykırdı

Kendisiyle sohbetimizin sonunda, zamanın darbeci Cumhurbaşkanı Kenan Evren’le olan münakaşasını da sormadan edemedik:

Kenan Evren, o yıllarda her fırsatta “başörtüsü farz değildir” şeklinde konuşmalar yapıyormuş. Bir toplantıda yaptığı konuşmada, Kenan Evren’in bu sözlerini sert bir şekilde eleştiren Ahmet Akın Çığman Hocaefendinin sözleri ertesi gün zamanın yüksek tirajlı gazetelerine manşet olunca, Çığman Hoca Vali tarafından Çankaya Köşkü’ne davet edilir. Köşke giden hocaefendi, karşısında duran Kenan Evren’in masasındaki bir sürü doküman ve sert eleştirisine aldırış etmeden, eğmeden, bükmeden, direkt olarak ayet-hadislere dayandırdığı izahatını yapar, daha sonra yüksek sesle “Allah’ın ayetlerini inkâr edenler kafirdir” der ve zamanın cumhurbaşkanının kendisinden çekinmesine, daha sonraki zamanlarda da uzun süre başörtüsü hakkında sağda-solda konuşmamasına vesile olur. “Kenan Evren’e karşı söylediğim sözleri aynı ses tonuyla söylüyorum” deyip ortamı inletir mahiyette yüksek bir sesle “Allah’ın ayetlerini inkâr edenler kâfirdir” sözünü haykırışı salondaki herkesin şaşkınlığını ve hayranlığını bir kat daha arttırdı.

İzmir’den bir Hocaefendi, tam bir beyefendi, ilim ve tevazu abidesi, ülkemizin değeri çok iyi bilinmesi gereken hazinelerinden birisi olan mübarek bir şahsiyet geçti. İstanbul’da halen Hocaefendiden ders alma şerefine nail olanlara imrenmeden edemiyorum. Allah böyle değerli ve medrese tozu yutup diz çökerek ders almış âlimlerimizi başımızdan eksik etmesin.

Faruk Eşlik yazdı

YORUM EKLE
YORUMLAR
salih selman
salih selman - 6 yıl Önce

sevgili hocamdan sabah namazlarında camide arapça fıkıh dersleri almak nasip oldu.Namazı nasıl kılcağımı,kimleri sevip kimleri sevmeyeceğimi vs herşeyi öğretti.20 sene evvel Tayyip beyi sevmeyi, Amerikayı düşman edinmeyi belletti

Halil İbrahim
Halil İbrahim - 11 yıl Önce

Hocama dareyn saadeti diliyorum. Bizden genç duran dinamik yapısına hayran olmamak elde değildi. Allah'a hamd olsun ki tanışmak, görüşmek, ders almak nasib oldu. Allah onu, Hz. Peygamber (S.A.V)'in istediği tüm hayırlara ulaştırsın ve yine Efendimiz'in sakındığı tüm şerlerden muhafaza buyursun.

recep
recep - 7 yıl Önce

bir türlü görüşmek nasip olmadı.kendisinden ders alamadım ama bir şekilde lübab kayıtlarına ulaştım. dersleri her gün takip ediyorum.ahmet hocam çok kıymetli biridir.cenabı hak bizlere onun kıymetini bilmeyi nasip eylesin.

Fatma Türkibiş
Fatma Türkibiş - 3 yıl Önce

Selamun Aleyküm hocam. Sizi geç tanıdım. Dünya ve benim için özel bir dua edermisiniz? Allah razı olsun. ALLAH 'a emanet olun dualarınızı eksik etmeyin.

Çetin
Çetin - 7 ay Önce

1980 de ahmet hocadan arapça ders almıştım