Hz. Aişe hangi hasletlere sahip idi?

Validelerimizin en genci olan Aişe validemiz, Efendimizin (s.a.) sürur kaynağı idi.

Hz. Aişe hangi hasletlere sahip idi?

Hazreti Aişe

Peygamber Efendimizin hanımlarını dilim döndüğünce anlatmaya çalışıyorum. Bu haberlerde annelerimizin belli başlı hususiyetlerini aktarmaya gayret ediyorum. Amacım annelerimiz hakkında daha etraflıca bilgi sahibi olmak için okuyucularda merak uyandırmak. Bu minval üzere süren haberlerimizde sıra Efendimiz’in hanımlarından, Ebu Bekr-i Sıddık Hazretlerinin kızı Hz. Aişe annemize geldi.

Aişe annemiz İslam’ın en önemli hukukçularının başında gelir

Validelerimizin en genci olan Aişe validemiz, Efendimiz Hazretlerinin sürur kaynağı idi. Vahyin ağırlığının verdiği ruh halinden bir nebze soluklanabilmek için Efendimiz, Hz. Aişe annemize, “kelliminî ya Hümeyra” derdi. “Konuş benimle ey pembecik”.

İbn İshak ve Buhari-i Şerif’e göre Efendimiz’in, Hz. Aişe validemizle evlenmesi vahiyle bildirilmiştir. Aişe annemizin yaşını bahane edip Efendimiz’e laf edenlere bunun bir manisi olmasa da, bizim, Efendimiz’in her adımını Allah’lı attığını bilmemizi netice verecek bir haber bu. Efendimiz’e, rüyasında iki kere gösterilen Hz. Aişe annemiz için, “bu senin hanımındır” denilmiştir. Hz. Aişe annemiz Efendimiz’in nikâhladığı tek bakire hanımdır.

Hazreti AişeAişe annemiz İslam’ın en önemli hukukçularının başında gelir. Bazı müellifler, Aişe annemizin bu hususiyetiyle alakalı olarak, “bütün kadınlar ve diğer peygamber hanımları bir araya gelseler, Hz. Aişe’nin ilmi daha üstün gelir” demiştir. Zamanında tıp sahasında da Aişe annemizden daha bilgili bulunmadığını bildirir kaynaklar. Bundan başka, edebî zevki yüksek bir hanımdır. Şiir, tarih ve neseb ilminde en ilerilerdendir.

Efendimiz’in hususiyetleri ile alakalı hadislerin ekserisi kendisinden rivayet edilmiştir

Peygamber Efendimiz’le ve günlük hayatındaki faaliyetlerine bakıldığında Aişe annemizin çok sade bir hayat yaşadığı görülür. Geceleri çokça nafile namaz kılardı ve gündüzlerinin birçoğu oruçlu geçerdi. Kimsenin aleyhinde konuşmayı sevmezdi. Kanaatkâr ve mütevazıydı. Aynı zamanda çok da cömertti. Öksüz ve fakir çocukları himayesine alır, terbiye ve yetiştirilmesine itina ederdi. Bir rivayete göre cariye ve köle olmak üzere altmış iki kişiyi azad etmiştir.

Kendisi ile rekabette olanlar hakkında dahi doğru konuşmaktan geri durmazdı. Diğer sahabeler hakkında da, onların faziletlerinden bahseden birçok hadis de rivayet ederek olması gerekeni yapar. Zira O, Sıddık’ın kızı Sıddıka idi.Hazreti Aişe

Aişe annemiz, Efendimiz’in dokuz yıl boyunca en yakını olmuştu, hep en yakınındaydı. Bu sebepten Efendimiz’in hususiyetleri ile alakalı hadislerin ekserisi kendisinden rivayet edilmiştir. Buna ilaveten birçok askerî seferlerde bulundu. Cesur bir hasta bakıcı olarak harp meydanlarındaydı.

Ashab-ı güzîn, bir gün Peygamber Efendimiz’e insanlardan en çok kimi sevdiğini sorunca, önce Aişe, ondan sonra da babası Hz. Ebu Bekir’i sevdiğini söyler. Kendisi oruçlu olduğu halde dahi, iftara bir şey bırakmayacak kadar cömert ve ihsan sahibiydi. Cömertliğine şu olay örnektir. İbn Zübeyr kendisine yüz bin dirhem para gönderir. Hz. Aişe annemiz de bu paraların hepsini garibanlara dağıtır.

“Ben, on hasletle Resulullah’ın diğer hanımlarına üstün kılındım”

Hz. Aişe annemiz, “Ben, on hasletle Resulullah’ın diğer hanımlarına üstün kılındım” der. Sonra bunları şöyle sıralar: “Onun, benden başka hiçbir bakire ile evlenmemiş olması. Benden başka ebeveyni muhacir olan hiçbir kadınla evlenmemesi. Allah’ın gökten benim suçsuzluğumu bildirmesi. Cebrâil’in benim suretimi gösteren bir ipekle gelip ‘bu senin hanımındır’ Hazreti Aişedemesi. Resulullah ile ikimizin tek bir kapta yıkanmamız ki, bunu benden başka hanım ile yapmazdı. Benim yanı başımda namaz kılması. Yalnızca benim yanımdayken vahiy nazil olması. Allah’ın O’nun ruhunu benim kucağımda iken alması. Benim gecemde ölmesi. Ve benim evime defnedilmiş olması.”

Hayatının sonlarına doğru hastalanan Aişe annemiz kendisini “Resulullah’a kavuşacaksın” kabilinden sözlerle teselli edenlere tebessüm ediyordu. İslam tarihinin en güzîde şahsiyetlerinden olan Aişe annemiz, vefat ettiği zaman altmış altı yaşındaydı. Ramazan ayının on yedi veya on dokuzuncu gününün gecesinde irtihâl-i dâr-ı bekâ eylediler. Vefat yılı hakkında farklı görüşler bulunmakta. Bir görüşe göre hicretin elli yedinci senesinde, diğer bir görüşe göre ise elli sekizinci senesindedir vefatı.

Allah, bizi Aişe annemizi iyi bilip doğru anlamak nimetine eriştirsin ve şefaatine nâil eylesin.

Ahmed Sadreddin yazdı

YORUM EKLE