O da Bedri Gencer'i övdü!

Bedri Gencer'in İslam'da Modernleşme: 1839-1939 isimli kıymetli eserini Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç dunyabizim.com için değerlendirdi.

O da Bedri  Gencer'i övdü!

Ülkemizin değerli bilim adamlarından Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç'e Bedri Gencer'in İslam'da Modernleşme eserini değerlendirmesini rica ettik. Bizleri kırmadı. Gereken değerlendirmenin ancak bir kitaplık boyutta olabileceğini ifade eden hocamız eserin çok değerli, çığır açıcı olduğu değerlendirmesine bütünüyle katıldığını ifade ediyor. Dileğimiz eserin bilimsel bir toplantı ile, bir sempozyum ile değerlendirilmesi. Nitelikli eserleri tanımakta, gündemine almakta, takdir etmekte geciken bir Türkler inşallah bu sefer fazla gecikmeyiz!

 

"Kavram olarak “modernlik” Batı medeniyet tecrübesinde ortaya çıkan bir olgudur. Bu olgunun temelinde yatan zihniyet şüphesiz ki, “sekülerleşme”dir. Orta Çağ Hıristiyan din anlayışı ile Batılı insan, neredeyse bütün dünyevî hürriyetlerini kaybetmiş bir duruma gelmek üzereyken dinin bu sımsıkı pençesinden kendini kurtarıp aklının kendisine sağlayabileceği geniş hürriyet ufuklarına bırakmayı tercih etmesinden modernlik zihniyeti ortaya çıkmıştır.

 

Modernliğin bu şekilde tavsif edilmesi onun din karşıtı bir olgu olarak anlaşılmasına yol açabilir. Ancak şunu hemen belirtelim ki, modernliğin ortaya çıkışında böyle bir amaç yoktur. Asıl amaç, kilise gibi din anlayışına karşı çıkmaktır. Fakat bu davranış mantıksal olarak akılcı bir din anlayışına yol açmaktadır. Zira amaç dine karşı gelmek değil, kurumsallaşmış dine karşı hürriyetine kavuşmak ise, kurumsallaşmış din yerine kişilerin anladığı gibi hür ortamda oluşturulmuş bir din anlayışına ihtiyaç duyulmaktadır ki, bu da akıl ile dinin temel kaynaklarının yeniden yorumlanması ile oluşturulacak bir din kurmak gerekmektedir. Bu anlayış zamanla Aydınlanma Dönemine yol açarak kurumsallaşmış dine karşı gelme amacı yavaş yavaş yerini her türlü dine karşı gelmeye terk etmiştir. Böylece sekülerleşme süreci yeni bir boyut kazanarak “din dışı olma” anlamına bürünmüştür. Modernliğin Batı medeniyetindeki bu serüveni Ondokuzuncu yüzyılda Pozitivizm ve Darwinizm ile birleşerek Ateizme dönüşmüştür veya bu akımın doğmasına yol açmıştır. Ondokuzuncu yüzyılda İslam dünyası Batı dünyasındaki modernlik olgusu ile karşı karşıya geldiğinde bütün bu gelişmeler belirginleşmiş bir durumdaydı. Batı medeniyeti bir çok açıdan ilerlemiş durumdayken İslam medeniyeti ise geri kalmış denemezse bile eski bilimsel ve fikrî şa'şasını kaybettiği için çok geride kalmış bir görüntü vermekteydi.

 

Konusunun bütün aktörlerini sahneye alabilen bir zihin  

Çok değerli dostum ve ülkemizin iftihar edebileceği bir ilim adamı olan Bedri Gencer'in İslam'da Modernleşme: 1839-1939 adlı eseri işte Batı ile karşı karşıya kaldığımız bu yeni hissiyatın medeniyetimiz içerisindeki tezahürlerini incelemektedir. Ancak Gencer'in yaklaşımı her babayiğidin kaldırabileceği bir yük değildir. Muazzam bir tarihî birikim arka plana alınarak neredeyse konunun bütün aktörleri sahneye çekilip her birisinin rollerini tam ve yerinde tespit eden bir araştırma ruhu ile tarihî sosyo-kültürel bağlamda tezahür eden her modernlik anlayışı karşıt anlayışları ile mukayeseli olarak derin bir fikrî tahlile tâbi tutulmuştur.

 

Şerif Mardin'in “çığır açıcı eser” olarak tanımlamasına tamamen katılıyorum

Konuya bu derece hâkimiyet takdire şayandır. Bu açıdan Şerif Mardin'in “çığır açıcı eser” olarak tanımlamasına tamamen katılıyorum. Eserin çok güzel akıcı bir üslubu var. Gerçekten okumaya başlayınca, konuların çekiciliği de göz önünde tutulursa eser elden bırakılmadan okunacak bir niteliktedir. Yaklaşık 800 sayfalık bir umman niteliğindeki eser rahatlıkla bir kaç günde okunabilir ancak şüphesiz ki, bir kaç günde hazmedilemez. Kanaatimce defalarca okunması gerektiği gibi, (Şerif Mardin'in tabiriyle) bu tarihî çalışma, bir fikir eseri olmasının ötesinde devamlı müracaat edilmesi gereken bir kaynak eser olma özelliğindedir. Çok az övülebilecek eser olduğunu düşünürsek burada söylediklerim sadece bir takdir olarak da alınabilir. “Kişinin âyinesi iştir” görüşünden hareketle ve “Halep oradaysa arşın da burada” diyerek asıl takdiri, her zaman olduğu gibi burada da okuyucularımızı âcilen bu eseri incelemeye davet ederek onlara bırakıyorum.

 

  Eser “Batı-İslam karşılaşması” ile yola çıkmaktadır. Eser 1839'da Tanzimat Fermanının ilân edilmesini âdeta Modernliğe bir çağrı olara esas alıp bu tarihi, modernliğin serüveni için esas tutmuştur. Her tarihin bir başlangıcı gibi bir de sonunun olacağından hareketle buradaki inceleme 1939'da İkinci Dünya Savaşının başlamasını dikkate almaktadır. Bu demektir ki, modernlik olgusunun ilk yüzyılı tamamen incelenmiş iken yaklaşık ikinci yüzyılının da incelenmeye tâbi tutulması projesi karşımızda durmaktadır. Umut edilir ki, modernleşme ile olan hesaplaşma yine konuya bu derece hâkim bir bilim adamımız tarafından yapılır.

 

  Batı-İslam karşılaşması ile yola çıkan eser, yanlış anlaşılmaya mahal bırakmamak için kavramsal arkaplanı ihmal etmeyerek modernlik kavramını her açıdan derin bir tahlile tâbi tutmuştur. Bu açıdan bütün İslam dünyasındaki konuya olan yaklaşımlar incelenmiştir. Bu açıdan hareketle zamanla Batı dünyasında ortaya çıkan modernleştirme projeleri de inceleme konusu yapılmıştır. Elimizdeki bu eserde İslam dünyasının ünlü modernlik yanlısı veya bu şekilde yorumlanan düşünürleri tamamen incelenmektedir. Bu incelemler neticesinde önemli sonuçlara ulaşılmakta ve kanaatimce bunlardan çok ibret dersleri çıkarabileceğimiz tahliller yapılmaktadır. Böylesine kısa bir tanıtımda bu esere âdil davrandığımı söyleyemem; ancak tam olarak tahlil etmeye kalkışırsam bu yazım, bir tanıtımın boyutlarını aşacaktır. Bu açıdan sadece, çok sade ve akıcı bir dille yazıldığı için üniversite seviyesinde herkesin okuyup herkesin kendi bilgi düzeyine göre eserden istifadesi olacağını özellikle belirtmek isterim. Türk düşünce hayatına bu denli kapsamlı ve geniş ufuklu bir çalışmayı sunduğu için yazar, değerli ilim adamımız Bedri Gencer'i tebrik eder, önümüzdeki günlerde daha ayrıntılı olarak kitaptaki birçok konuların daha derin incelenerek lâyıkıyla takdir edilebilmesi için çalışılmasını kendim de dâhi olmak üzere değerli ilim ve fikir adamlarımızdan beklerim."

 

Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç

İslam'da Modernleşme: 1839-1939, Bedri Gencer, Lotus Yayınevi, İstanbul, 2008

 

Abdullah Güner sordu!

YORUM EKLE