İslam'ın modernleşmesi konusunda ülkemizde yapılmış derinlikli ve kapsamlı incelemelerden biri olan İslam'da Modernleşme kitabı, konuyu Batı/Doğu karşılaştırması bakımından ele alıyor. Modernleşmeyi 1839-1939 tarihlerini kapsar bir dönemledirme yapmış olması eseri önemli kılan diğer öğelerden biri. Geçmişten günümüze hep tartışılan ve kuşatıcı bir şekilde kendimizi anlamamızı sağlayacak bir çalışma. Bu büyük gayret ve birikimin modern İslam incelemelerine yeni bir boyut kazandıracağını söylemek mümkün. 20. yy'ın bir öz değerlendirilişi olduğunu açıkça göstermekte olan eser, İslam modernleşme sürecinde İslam dünyasının yaşadığı problemlerin kaynağına inmeye ve bu problemleri aşmak için çağımızda genelde İslam, özelde ise Türklerdeki İslam düşünce tecrübesinin taşıdığı potansiyeli ortaya koymaya çalışırken bugüne kadar yapılan oryantalist çalışmalardan ayrılıyor. Eser hacmi ile de ciddiyetini gösteriyor: 860 sayfa ve büyük boy!
Bedri Gencer, tüm yönleriyle modern İslam dünyasındaki değişim sürecini değerlendirirken akıcı bir üslup ile fikirlere doyurucu açıklamalar getiriyor. Modern İslam hakkında kalıcı bir başvuru kaynağı ve Türk sosyal biliminin klasiklerinden biri olacak esere, Türk sosyal bilimcilerinin pîri görülen Şerif Mardin müthiş, övgü dolu bir sunuş yazısı yazmış. Öyle bir övgü ki bu tarz bir övgü çok az esere yapılmıştır.
Arkadaşımız Abdullah Güner esere ulaşmış bir çok değerli isimden İslam'da Modernleşme ile ilgili bir değerlendime yapmalarını istedi. Açıkçası beş-on haberlik bir yorgunluk oldu arkadaşımız için. Zira bir çok isim eserle ilgilenmeye vakit bulamadıklarını söylüyordu. Ama arkadaşımız yılmadı, kimi değerlendirmeler almayı başarabildi:
Mustafa Özcan
Güzel bir çalışma olarak görüyorum. Hakikaten son yıllarda İslam ve modernleşme konusunda çok kapsamlı çalışmalar yapılmadı. Bedri Gencer sadece kültürel boyutu ile değil dini boyutu ile de incelemiş, dolayısı ile doyurucu bir çalışma ortaya çıkmış. Tabii eksiklikleri olabilir ama geniş bir perspektiften bakıyor, faydalı olacağını ümit ediyorum ve bu tarz çalışmaların daha da artması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'de özellikle son yıllarda bu alanda yeterince çalışma yok, maalesef yapılmıyor. Eksikleri olabilir ama sahasında iyi bir çalışma inşallah onu da aşan çalışmalar gelir.
Ben faydalı bir kitap olarak değerlendiriyorum yeni ufuklar açıyor yeni çalışmaları da tetikler umarım. Bazı noktalara katılmak mümkün değil, yani tümü göz önüne alındığında her dediğine evet diyemeyiz ama şu aslında: "İddialı tezler daima karşıtlarını üretirler veya karşıt çalışmalara sebep olurlar, yeni çalışmalara vesile olurlar."
Geçmişimizle şu manada yüzleşmemiz lazım: Kültürel dokumuzu geçmişe dönük olarak tam olarak bilmiyoruz yani tarihimizden kopuk olarak yaşıyoruz. Kültürel tarihimiz açısından ise daha az çalışmalar var, yeni çalışmalar olması lazım Bedri Gencer bunun başlangıcı sayılabilecek bir çalışma yapmıştır. Elbette geçmişte buna benzer çalışmalar var ama son dönemlerde bu tarz bir çalışma yok. Kültürel tarihimizi anlatması açısında yerinde bir çalışma.
Yusuf Kaplan
Bedri Gencer'in kitabını bir hayli inceledim, çok emek sarf etmiş Bedri bey. Söyledikleriyle ilgili ciddî soru işaretleri var kafamda. Şu anda kitabı bitiremedim o nedenle şimdiden, kitabı bitirmeden kesin sonuçlar çıkarmam doğru olmaz. Kitabı bitirince zaten kitapla ilgili yazacağım. Ayrıca Mayıs'ın sonunda bir panelde de bu kitabı kendisiyle tartışacağız.
Her şeye rağmen, şunu söylemem bir kadirşinaslık olur: Çok büyük emek sarfetmiş, tartışılması gereken önemli sorular ortaya atıyor... Kendisini bu yorucu ve çaplı çalışmasından ötürü tebrik ediyorum...
Mahmut Kaya
Olayları anlatışı ifadelendirişi yani üslubu gayet iyi buldum. Geniş tutmuş ama üslubu güzel, kitap kendini okutuyor; fakat ben alanın uzmanı olmadığım için göndermeler yaptığı atıfta bulunduğu kaynakları karşılaştıracak durumda değilim benim alanım olmadığı için.
Şerif Mardin Bey girişinde çok iddialı şeyler söylüyor, bilimsel bir araştırma için bu kadar iddalı söz söylemek bana biraz abartılı geliyor; ama inşallah öyledir belki de daha da fazla övgüye değerdir. Benim kendi kanaatime göre dönem dönem; dönemin başta gelen şahsiyetleri, onların ortaya koymuş oldukları görüşleri ondan sonra da onların eleştirisiyle beraber tartışırdım Bedri bey o güne kadar söylenmiş sözleri alarak kendi de yorumlayarak aktarıyor. Olumlu buluyorum inşallah ses getirir ve yararlı olur.
Davut Dursun
Hem yaklaşımı açısından hem de karşılaştırmalı olması açısından şimdiye kadar bu konuyla ilgili yazılmış yayınlardan farklı bir niteliğe sahip, orijinal bir çalışma. Şerif Mardin Beyin de yazmış olduğu takdim kitabın hedefi konusunda belli konuların altı çiziliyor. Piyasada nasıl bir etki yaratacağı ise konu ile ilgili kişiler tarafından nasıl karşılanacağı onu zaman gösterecek. Orijinal olması karşılaştırmalı olması yerel kaynaklara dayandırılıyor olması ve farklı bir yaklaşımla ele alınmış olması sanıyorum bu konu üzerine yapılmış olan çalışmalarda daha çok oryantalist bir bakış içeriyordu. Burada ise oryantalist bir bakış bir batılı bir bakıştan ziyade kendi coğrafi alanında özgün bir bakışla farklı bir bakışla ele alınması onu diğerlerinden farklı kılıyor, görüldüğü kadarıyla.
Bedri Gencer kitabına tepkileri sorduk, biraz dertliydi haklı olarak!
Bedri Gencer neler dedi:
Doğal olarak her yazar, eserinin takdir edilmesini beklediği gibi, eserimizin konusu ve kapsamı itibariyle bu beklenti bizde daha da yükseltmekte. Ancak Türkiye'nin politik ve entelektüel hayatının seyri, bu takdir ihtimaline ilişkin pek ümit vermiyor maalesef. Bugüne kadar belki de ilk kez modern İslam dünyasının değişimini her yönüyle incelediği için bizimki, doğal olarak hem hacimli, hem derinlikli, dolayısıyla okuması zor bir eser oldu, üstelik de bu kültürel-entelektüel iklimde. Bakıyorum, az-çok bu işin içinde olanlardan bazıları bile eseri görünce Ya bu kadar hacimli kitap okunur mu? diye basit bir tepki veriyor. Hacmiyle mütenasip olarak eserin pahalılığı da ayrı bir itiraz konusu.
Kısmet, eserimizin yayını, şanssız bir konjonktüre denk geldi: Ergenekon, ekonomik kriz, seçimler, Obama. İnsanlarda sağlıklı duyuş ve düşünüş imkânı bırakmayan bu kadar yoğun bir politik gündem arasında bizimki gibi eserlerin öne sürdüğü derin entelektüel konuların müzakeresi, mucize olarak görülmeli. Gülten Akın'ın dediği gibi gerçekten Ah, kimsenin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya. Ahir zamana doğru dünya ve Türkiye, müthiş bir kültürel ve entelektüel çözülme, savrulma, irtifa kaybı yaşıyor. Ancak bizim gibi ilim adamlarına düşen, realiteye bakmaksızın, her halükarda ilmen yapılmasını gerekeni yapmak, söylenmesi gerekeni söylemek. Düsturumuz, İhlâsla üret, denize at, balık bilmezse Hâlık bilir olmalı.
Şu ana kadar kitap ile ilgili ciddi bir tepki gelmedi. Kitabı ulaştırdığımız bazı basın-yayın organlarının, Şerif Mardin'in sunuşunu veya eserin ayrıntılı özetini alıntılamakla yetindikleri görülüyor. Tabii hem eserin kısa bir süre önce çıkmış, hem de kapsamından dolayı edinenlerin okuyup değerlendirmesinin vakit alacak olması, üstelik de bu ortamda, biraz daha sabırlı olmayı gerektiriyor. Eser hakkında bazı radyo ve televizyonlarda şahsımızın katıldığı programlar yapıldığı gibi bazı panel ve sempozyum hazırlıkları da sürmekte. Şahsen ümidim, özellikle sempozyum türü bir toplantının eserin ve dolayısıyla konu aldığı İslam dünyasında modernleşme sürecinin her yönüyle tartışılmasına, değerlendirilmesine vesile olacak olması. Âcizane eserde Türkiye'nin merkezinde yer aldığı İslam dünyası için hayatî hakikatler tespit ettiğime inanıyorum. Örneğin "on dokuzuncu asırda sekülerleşen Batı'nın ötekileştirdiği İslam'ın aslında fıkha dayalı, Türk İslam'ının olduğu" gibi. Bunların müzakeresi, değerlendirilmesi, hepimiz için önemli.
Abdullah Güner soruşturdu!
Bedri Gencerin eserinin önemi konusunda herkes hemfikir görünüyor. Ancak onlara düşen, esere bu önemi kazandıran değerini ortaya koymaları. Mustafa Özcan ve Yusuf Kaplan, Bedri Gencerin her söylediğine katılmanın mümkün olmadığını, kafalarında söyledikleriyle ilgili ciddî soru işaretlerinin olduğunu söylüyorlar. Bu durumda herkes meraklanmaz mı bunlar nedir? diye. Bunları ortaya koymaları gerekir.