Farabî, Gazzâlî, İbn Sina, İbn Tufeyl, Kındî… Vasat ya da ortalama genel kültüre sahip kişilerin bile bu isimlere dair kurabileceği doğru yanlış cümleler vardır. Bu isimler herkesin hafızasında bir şekilde yer edinmiş isimlerdir… “Eski bilim adamlarıymış onlar”, “doktordu değil mi”, “ çok büyük adamlarmış canım” gibi… Yanlış sayamayacağımız bu ve benzeri cümleler için oldukça yetersiz diyebilirim. Bundan biraz daha fazlasını bilmek için felsefeden anlamak ya da ‘felsefe yapmak’ gerekmez. Kurulan cümleleri vasattan ortaya, ortadan üste çıkarmak için bilginlerimizin, filozoflarımızın eserlerine değilse bile hayatına bir göz atmak yeterli olacaktır.
![]() |
![]() |
Tıb ilmi güç ilimlerden değildir!
İbn Sina’yı orta öğretimdeki derslerle ya da kulaktan dolma bilgiyle doktor olarak bilen çoktur. Bu malumat doğru olmakla birlikte eksiktir ve İbn Sina bu yönünü kendisi hiç de ön plana çıkarmamıştır. Nerden mi biliyorum? Kendisi “hâl tercemesi”nde öyle diyor da ordan... Hal tercemesi yani otobiyografisi olan az filozoftan biridir o. Felsefe alanında bugün de en büyük otorite demek olan “eş-şeyhü’r-reîs” ünvanıyla anılmaktadır. Felsefe, matematik, geometri, astronomi, tıb, fizik, metafizik, edebiyat, siyaset gibi hemen her alanda devrini aşan önemli bir şahıstır.
Henüz onlu yaşlardayken ders aldığı hocalarına ders vermeye başlayan İbn Sina hal tercemesinde “ …tıb kitapları okumaya başladım. Tıb ilmi güç ilimlerden değildir. Bunun için bu ilimde az zamanda tanındım. Bu esnada 16 yaşlarında idim…” der. Öğrendiği ilimleri sayarak daha 18 yaşındayken bu ilimlerin hepsinde okumak ihtiyacının artık kalmamış bulunduğunu söyler. Kendisi hususunda tevazu göstermemesi bazı insanların doğuştan üstün olduğuna inanmasından gelir. Ona göre peygamberlerden sonra filozoflar gelir ve filozofların başında da kendisi durur.
Felsefe öğrencileri de okusun!
Üniversitelerin felsefe bölümlerinde okuyan öğrencilerin bile yüzeysel kaldığı felsefi metinlerimiz ve filozoflarımızla ilgili okumaları arttırmak gerektiğini düşünüyorum. Bir felsefe dersinde öğrencilerden birinin İbn Sina’nın Mısır’da bulunduğu sırada o beldeye firavunun hükmettiğini söylemesi ise durumun ne kadar vahim olduğunu gösterir nitelikte… Hal böyleyken İbn Sina’nın “hâl tercemesi”ni okumak oldukça önemlidir diye düşünüyorum. Yukarıdaki isimlerin ve daha fazlasının hayatına ve eserlerinden önemli alıntılara ulaşmak isteyenler Klasik Yayınları’ndan çıkan Mahmut Kaya’nın İslam Filozoflarından Seçme Metinleri’ni edinebilirler.
Zeyneb İlhan ilk defa salık verdi
filozoflar geçim için para karşılığında tıp öğretirler, felsefe hocalığını para karşılığı yapmak felsefenin şanına yakışmaz kabilinden.
ibn i sina için geçerli midir bilmem ama böyle okumuştum