Koyu ilmî münazaraların yapıldığı, pekçok güzel eserin yazıldığı, medeniyetin zirvelerinde gezinen Müslümanların yaşadığı beldeydi Irak; Basra’sıyla, Kufe’siyle, Bağdat’ıyla… Müslümanların altın çağını yaşadıkları vakit kendilerine başkent edindikleri şehirdi Bağdat…
Bağdat, yakın tarihte yaşadığı savaşlara kadar İslami ilimlerin merkezi olma konumunu muhafaza etmişti. Dünyanın çeşitli bölgelerinden Müslümanların, ilim tahsil etmek için tercih ettikleri ülkelerin başında Irak geliyordu. Çok kıymetli alimler vardı Irak’ta, ancak işgal güçleri tarafından birçok alim savaş sırasında ve sonrasında şehit edildi.
Cihada kadınlar da katılabilir
İşte işgalcilerin, kendisine defalarca suikast düzenlediği değerli alimlerden biri Şeyh Abdulkerim el-Müderris. 1902’de dünyaya gelmiş ve dolu dolu 103 yıl geçirmiş. Verdiği fetvalarla düşman askerlerinin gazap oklarını üzerine çeker. 14 Nisan 2003’te yayınladığı fetvasının ardından işgalci Amerikalılar ve hükümet tarafından medresesinin etrafına güvenlik engelleri konulur. Bir müddet zorunlu ev hapsine mahkum edilir Şeyh Abdulkerim el-Müderris ama mücahid ruhlu alim yılmaz ve doğru bildiğinden şaşmaz. İşgal güçleri aleyhine fetvalar yayınlamaya devam eder ki bu sırada 101 yaşındadır. Fetvalarında, bazı durumlarda kadınların da cihada katılmalarına cevaz vermiş ve direnişçilerin sünnet-i seniyyeye bağlı kalmalarını istemiştir.
Abdulkadir Geylanî’nin yanı başında geçen yıllar
Irak içinden ve dışından pek çok alim onun rahle-i tedrisinden geçti, ondan ders aldı. Son derece mütevâzı, zâhid, yöneticilere yaklaşmayan, onlardan hediye kabul etmeyen, iffetli ve vakarlı bir alim idi. Herkes tarafından sevilip sayılır, bütün Irak alimleri kendisine itibar ederdi.
Aynı zamanda tasavvufi bir yönü de vardır Şeyh Abdulkerim’in. Evi, Abdulkadir Geylânî Hazretlerinin Bağdat’taki türbesinin hemen yanındadır ve türbenin de içinde bulunduğu camide senelerce ders okutur. Sadece fotoğrafına baktığınızda bile içinizi ısıtacak derecede masumiyete ve Müslüman yüzüne sahip bu alim Arapça, Kürtçe ve Farsça şiirler kaleme aldı ve en önemlilerinden birisi 8 ciltlik tefsir olan 100’ü aşkın telif eser bırakarak 30 Ağustos 2005 tarihinde Rabbine kavuştu.
Yitik hazineler
Kendini böyle ilim tahsil etmeye, eser telif etmeye ve talebe okutmaya adamış, anlattığını yaşayan, edepli, vakur alimler günümüzde elbette vardır, kıyamete kadar da olacaktır, Allah’ın izniyle. Ancak sayıları az ya da çoğundan (belki de dünya Müslümanları arasında yeteri kadar iletişim olmadığı için) haberimiz yok. Onları bulup ilimlerinden istifade etmek ve sayılarının artması için çalışmak bizim boynumuza borçtur. Abdulkerim el-Müderris’e ve onun gibilere selam olsun!
Şeyma Benli Şeyh Abdulkerim’i rahmetle yâd etti