Batılı bir filozof şöyle der: “Biyografiler aslında milletlerin tarihidir.” Özellikle tarihe yön veren kralların, padişahların, sultanların biyografilerine baktığımızda bu sözün doğru olduğunu görürüz. Fatih Sultan Mehmed’in, Napolyon’un, Theodor Herzl’in hayat hikâyelerini okumak biraz da Osmanlının yükseliş ve fetihler dönemini, Fransa’nın çalkantılı yıllarını ve İsrail’in kuruluş öyküsünü okumak demek. Bu da gösteriyor ki insanlığın istikbali ile şahıslar arasında birebir ilgi var.
Başlangıçtan beri bu hep böyle oldu. Mesela, bir Peygamber’e ait hayat öyküsü öncelikle onun gönderildiği topluluğun hayat kesitlerini öğrenmektir. Siyer özelinde konuşursak Hz. Peygamber’in hayat hikâyesi hem cahiliye topluluğu hem İslam ümmeti hakkında bilgi verir bize. Bu gelenek günümüze kadar bazı değişikliklere uğrayarak devam ediyor. Gelenekte görülen en önemli değişiklik, kişi kültünün öne çıkarılması ve toplumun geri plana itilmesidir.
Cumhuriyet de kişi kültünü öne çıkardığından, nesillerine de böyle baktı. Bunu nerden anlıyoruz? “On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan” söyleminden.
Yücel’in yaptığı önemli işlerden biri de adam olacak çocukları tespit etmekti
Kurucu irade ne yaptığını biliyordu. Ne yaptığını bilenlerin başında da Hasan Âli Yücel gelir. Maarif sisteminde belki de ne yaptığını ve ne yapması gerektiğini bilen yegane adam Yücel idi. Yücel’in yaptığı önemli işlerden biri de adam olacak çocukları tespit etmekti. Bunun için elimizde bir belgemiz var: İftihar Kitabı 1941-1942.
Hasan Âli Yücel şöyle söylüyor: “Çocuklarım; Öğretmenleriniz ve onların başında bulunan müdürleriniz, sizlerin iftihar levhasına girecek durumda olduklarınızı bana bildirdiler. Türk Vatanının ve aziz milletimizin hizmetine ve emeğine muhtaç olduğu insanlar; ancak ahlaklı, terbiyeli, bilgili, çalışkan yurt evlatları olduğu için, sizin bu vasıflara sahip olduğunuzu görmek, bizi yürekten sevindirmiştir. Hepinizi ayrı ayrı bütün kalbimle tebrik ederim. Sizi büyüten analar ve babalarınız, sizi yetiştiren hocalarınız, varlıklarınızla iftihar etmekte ve şahıslarınızda, size verdikleri emeklerin mükâfatını haklı olarak bulmaktadırlar. Bütün hayatınız boyunca iyi ahlaklı ve çalışkan vatandaşlar olarak Cumhuriyetin yükselmesine, Türk milletinin ilerlemesine hizmet etmenizi dilerim.”
Çok iyi bir değerlendirme sistemi, kişilik, kabiliyet ve şahsiyet üzerine kurulu bir anlayış
Mekteplerinde sadece derslerinin çok iyi, notlarının en üstün olmasını yeterli görmeyen bir anlayışla tespit edilen iftiharlara baktığımızda gerçekten büyük ve önemli bir tablo, çok iyi bir değerlendirme sistemi, kişilik, kabiliyet ve şahsiyet üzerine kurulu bir anlayışın olduğunu görüyoruz. Yine görüyoruz ki adam olacak çocuk nesinden belli oluyorsa orasından belli oluyor-muş.
İşte siyasette adam olanlar:
Necmettin Erbakan, Korkut Özal, Abdülkerim Doğru, Erdal İnönü, Kâmuran İnan, Metin Toker, Cüneyt Arcayürek, Doğan Avcıoğlu, Kaya Erdem, Faruk Sükan, Sabri Yirmibeşoğlu, Cahit Karakaş
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İşte bilimde, edebiyatta-sanatta adam olanlar:
Necmettin Erbakan, Sabri Sözeri, Erdal İnönü, Gazi Yaşargil, Özcan Köknel, İsmet Giritli, Muharrem Ergin, Asım Bezirci, Müjgan Cunbur, Cevat Babuna, Can Yücel, Halit Kıvanç, Ali Kemal Belviranlı, Talat Karaçizmeli, Zihni Küçümen, Turgut Özakman
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İşte bürokraside adam olanlar:
Sabri Yirmibeşoğlu, Cahit Karakaş, Zekai Baloğlu, Haluk Cansın…
![]() |
![]() |
Ve iş adamlığında Şevket Demirel!
![]() |
Bunları söylemekle adı geçen kişilerin büyüyünce yaptıkları her şeyi onayladığımız anlamı çıkarılmasın. Biz, mektebin seçiciliğindeki ve ölçmedeki isabeti görelim diyoruz.
Sizler de de adam olabilirsiniz
Başka ne var bu listede?
Türkiye’nin zihin haritası. Aynı dönemde aynı okullarda yetişen ve bulunduğu okulda, ilde iftihar tablosunu şekillendiren; ailesinin, çevresinin ve de büyük kaderin etkisiyle birbirine zıt fikirleri de olsa aynı topraklar için kalbi atan, memleketini seven, memleketine kendince hizmet etmek isteyen idealist kişiler.
Eğitim tarihimizde biyografileri bundan dolayı okutuyoruz, okutmalıyız. Biyografi yoluyla talebelerimize diyoruz ki; işte rol modelleriniz. Memleketin çok değişik yerlerinde büyüyen, farklı meslekten ailelerin çocukları, bakın kendilerini nasıl geliştirmişler, nasıl fark ettirmişler? Sizler daha iyi şartlar altında bu insanlardan daha iyisini yapabilirsiniz. Sizler de adam olabilirsiniz. Adam olmak için reisicumhur çocuğu olmak şart değil; babanız maarif vekili de olmayabilir. Bakkal, işçi, çiftçi çocuğu olabilirsiniz. Hatta Allah geçinden versin, babanız, anneniz siz doğmadan ölmüş de olabilir. Ancak önünüzde örnekleriniz var. Onları takip edin yeter.
Adam olmak için bir iftihar tablosu ve bir Kipling şiiri yeter:
düşlere kapılmadan düş kurabilir
yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer
ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir
ikisine de vermeyebilirsen değer
söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz
kandırabilir diye safları dert edinmezsen
ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz
koyulabilirsen işe yeniden
oğlum, adam oldun demektir
Kâmil Yeşil