Ne çok duyuyoruz değil mi son zamanlarda ‘akran zorbalığı’ tabirini. Bazılarınız diyebilir ki: evvel böyle şeyler yok idi. Hem haklılar hem haksızlar… Büyük ihtimalle evvelden de akran zorbalığı vardı ama son zamanlarda eğitim yaşının çok uzaması; anaokulu, ana sınıfı uygulamalarının yaygınlaşması ve ilkokul sonrası eğitim mecburiyeti olması, akran zorbalığını daha görünür hale getirdi.
Eskiden çoğumuz ilkokulda eğitimimizi tamamlardık ve mahalle arasında büyüyüp giderdik. Şimdi öyle değil! Akran zorbalığı diye daha ziyade okulda yaşanan olaylara deniyor. Okul dediğim; anaokuluyla anasınıfı ile birlikte başlıyor. Ve her yaş döneminin kendine özgü akran zorbalığı tipleri tarif ediliyor. Anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise… Okullarda daha üstün ve güçlü konumdaki bir ya da birkaç kişinin, diğer çocuğa ya da çocuklara uyguladığı zorbalık biçimleri anlatılmaya çalışılıyor, akran zorbalığıyla… Söylediğim gibi her yaş grubunda bunun değişik tipleri olabiliyor.
Sevgili arkadaşlar,
Akran zorbalığı bence çocuğa bakışımızla çok alakalı. İnsan yavrusu çocuk, elbette özgür bir ortamda yetişmeli; bu tartışmasızdır. Kendi yeteneklerini, kabiliyetlerini başka türlü ortaya çıkartamaz; serpilip gelişemez. Ama çocuk öyle bir varlıktır ki; yine aynı zamanda ona dur diyen birisi olmalı. Çünkü sınırlarını bilemez. Sanıyorum son zamanlarda gerek ebeveynler, gerek toplumun, gerek okul; bu dur komutunun kullanmasında eksiklikler yaşadı. Evvelden de yanlış kullanılıyordu ama şimdi eksik kullanılıyor ya da hiç kullanılmıyor. Öyle olunca çocuk gücünü nerede durdurması gerektiğini bilemiyor. Zaten bilmiyor ve gücünün sınırlarını sınamak istiyor hep! Ama dur diyen olmayınca da problemler başlıyor. Karşımıza akran zorbalığı çıkıyor, diye düşünüyorum.
Türkiye’de üzüldüğüm noktalardan birisi; çok iyi işler yapan kişiler ve kurumlar olduğu halde onların emeklerinin bir türlü tam olarak değerlendirilmemesi ve hak ettikleri alkışı almamalarıdır. Burada akran zorbalığı konuşuyoruz ama benim konuşmam aslında çok da gerekli değil. Çünkü konuşması gerekenler konuşmuş…
Milli Eğitim Bakanlığı’nın web sitesine girmenizi tavsiye ederim. Orada Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün “Akran Zorbalığı”[1] diye hazırladığı öyle bir bölüm var ki… Müthiş! İsterseniz teorik bilgiyi sonuna kadar alabiliyorsunuz. Öğretmenlerimizin yararlanabileceği broşürler var, velilerimizin yararlanabileceği broşürler var. Bütün anlatılar, çocuğun yaş grubuna göre ayarlanmış: okul öncesi var, ilkokul var, ortaokul var, lise var… Bununla ilgili sunumlar var. Gene aynı yaş gruplarına göre veli sunumları var. Hangi yaş grubundaki çocuğunuzun akran zorbalığına maruz kaldığını ya da uyguladığını anlayabilirsiniz ve neler yapmanız gerekir, ince ince anlatılmış burada. Alkışlarımı gönderiyorum, çok takdirlerimi bildiriyorum onlara.
Farkındalık programları var, psikoeğitim programları var… İyi arkadaş ilişkileri geliştirmesi, akran zorbalığından korunması için ne yapması gerektiği ile ilgili öneriler var. Akran zorbalığına maruz kalan velilerin, çocuklarına ne yapması gerektiği ile ilgili bölümler var. Daha da güzeli hikâye kitapları var. Çocuklar akran zorbalığına dile getiremiyorlarsa -gene yaş gruplarına özgü olarak- hikâyeyi kitaplarını okuyabiliyorlar ve orada belki konuşmalarına fırsat hazırlanabiliyor.
Bu siteyi ısrarla öneriyorum. Yani akran zorbalığı soruları için… Ayrıca sosyal medyada, internette profesyonellere sormanıza lüzum yok. Hepsi bu sitede var. Sevgili öğretmenlerimiz, okul yöneticilerimiz lütfen bu siteye bakın ve bu siteyi yaygınlaştırın.
Bu siteden aldığım bilgilerle bitirmeme müsaade edin. Zorbalık yapan öğrencilerin özellikleri nelerdir bölümüne birlikte bakalım.
Akran zorbalığı yapan öğrenciler kimlerdir?
Bu öğrencilerin özellikle şunlar:
- Başkalarını yönetmeyi sevme,
- Başkaları üzerinde egemenlik kurmayı ve güçlü olmayı isteme,
- Başkalarının duygularına karşı duyarsız olma ve düşük empati becerisine sahip olma. Vicdan utanç ve pişmanlık duygularının olmaması.
Yani çocuklarda bu özellikler varsa bu akran zorbalığı uygulayabilir diye hem velimiz, hem yöneticimiz, hem öğretmenimiz, hem PDL uzmanımız endişelenmeli!
- Şiddete karşı olumlu bir tutuma sahip olma,
- Saldırganca davranmaktan gurur duyma,
- Problem çözerken saldırgan çözüm yolları kullanma,
- Düşük öz denetim becerilerine sahip olma,
- Öfke kontrolünde problem yaşama,
- Farklılıklara karşı tahammülsüz olma,
- Düşünmeden, tepkisel ve aceleci davranma,
- Çabuk sinirlenme,
- Yalan söylemeye ve hile yapmaya eğilim gösterme.
Bu özellikler zaten birbirini takip eden özellikler. Bu özellikleri gösteren çocuklarımıza, akran zorbalığı açısından daha dikkatli bakacağız.
Peki, zorbalığa maruz kalan öğrencilerin özellikleri neler?
- Kendine güveninin ve benlik saygısını düşük olması,
- Kendini hep başarısız, beceriksiz olarak tanımlaması,
- Pasif, utangaç, çekingen, içe kapanık olma,
- İtaatkâr ve boyun eğecek kişilik özelliklerine sahip olma,
- Arkadaş ortamında çoğunlukla endişeli, kaygılı ve güvensiz davranışlar sergileme,
- Hiç arkadaşı olmaması veya çok az arkadaşa sahip olma,
- Arkadaş ortamında az popüler olmak,
- İletişim ve sorun çözme becerilerinin zayıf olması,
- Zorbalığa uğradıktan sonra ağlama ve geri çekilme tepkisi verme,
- Farklı fiziksel özelliklere sahip olma. Yani daha kısa boylu olmak, gözlük takmak, diş teli takmak gibi.
- Dezavantajlı gruplara dahil olma,
- Zihinsel ve fiziksel engelinin olması,
- Dil ve aksan farkının olması,
Akran zorbalığı gösteren ailelerin özellikleri neler?
- İlgi, sevgi ve sıcaklıktan yoksun bir aile ortamı,
- Ebeveynlerin çocuklarına karşı cezalandırıcı, düşmanca ve kötüleyici davranması,
- Ebeveyn ve çocuk arasındaki iletişimin zayıf ve yetersiz olması,
- Ebeveynlerin çocuğu yetersiz denetim ve gözetimi,
- Ebeveynler arası çatışma veya huzursuzluk; düşük evlilik durumu,
- Fiziksel veya duygusal istismar,
- Otoriter ebeveynlik,
- Ebeveynlerin evde fiziksel güce dayalı disiplin teknikleri kullanması,
- Saldırgan davranışların ebeveynler tarafından hoşgörü ile karşılanması,
- Ebeveynlerin çevrelerindeki diğer kişilere karşı saldırganca davranışlar sergilemesi,
- Farklı aile yapısına sahip olma,
- Tek ebeveynli olma,
- Anne baba dışında farklı yetişkinlerle yaşamak zorunda kalma,
- Çocuğun ağabeyi, ablası, kardeşleri tarafından zorbalığa maruz kalması veya kardeşlerine zorbalık yapması,
Zorbalığa maruz kalan öğrencilerin ailesel özellikleri neler?
- Aşırı koruyucu ve kollayıcı ebeveynler,
- Özellikle annelerin çocuklarına yaşından daha küçükmüş gibi davranma eğilimi,
- Anneyle çok yoğun duygusal ilişki kurulması, baba ile çok uzak mesafeli ve olumsuz bir ilişki yaşanması…
Hem akran zorbalığı yapan hem de buna maruz kalan öğrencilerin de ortak iki özelliği var:
- Aile içinde şiddetle baskı,
- Ebeveynlerin ilgisiz ve tutarsız davranışlarda bulunması.
Kendi adıma bu sitedeki yazılanları öğrendiğimde şöyle bir sonuç çıkardım:
Akran zorbalığına maruz kalan ya da akran zorbalığı uygulayan bir çocuk; hem kendisi için, hem aile için, hem okul için çok uyarıcı. Böyle bir çocuğu olan aile ve okul yöneticileri oturup kendilerini de gözden geçirmelidirler.
İzlemek için tıklayınız.
[1] https://orgm.meb.gov.tr/www/akran-zorbaligi/icerik/2085