İsmet Özel der ki:
Çağırın varsa bir dişbudak fidanından
Bir çekirdek olsun bari düşüreyim toprağa
Bir kıvılcım olsun ateşlemeden önce yüreğimi
Bu kargışlı
Bu puslu günlerin içinden
Seslendim ses verilsin istedim
Kim verdi sesime bir ses
Kim çıktı evinin penceresinden
El etti bana
Güneş doğuyor bak
Dedi.
Çıktım alnacından bir eyvah çıkardım
Eyvah bu gidişini beğenmedim dünyanın
Bu vuruşu vuruş saymadım
Savdımsa eğer savılacak olanı başımdan
Ardımda kalan çığlık beni boğmasın
Bana bir çıdamlık günah bırakmasın diye
Ay yıldızı başa koydum
Kâfir kovalayan bir imgeyi aldım yanıma.
Bana böyle diyorlar
Şehirden kovulmazmış ama
Dokuz köyden kovulurmuş
Sözün dosdoğru çıktığı ağız
Doğrusu hâlâ bekliyorum
Beni anlayacak olan
O bir kişiyi...
6 Şubat 2007 – 11: 31 – Salı, Beylerbeyi
Her zaman ümide değer bir şeyler vardır.
Allah(c.c) razı olsun yazandan da okumamıza vesile olandan da.