Sultan Abdülhamid'in saray hayatı nasıldı?

Tahsin Paşa'nın 'Yıldız Hatıraları'nda II. Abdülhamid Han’ın saraydaki yaşantısı, devlet işlerindeki tutumu, kılık kıyafetinde dikkat ettiği hususlar, ilgi alanları ve hobileri, yazışmaları, yemek ve davetleri yer alıyor. İsmail Özcan yazdı.

Sultan Abdülhamid'in saray hayatı nasıldı?

Siyonizmle mücadeleden milliyetçi ayaklanmalara, istihbarat ağının kurulmasından Filistin toprakları meselesine, Osmanlı-Türk hukuk tarihinin ilk anayasası olan Kanun-ı Esasi’nin ilanı ve Meşrutiyet yönetiminden 31 Mart Vakası ve İttihat Terakki mücadelelerine kadar Osmanlı tarihinin en hareketli ve hararetli dönemlerinden birisi olan Sultan 2. Abdülhamid devri, Yıldız Sarayı’nın 14,5 sene başmabeyncisi olarak görev yapmış olan Tahsin Paşa’nın hatıratında meraklılarıyla buluşuyor. Bununla birlikte 2.Abdülhamid Han’ın saraydaki yaşantısı, devlet işlerindeki tutumu, kılık kıyafetinde dikkat ettiği hususlar, ilgi alanları ve hobileri, yazışmaları, yemek ve davetleri gibi birçok husus yine Padişah’ın en yakınındaki gözler tarafından hatırata kaydedilmiş durumda. İlk olarak 1931 yılında “Yıldız Hatıraları” adıyla yayınlanan eser, Ahmet Zeki İzgöer tarafından yayına hazırlanarak bu yıl İz Yayıncılık’tan tekrar okuyucuya sunuldu.

Paşa’nın hatıratında kimi olaylar ince detaylarıyla kimi olaylar da bir paragraflık anlatımla yer almış. Bu kitap devlet işlerindeki usulü, devletlerarası ilişkilerin işleyiş biçimini, ülke yönetimindeki sistemi ve diplomatik ilişkilerdeki tutumu göstermesinin yanı sıra; anlatılan ve belgelendirilen olayların muhtevası itibariyle de özellikle siyasi tarihçiler için birinci elden kaynak niteliğinde. Yine de keşke bazı devlet meseleleri ve bugün dahi karşı karşıya kaldığımız hususların daha detaylı biçimde anlatıldığı, yaşananların siyasi ve bürokratik açıdan daha ayrıntılı halde sunulduğu bir hatırat olsa idi diye düşünmeden edemiyor insan.

Sultan Hamid’e jurnal adı altında arzda bulunmak bir ara o kadar değer kazanmıştı ki...

Sultan 2. Abdülhamid’in adı ve dönemi zikredildiğinde ilk akla gelen hususlardan biri de padişahın ülke genelinde kurmaya çalıştığı istihbarat ağı ve oluşturduğu merkeziyetçi sistemle saraydan ülkeyi idare etme ve her şeyden mümkün olduğunca haberdar olma siyasetidir. Tahsin Paşa, Sultan Hamid’in bu siyasetinin onun fıtratında var olan evhamından kaynaklandığını kaydetmiş hatıratına. Padişahın kendini korumasındaki titizliği, insan ilişkilerinde kimseye tam itimatla yaklaşmaması, dönemin şartlarında yarım saate padişahları koltuğundan yuvarlayabilen fetvaların çıkış noktası olan Şeyhülislamlık makamına gösterdiği hassasiyet yine bu fıtrî özellikten ileri gelmektedir.

Bununla birlikte devletin güvenliği için bir haber alma teşkilatı da gerektiğinden hafiyelik ve jurnal sistemi kurulmuştur. Ancak gerçeği yansıtmayan jurnal getirenlerin cezalandırılmaması ve dolayısıyla jurnal veren kişilerin bunu teveccüh ve menfaat aracı olarak kullanması, Sultan Hamid’in evhamlı yapısını bilenlerin onun en çekindiği konularda içeriğine ve gerçekliğine dikkat etmeden jurnaller vererek ona yaklaşmaya ve hediye ve iltifat kapmaya çalışmaları hatıratta bolca değinilen konulardan birisidir. Yine bu asılsız jurnaller Tahsin Paşa’ya göre Sultan’ın zaten var olan vehmini günden güne artırmıştır. Paşa’nın hatıratta bu konuyla ilgili olarak kullandığı ve jurnal sisteminin geldiği noktayı gösteren şu iki cümleyi de paylaşmadan geçmemek lazım:

“Sultan Hamid’e jurnal adı altında arzda bulunmak bir ara o kadar değer kazanmıştı ki, jurnalciliğin can yakmak ve ocak söndürmek türünden ahlak dışı bir hareket olduğu adeta unutulmuştu.”

“Padişah’ın vehmini bilen kimseler bu vehmi ülkenin kurtuluşu yolunda kullansalardı birçok faydalı düşünce fiiliyat sahasına çıkabilecekti.”

Hatıratta neler yok ki...

Dönemin iç ve dış siyasetine dair birçok gelişmeyi yine hatırattan okumak mümkün. Yine Osmanlı İmparatorluğu’nun bu süreçteki ikili devlet ilişkilerini, kimi zaman dostane jestler ve ziyaretleri, kimi zaman diplomatik gerilimleri, kimi zaman da savaşların vuku bulduğu birçok tarihi olayı kayıtlarıyla bulmak mümkün. İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya, Almanya, Avusturya-Macaristan ve Balkan ülkelerinin siyasi karakterleri, dönemin ifadesiyle “idare-i maslahat” politikasının içerikleri hatıratta kaydedilenlerden.

İngilizlerin Arabistan ve Mısır siyaseti ve bu bölgede nüfuzu geniş şeyhler ve reislerle sürekli irtibat halinde oluşları, bunların çocuklarının Londra’da eğitim görmesi; Rusya’nın Ermeni ve Ortodoks tebaa üzerinden sürekli içişlerine karışma çabaları; İtalya’nın Kuzey Afrika üzerindeki emelleri; Balkan devletlerinin özellikle İngiliz ve Rus kışkırtmalarıyla ayaklanmaları; Ermenilerin dış basın destekli komitacılık faaliyetleri ve 2. Abdülhamid Han’a düzenledikleri suikast… Yıldız’ın başmabeyncisi şahitliğinde meydana gelen, bazen yazışmalarını bizzat yaptığı daha birçok olay hatıratında kaleme alınmış.

Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nden nüshaları kitaba eklenen döneme ait zabıtlarla bu hatırat yakın tarihimiz için belge kitap niteliğinde…

İsmail Özcan yazdı

YORUM EKLE