Alberto Manguel, Efsanevi Yaratıklar’da kurgu olduğunu açıkça bildiği pek çok yaratığa ya da kahramana bile bile can verme eğiliminde hareket ediyor. Sanki onların duyguları varmış, bir şeylere üzülüp sevinebiliyorlarmış, zaferler kazanıp yenilgiler alabiliyorlarmış gibi davranıyor. Oysa onlar, bir romanın ya da bir masalın kurmaca karakterleri. Üzerlerine düşen yalnızca kendileri için yazılmış şeyleri söylemek ve kendileri için biçilmiş elbiseleri giymek. Bir de var olmamak. Evet, bir görevleri de var olmamak… Fakat burada Hz. Eyyûb, Hz. Yunus ve Karagöz ile Hacivat az önceki değerlendirmeden ayrı tutulabilir. Bir de Şeytan var. Yazarın ona verdiği değer ya da o konudaki yetersiz eleştirel tavrı aynı zamanda Batı dünyasının benzer özelliklerine işaret ediyor. Bu husus, yazının son kısmında diğer konularla beraber değerlendiriliyor.