Hattat, ebrucu, kemankeş, imam, mücellid, gülcü ilh. Hezarfen Necmeddin Okyay Efendi 47 sene evvel âlem-i bekâya göçtü, Karacaahmet'te hâk-i ıtırnâkine defnolundu.
Cenazesi 6 Ocak 1976'da pederini müteakiben 40 sene imamlık yaptığı Üsküdar Yeni Valide Camii’nden kalktı. Gölpınarlı, Okyay’ın vefatından sonra "Hat, ebru ve cilt ustası Necmeddin Okyay'ın ölümüyle bir âlem, bir devir kapandı" demiştir
Tabii, gökten zembille inmemişti. Onu yetiştiren, besleyen bir muhitin çocuğu idi. Sıbyan mektebi mi dersiniz, Medresetü'l Hattatin mi dersiniz, hususi hocalar, arkadaşlar mı dersiniz, yoksa koskoca bir kültür mü dersiniz…
Âlimi olduğu ancak icazet alamadığı tek alan okçuluk idi
1887'de bed-i besmele çektiği tahsil hayatı asla bitmedi; öğrenmek ve öğretmek aşkı son nefese kadar sürdü. Öğrendiği her şeyin âlimi oldu. Âlimi olduğu ancak icazet alamadığı tek alan -600 gez atamadığı için- okçuluk oldu. Onu da soyadı yaptı: Okyay
Mesela çok sonraları başladığı ve alimi olduğu gülcülük: Bazısı kataloglara da giren 400 çeşit gül yetiştirdi.
Necmeddin Efendi'nin çiçekle ilgisi güle münhasır da değil. Ebru teknesine çiçekler açtıran da büyük ölçüde Necmeddin Efendi’dir. Bu nedenle çiçekli ebrulara "necmeddinî" ebrular da denirmiş.
Hüsn-i hattın bilhassa talik vadisinde emsalsiz ve bahaya gelmez eserler verdi. Hele bir "gel keyfim gel"i var ki İstanbul’un 1918’deki işgali sırasında alınan boyanın 1923’teki kurtuluşu sırasında kullanılmasıyla meşk edilmiştir. Necmeddin Efendi’nin işgal güçlerinin çekilişinin verdiği zevk ile içtiği kahvenin lekelerini havi bir nadide eserdir.
Necmettin Efendi, sadece eski harflerle değil, Latin hurufatıyla da taa 1910'da eser vermiş. Piyer Loti'nin oturduğu ev için belediye tarafından hazırlatılan kitabe bütünüyle Necmeddin Efendi’nin elinden çıkmıştır.
Haddizatında talebeleri de hocanın eserleri değil mi?
Hiç şüphesiz Necmeddin Efendi’nin en yakın arkadaşlarından birisi Tuğrakeş İsmail Hakkı (Altunbezer) Efendi idi. Medresetü'l Hattatîn'de koyulaşan muhabbet mezara kadar devam etti. Tuğrakeş'in şahidesini Necmeddin Efendi yazdı ve şöyle tarih düştü: “Son nefeste yazdı hattat bir Hüve'l-Bâki celî”
Necmeddin Efendi’nin yetiştirdiği talebeler apayrı bir konusudur. Haddizatında onlar da hocanın eserleri değil mi? Necmeddin Efendi, hocası Mustafa Rakım'a âşık, Süheyl Ünver her ikisine, Uğur Derman üçüne. Ölmüşlere rahmet, kalanlara selamet…
Velhasıl 93 senelik ömründe ne bir karınca incitmiş ne bir boş vakit geçirmiş Necmettin Efendi. Serâpâ numune-i imtisal. Ve fakat ölmek kaderde var. (Necmeddin Efendi meşki ile bir Yahya Kemal beyti: Ölmek kaderde var, yaşayıp köhnemek hazin / Bir çare yok mudur buna ya Rabbe’lalemin)
Derleyen: M. Murtaza Özeren
Merhum A. Okçu ailelerin çocuklarını buldurmuştu ve Türk Okçuluğunu diriltmek için okçu ailelerin çocuklarını buldurtmuştu.. Necmettin Okyay da bunlardan biriydi. Soyadı da bunu işaret eder zaten.Mekanı Cennet olsun. sevim nazan