Selçuklu’ya otuz yıl başkentlik yapmış olan Şehr-i Rey

Çeşme-i Âli’de yapılan arkeolojik kazılar sonucunda tarihi çok eskilere dayanan, Avesta ve Tevrat gibi kutsal metinlere konu olan, Zerdüşt, Part İmparatoru Eşk, Ebû Bekir er-Râzi, Hasan Sabbah gibi meşhur isimlerin doğum yeri olan Rey'de kadim bir medeniyet yatmaktadır. Şeymanur Çelikli yazdı.

Selçuklu’ya otuz yıl başkentlik yapmış olan Şehr-i Rey

Çeşme-i Âli’de yapılan arkeolojik kazılar sonucunda tarihi çok eskilere dayanan, Avesta ve Tevrat gibi kutsal metinlere konu olan, Zerdüşt, Part İmparatoru Eşk, Ebû Bekir er-Râzi, Hasan Sabbah gibi meşhur isimlerin doğum yeri olan, Ziyârîler, Büveyhîler ve nihayetinde Selçuklular gibi devletlere başkentlik yapmış olan Rey. İpek Yolu’nun bir havzası, Sa’d b.Ebi Vakkas’ın oğlu Ömer’in valiliği uğruna Hz.Hüseyin’i  şehit ettiği, Ümmü’l Bilâd, Arus-ı Cihân, Bâbüt’-tüccar diye anılan Rey.

Kuruluşu ile ilgili farklı rivayetler mevcuttur. Kimine göre kuruluşu Hz. Şit’e, kimine göre Sasani hükümdarı Hoşeng’e, kimine göre Hz. Nuh’un torunu Keyhüsrev’e kadar dayanmaktadır. Kurulduğu yer İslam’dan önce günümüz Rey şehrinin bir kısmıdır. İslam döneminde ise eski Rey’in güneydoğusunda bulunur. İsminin “Rey” Zerdüştler’in kutsal kitabı Avesta’da “Rega” olan kelimeden geldiği düşüncesi çoğunluk tarafından kabul görmüştür. Rega Farsça bir kelime olup “Yeşil dağın başından çöle kadar yayılan yer” anlamına gelmektedir. Rey’li olan insanları belirtmek için Râzi kelimesi kullanılmaktadır. Günümüzde Rey, İran İslam Cumhuriyeti’nin başkenti olan Tahran’a bağlı olup şehir merkezinin yaklaşık 7-8 kilometre güneydoğusunda bulunmaktadır. İklimi ile ilgili Fars tarihçi ve coğrafyacı olan İbn Fakih’in elimize ulaşmış tek eseri olan Muhtasaru Kitabü’l-Bûldan’da şu ifadeye yer vermektedir: “Güzel hava baharda Rey’de, kışta Bağdad’ta, sonbaharda Hemedân’ da ve yazın İsfehân’da olur.”

Rey’de hüküm sürenler

Tam başlangıç tarihi bilinmemekle beraber M.Ö 550 yılına kadar Medler, M.Ö 330 yılına kadar Persler, M.Ö 275’ e kadar Büyük İskender, M.Ö. 249- M.Ö. 228 yılları arasında Part İmparatorluğu hüküm sürmüştür. Daha sonraki süreçte Sasaniler, Rey’e hakim olmuştur. Bu dönemde dini açıdan ön olanda olan Rey, Zerdüştlüğün devletin resmi dini olması ile birlikte 12 kutsal şehirden biri olarak kabul edilmiştir. Hz.Ömer döneminde İran’ın fethedilmesiyle birlikte Rey, Müslümanların eline geçmiştir. 661-750 yılları arasında Emeviler, Abbasiler  döneminde halife Muktefi’ye kadar elde tutulan Rey sırasıyla Samaniler, Büveyhiler,  Gazneliler’in  hakimiyeti altında bulunmuştur. 1041’de Selçuklu hükümdarı Tuğrul Bey tarafından başkent yapılan Rey, 1194 yılında Harzemşahlar’ın eline geçmiştir. Bundan sonraki süreçte ise İran’da hüküm süren bütün devletler için önemini korumuştur.

Şehirde yaşayan etnik unsurlar

İstisnai durumlar dışında Rey’de yaşayan Şiiler’in aynı zamanda Fars oldukları biliniyor. Rey’de Acem nüfusu oldukça fazladır ve şehrin yarısı Acem-Şii’dir. Devlet teşkilatının çoğunda yer almışlardır. Öte yandan Selçuklular’ın Rey’e gelmesinden önce Oğuzlar’ın burada olduğu bilinmektedir. Başkent olduktan sonra Türk nüfusu artmaya başlamıştır. Araplar; İslam orduları tarafından fethedildikten sonra yerleşmeye başlamıştır.

Şehir’de yaşayan dinî unsurlar

Bir rivayete göre peygamber kabul ettikleri Zerdüşt’ün annesinin, bir rivayete göre de Zerdüşt’ün kendisinin doğum yeri Rey’dir. Her iki rivayet sebebiyle metinlerinde Rey, kutsal sayılan bir şehir olmuştur. Bugüne kadar varlıklarını devam ettiren Zerdüştler’in günümüz İran’ında 8 bine yakın mensubu olduğu bilinmektedir. Yahudiler’in İran’daki kökleri M.Ö. VII. ya da V. yüzyıllara kadar gider. Asurlular bir dönem Rey’de hüküm sürerken bir grup Yahudi’nin Rey’de yaşadığı kaynaklarda geçmektedir. Özellikle şehrin ticarî faaliyetlerinde Yahudiler’in büyük etkileri olmuştur.

Eşsiz stratejik konumu sebebiyle hem Sünni Müslümanların hem de Şiiler’in önemli merkezlerinden olan Rey, Selçuklular döneminde Sünni Müslümanlar’ın payitahtı olmuştur. Başkent olduktan sonraki süreç içerisinde Hanefi ve Şafii mezhepleri arasında gruplaşmalar olmuştur. Rey’de ilk etkisini gösteren Şii grup Zeydiyye olmuştur. İkinci grup ise günümüzde İran devletinin resmi mezhebi olan İsnaaşeriyye(Caferilik). Üçüncü grup da Selçuklu dönemine damgasını vurmuş İsmailiyye’dir.

Rey’in ekonomik yapısı

İlk olarak tarihi ticaret yolu olan İpek Yolu’nun İran kolu üstünde bulunan Rey durağı bütün ürünlerin dört bir yana dağıtıldığı bir yer olmuştur. Eskiden geniş çapta tarım faaliyetlerinin gerçekleştiği bölgede tahıl, meyve, pamuk ve safran gibi ürünler çokça yetiştirilmiştir. Dokumacılık, seramik işçiliği ve cam işçiliği geçim kaynağı olmuştur.

Mimari yapıya baktığımız zaman bugün Rey ve çevresinde Partlar ve Büveyhiler döneminden kalma saray kalıntıları göze çarpar. Selçuklular döneminde sarayların varlığını bilememize rağmen maalesef bugüne pek bir şey kalmamıştır. Diğer bir yapı olan Nizamiye Medreseleri’nin Rey kolunun varlığı bilinmektedir. Buna ek olarak çeşitli dönemlerde abartılı olsa da 6000’e yakın medresenin varlığından bahsedilir. Tüm bu eserlerin yanı sıra camiler, mescitler, kütüphaneler, kümbetler, burçlar, kaleler, surlar, han, hamam, kervansaray, çarşı ve pazarları ile Rey şehri tarihteki ihtişamını gözler önüne sermektedir.

Selçukluya 30 yıl başkentlik yapmış olan Şehr-i Rey hakkında özetlemeye çalıştığımız bu yazımızın kaynağı Nurullah Turan tarafından yazılan ve Türk Tarih Kurumu’nun basmış olduğu Selçuklu Başkenti Rey kitabıdır. İçinden nice fanilerin gelip geçtiği, bugün kalıntılarını aradığımız kadim başkent Rey hakkında daha fazlasını merak edenlere tavsiyemizdir.

Şeymanur Çelikli

YORUM EKLE