Rol Modelleriyle Şehirlerin Ruhu: Çorum

İyi ve kaliteli bir organizasyonla, hemen olmasa bile beş-on sene içerisinde, tüm dünyada Aşıkpaşazade ile anılan, İskilipli Atıf Efendi ile anılan bir Çorum çok uzak değil, buna inanıyoruz. Yasir Ahıskalı yazdı.

Rol Modelleriyle Şehirlerin Ruhu: Çorum

Çorum, tarihi süreçte sınırları içinde yaşamış olan rol modelleri, onların geriye bıraktığı eserleri, hem de topyekün oluşturduğu hava ile medeniyetimizin örnek şehirlerinden biri olma özelliğini taşıyor. Yasir Ahıskalı’nın kaleminden Çorum'u anlatarak, Çorum’da doğmuş-yaşamış büyük isimleri tekrar gündeme taşıyarak, kültürel anlamda markalaşmış bir Çorum görme hayalimize tüm okurlarımızı ortak ediyoruz. İyi ve kaliteli bir organizasyonla, hemen olmasa bile beş-on sene içerisinde, tüm dünyada Aşıkpaşazade ile anılan, İskilipli Atıf Efendi ile anılan bir Çorum çok uzak değil, buna inanıyoruz. Bu yazıların gerekçesi için tıklayınız: //www.dunyabizim.com/sehirlerin-ruhu/18603/dunya-bizim-marka-sehirler-uzerine-dusunmeye-davet-ediyor . Dünya Bizim

Tarihi Hititler’den Bizans’a, Selçuklular'dan Osmanlı’ya ve Cumhuriyet Türkiye’sine uzanan Çorum, binlerce yılın ve farklı halkların eseri olan muhteşem medeniyet birikimi ile bugün dahi ışığını Orta Anadolu’dan tüm dünya insanlığına ulaştırıyor. Bu medeniyet meşalesini Çorum haklı bir gurur ile taşıyor.

Hititler'in başkenti olan Hattuşa ve Alacahöyük’de gün yüzüne çıkarılan uygarlık birikimi ile Selçuklu ve Osmanlı devirlerinin medeniyet mirası, Çorum’un ne denli önemli bir yerleşim ve ticaret havzası olduğunu ortaya koyuyor.

Çorum, tüm sancılı süreçlerden ‘birlikte yaşama’ geleneğiyle çıkmayı başardı

Kadeş Antlaşması ile dünya barışının ve diplomasi geleneğinin temellerinin atıldığı Çorum, insanlığın sosyal evriminin ve ulaştığı çağdaş seviyenin bütün izlerini barındırıyor. Değer üreten ve insanlığın ilerlemesine katkı veren bu kadîm şehir, aydınlık bir geleceğin inşâsı için de münbit bir yapıya sahip.

Kentlerin vizyonu, ulaştıkları uygarlık düzeyi ve kent sakinlerinin yaşam kalitesi oranında güçlüdür. Kentin sahip olduğu imkanlar, kent insanının ufkunu açar, kentlilik bilincini kuvvetlendirir. İşte Çorum bu yönüyle zengin bir fırsatlar şehri olarak gözleri kamaştırıyor.

Bugün dünyanın dört bir yanından tarihçilerin, arkeologların, müteşebbislerin, sanatkarların, eğitimcilerin ve tabi ki turistlerin akınına uğrayan Çorum, sahip olduğu coğrafi konum, tarihsel birikim ve kentlilik bilinci ile hızla değişen, kabuk değiştiren bir şehir olduğunu ortaya koyuyor.

Mevlana’nın hoşgörüsü, Hacı Bektaş-i Velî’nin düstûru, Yunus Emre’nin öğüdü bu kadîm Anadolu şehrinin mayasını sevgi, diğergamlık ve merhametle karmıştır. Bu nedenledir ki Çorum, tüm sancılı süreçlerden ‘birlikte yaşama’ geleneğiyle çıkmayı başarmıştır.

İlim göğümüzün yıldız şahsiyetleri

Şehirler de tıpkı bizler gibi canlı birer organizmadır. Şehirlerin de gelişme evreleri, kimliği ve kendilerine mahsus bir çehresi vardır. Şehrin sokaklarına girdiğinizde, mimari dokusunu keşfettiğinizde, her bir kaldırımında volta attığınızda şehrin kalp atışlarını duyar, zamanın şehirde bıraktığı tortuyu fark eder, şehrin sizde ve sizden önceki nesillerde nasıl bir halet-i ruhiye meydana getirdiğini hissedersiniz. Bu hissiyat sizi şehrin kalbine götürür.

Çorum, bağrında şerefle ağırladığı fahri kainat Efendimizin (S.A.V) ashabından Suheybi Rûmî ve Kerebi Gazi Hz.lerinin huzur ve sekînet bahşeden varlıklarıyla ihya eder sizi.

Çorum’un kalbinde sizi köklü tarihi geçmişi, medeniyet birikimi ve son iki asrın amansız istiklal savaşlarında verdiği onurlu mücadelenin mağrurluğu yakalar.

İlmin beşiği Çorum’da isimleri zamanın hengâmesinde unutulmadan kalmış, her biri bugün dahi hayır ve hürmetle yâd edilen onlarca ilim ve irfan eriyle Anadolu ve diyâr-ı İslâm'ın aydınlanmasına hizmet edenler kervanını keşfedersiniz.

Çorum’un kalbinde sizi, ilim, edep ve irfanın teşekkülünde fikir ve cehdleriyle hizmet gören münevver şahsiyetler yakalar. Onlar ki; Akşemseddin, Ebu’s Suud Efendi, Aşık Paşazade ve İskilipli Atıf Hoca'dır.

Hacı Bayram-ı Velî’ nin rahle-i tedrisinden geçen Akşemseddin, Osmancık medreselerinde tahsilini tamamlayarak müderrislik payesiyle Osmancık Medresesine müderris oldu. İstanbul’un manevî fatihi kabul edilen Ak Şeyh, fethin akabinde payitahttan Göynük'e gelerek burada ilim ve irfan ışığını yaymaya devam etti ve Göynük'te de Hakka yürüdü.

Bir Vefâî dervişi olan ve Aşıkî namıyla da bilinen Âşık Paşazade, Mecitözü’nün Elvan Çelebi köyünde açtı gözlerini dünyaya. İyi bir tahsil hayatından sonra bugün dahi adıyla anılan Tevarih-i Âli Osman‘ı yazdı. Eserini tamamladığında ömrünü de tamamlamıştı Aşık Paşazade ve İstanbul’da uğurlandı ebedî yolculuğuna.

Devlet-i Âli’ye kadı, müderris kazasker ve şeyh’ül islam olarak hizmet veren Ebu’s Suud Efendi, Çorum’un ilim beşiği İskilip’te doğdu ve ilk ilmî terbiyesini İskilip’te aldı. İlmî vukûfiyetiyle devrin tüm mes’elelerine cesur ve pragmatik yaklaşımlar geliştiren bu mümtaz şahsiyet 30 seneye yakın Osmanlı’ya hizmet etti. 83 yaşında refîk-i âlâya göçen Ebu’s Suud Efendi, Eyüp Sultan’daki ebedi istirahatgahına uğurlandı.

Anadolu’nun inanç ve değerler sisteminden koparılarak bir müstemlekeye dönüştürme girişimlerine karşı onurlu ve vakûr duruşuyla şehâdete yürüyen İskilipli Atıf Hoca… Bugün hala İskilip’in bağrında medfun...

Tarihsel ve kültürel mirası ile zengin bir Anadolu şehri

Çorum’da bu hizmet erlerinden başka kalplerinizi heyecan ile titretecek tarihin her bir evresinden abidevi eserler çıkar karşınıza. ‘Bin Tanrı İli Hattuşa’ medeniyetin belki de en köklü ve yerleşik başkenti... Yazılıkaya Tapınağı, mağaraları, höyükleri, surları ve hepsinden mühimi insanlığa yön tayin eden medeniyet perspektifi ile sizi tarihin bilgeliğiyle buluşturur adeta.

Dünya halklarının bilgi ve iletişimden yoksun olduğu bir dönemde Çorum’da, bilginin yazıya aktarılabildiğine, canlı bir diplomasi kültürüne, dini hoşgörü ve sosyal yönetim prensibiyle şehir devletlerindeki eşitlikçi anlayışı temel alan bir idare modelinin varlığına tanıklık edersiniz.

Çorum Kalesi Selçuklu Sultanı Kılıçarslan‘ın şehre vurduğu mühürdür. Kandiber Kalesi Osmancık’ın yalçın kayaları üzerinde heybetli duruşu ve burcunda dalgalandırdığı al sancak ile yüreğinizdeki istiklal ve özgür yaşama telini bir kez daha titretir.

Hıdırlık, yaşamla ölümün, telaşla ebedi sükûnetin buluştuğu yerdir. Şerefli, aziz ve mümtaz misafirleriyle sizi tepeden tırnağa sarsar, kadîm bir geleneğin şehrin kılcallarına nasıl dağıldığını size ispat eder.

Murâd-ı Râbi Cami, Çorum’un köklü bir medeniyet şehri olduğunun canlı bir şahidi olarak, her vakit saflarında buluşturduğu mü’minlerin dualarındaki bereket ve samimiyetle gönül dünyanızı ihya eder.

Sultan II. Abdülhamid devrinin Beşiktaş muhafızı Yedi Sekiz Hasan Paşa’nın, doğduğu şehre armağanı olan Saat Kulesi, zamanın kozasını an be an iplik iplik örer ve şehre hakim duruşuyla ‘bu şehrin merkezi benim’ eminliğiyle Çorum’un sembol yapısı olduğuna ikna eder sizi.

Arasta'daki ahilik bilinciyle ustaya saygı ve çırağa şefkatin kazancı nasıl lezzetlendirdiğine tanıklık edersiniz. Bakırcılar Çarşısı'ndaki çekiçlerin, modernite ve markalaşmanın tüm hoyratlığına direnen emek ve incelikten yana senkronik sesini işitir, işte alın teri budur, dersiniz.

Elbette buram buram şehrin havasına sinen kavrulmuş leblebi kokusu, size muhabbetin armağanıdır. Çorumlu'nun ve Çorum’a yolu düşenin değişmez ikramı…

Kültür - sanatı, kaynaştırıcı ve ‘birlikte yaşamak’ duygusu etrafında kenetleyici bir unsur telakki eden bir kültür şehridir Çorum. Ötekileştirmeden, kalpler arasına kalın duvarlar örmeden, kucaklayıcı, gönüllerde huzuru ve aidiyet duygusunu yeşerten ve daima besleyen bir sevgi ve muhabbet şehridir Çorum.

Çorum, tüm bu tarihsel ve kültürel mirası ile zengin bir Anadolu şehridir. Bugün ise yatırımcılarıyla, fabrikalarıyla, atölyeleriyle, üniversitesiyle, üreten, ürettiğini dünyaya pazarlayan, yerel yönetim hizmetleriyle hızla gelişen ve kabuk değiştiren bir şehirdir Çorum. Gelenekselle modernitenin buluştuğu ‘kökü mazide gözü âtîde’ bir şehir.

Ve Çorum tüm bu değerlerin yekûnudur.

Yasir Ahıskalı yazdı

YORUM EKLE