Yazar, ‘Meraklı Pandora’, ‘Aşkzede’, ‘Kağıttan Mutluluklar’, ‘Evlilik Anonim Şirketi’, ‘Sevimli Köpek Maya’, ‘Aynadaki Sır’ romanlarında olduğu gibi yok saydığımız toplumsal olayları edebiyatın gücü ile gözler önüne seriyor.
Minnina, dili ile acılarımızdaki sertliği yumuşatıyor, özgürlük arayışına bir çığlık atıyor. Eril hegomanya’nın en vahşi yüzünü romanın merkezine koyarken bizlere kim olduğumuzu her satırında soruyor.
Romanda iki konu birlikte yürüyor. Bir taraftan aile içi şiddetin en ağırı ensest diğer taraftan kültürel özgürlük. Yazar, farklı gibi görünen iki konuyu hayat çizgisinde birleştiriyor.
Hem kadınlık hem annelik bu romanın birleştiği nokta. Romanın kahramanı kadınlığın da anneliğin de güzelliğini buluyor. Bu roman annelik kavramında özlüğü ve üveyliği kaldırıyor.
Emeği görünür kılıyor.
Tüm kadınların özgürlüğü bulması umuduyla…
***
Arka kapaktan…
Kimsin!
Sen… Sen, evet… Bu kitabı elinde tutan… Hayatının rutin işlerle örülü olduğunu düşünen. Kötülükten korkup hayatın kıyısında köşesinde yaşayan. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın derken yılanlarla aynı yatakta yatan. Sen, bakıp da görmeyen, duyup da düşünmeyen, hayatı yiyip içtiklerinin toplamı sanan. Ruhun inceliğini zayıflık, iyileri aciz gören. Kendi özünü sistem içinde eritip kaybeden. Yüzleşmeye hazır mısın?
Sen, kadınlığınla ve erkekliğinle, annenin rahmine düştüğün yalnızlığınla, karanlıktan gelen korkularınla, kocaman adamların kendini bilmez oyunlarıyla, düşler bahçesinde oynarken,
masal prensesinin yırtılan eteğiyle…
Peki ya sen, bu romanın neresindesin? Ece, çocukluğunda ailesi tarafından istismara uğramış genç bir kadındır. Adile ile karşılaşması hayatının dönüm noktasını oluşturur.
Adile, Ece’yi büyütür, okutur fakat ruhundaki yalnızlığa merhem olamaz.
Bu yalnızlığın çaresi Ece’nin kendisindedir; bunun farkına varması için kendisiyle yüzleşmesi gerekir. Bir gece, geçmişi ve geleceği arasında seçim yapmak zorunda kalır. Bu seçiminde geleceğine yönelir, kendisinden başlayıp topluma uzanan bir savaşı başlatır. Kendisi ve toplum ile… Cinsel kimlik arayışı içinde kadınlığını bulan Ece, kızına kendi bedeninden utanmamayı öğütlüyor.
Özge Doğar, annelik kavramını irdelediği Minnina Işıkları Kapama adlı romanında
kadının toplumsal rolünü de sorguluyor.
Kültürel yaşamlara saygıyı ve paylaşımı bizlere gösteren roman, Doğu Akdeniz’den İstanbul’a ulaşan iki yalnız insanın eril topluma karşı mücadelelerini kimi zaman hüzünlü kimi zaman tebessümle bizlere aktarıyor.
Yaşamdan vazgeçmemenin devrimci yönünü bizlere düşündürürken
hayat yolunda biz olmanın önemini gözler önüne seriyor.
Minnina! Kendine, topluma, insana, geleceğe, dostluğa, barışa, kardeşliğe ışıklarını kapama…
***
MİNNİNA IŞIKLARI KAPAMA
Özge Doğar
Ayrıntı Yayınları, Ekim 2021