Daha çok ekonomi yazılarından aşina olduğumuz gazeteci Barış Soydan’ın “Kediler ve Erkekler” kitabı kapakta da vurgulandığı gibi uykudan önce okumalık. Barış Soydan masal tadında sıcacık bir dille anlatıyor her gün benzerlerine şahit olduğumuz ancak görmediğimiz, belki de göremediğimiz ya da görmek istemediğimiz hikâyeleri. Hikâyeler neler mi anlatıyor? Mutsuz biten aşklar, sorunlu evlilikler, ayrılıklar, ölümler, işsizlik… Kısacası insana dair ne varsa, hayatlarımızdan birer kesit sunuyor.

Barış Soydan’ın insanların başından geçen sıradan olayları kaleme aldığı kitabını farklı kılan, hatta ona masal tadı veren her hikayeye hüzünle mutluluğun, sorunla çözümün, çaresizlikle umudun tam ortasında oturan bir kedinin eşlik etmesi.

İnsanın başı bazen kendi zaafları, bencillikleri veya hırsları yüzünden belaya girer. Bazen de şartların kurbanı olur. Çuvalladığımız, her şeyi berbat ettiğimiz o en karanlık noktada bize uzatılan bir pati hayatımızı değiştirebilir. Nasıl mı? Barış Soydan’ın kitaptaki kahramanlarından olan Rıfkı’yla Aykut, Matin ile Pati ve Adnan’la Tarçın’ı okuyun mutlaka.  

Kitabın bir başka özelliği de erkeklerle kedilerin ilişkine mercek tutması. Çok ilginçtir ki hikayelerdeki erkeklerin kedilerle ilişkileri hayatlarındaki kadınlarla ilişkilerine çok benziyor.  Yazar bu noktada büyük bir itirafta bulunuyor ve şöyle diyor:

“Biz erkeklerin kedilerden öğreneceği çok şey var: kibarlık, merak, düşmeyi bilmek, boyun eğmemek, gerektiğinde burnunun dikine gitmek, icabında çekip gitmek, sürüden ve sürülerden uzak durmak, tasma takılmasına direnmek, özgürlükten vazgeçmemek...

Bu kitap kedilerle aramızdaki yoldaşlık ilişkisinin hikâyesi. Daha doğrusu hikâyeleri.

Kadınların anlaması zor.”

Sevgi nedir? Bunu nasıl anlarız? Kaybetmeden kıymet bilmek neden zor? Sevgi her yarayı iyileştirebilir mi? Bir kedinin sizi sevdiğini nasıl anlarsınız? Kediler gerçekten nankör mü? “Kediler ve Erkekler” kitabı bu sorularınızı cevaplayabilir belki de.