Son dönemde, edebiyat dergilerinde muhafazakârlığa olan ilgi epey bir arttı. Muhafazakârlık, dönemin siyasi yöneliminden olsa gerek, dergilerin olmazsa olmazı ve handiyse bir amacı haline geldi. Geçmişte muhafazakârlık yaptığı sanılan isimler ve oluşumlar üzerinden dergiler, alışkanlıklarını bozma pahasına onlar hakkında dosyalar hazırlayarak ve onları kapaklara taşıyarak, muhafazakârlık konusunda nerdeyse kendini kanıtlama yoluna gidiyor. Oysa muhafazakârlık günümüze kadar gelen süreçte bir amaç değil hakikate giden yolda sadece bir araçtı.

Yediiklim dergisi bu kirliliği iyi analiz etmiş olmalı ki Kasım (2012) sayısını 'Geçmiş değerlere bağlılık, her zaman o değerlerin doğru, adil, tutarlı, değerli olmalarıyla bağlantılı değildir.Hatta daha fazlası bu bağlılık güncel dengenin ve statünün korunması kaygısından ileri geliyor, cümleleriyle açıyor. Yazının devamında hem sağ hem de sol muhafazakârlığın edebiyatı ve diğer sanat kollarını kısırlaştırdığı vurgusu yapılıyor. Bu kavramın altında geçmişi korumak gibi bir güdünün bulunduğu sanılsa bile, esasta statülerin korunması kaygısının ve değişimin getireceği gelecekteki belirsizlikten kaçınma refleksinin yattığı belirtiliyor.

Ahmet Mithat Efendi ile Abdullah Cevdet' e farklı bir bakış

Bu bağlamda dergide asıl dikkat çeken yazı ise, Ali Haydar Haksal'ın 'Kimi Tanzimat Aydınlarının İhanetleri: Ahmet Mithat Efendi ile Abdullah Cevdet' başlıklı eleştirel metnidir. Biliyoruz ki Ali Haydar Haksal, Nuri Pakdil'in devamı sayılabilecek bir çizgide, ondan farklı bir ses tonuyla Doğu ve Batı okumaları yapan günümüzün en önemli medeniyet eleştirmenlerinden biridir. Bu anlamda Ali Haydar Haksal'ın söylenmiş her cümlesi gelecek nesiller için çok önem arz ediyor. Günün koşullarına ve geleneğe aynı oranda ve kuvvetli bir hâkimiyetinin olması onun yazılarını bizler adına daha da ilgi çekici bir düzleme taşıyor. Toplumsal ve bireysel hayatımıza sinmiş çelişkilerimizin ve hastalıklı ilişkilerimizin temelinde yatan sebepleri özgün medeniyet okumalarıyla çekip çıkarıyor. Yabancılaşmaktan is tutmuş zihnimizin daracık yollarını genişletmeye çalışıyor. Bu sayıda da öyle yapmış Ali Haydar Haksal. Bazı dergilerin ve yazarların, hakkında derinliğine okumalar ve eleştiriler yapmadan muhafazakâr olarak nitelediği aydınlardan biri olan Ahmet Mithat Efendi'ye farklı bir açıdan bakmış. Açıkçası, çoğu okuyucunun kafasındaki Ahmet Mithat efsanesini yerle bir edecek bir yazı olmuş, metin. Ahmet Mithat Efendi'nin siyonist oyunlara nasıl alet olduğunu ve Yahudilerle nasıl bir işbirliğine gittiğini delilleriyle net olarak gösteriyor bu yazı. Ve aynı metin okuyuculara ve edebiyatımızın Ahmet Mithat Efendi mütehassıslarına yazar hakkında yeni bir analiz kapısı açıyor.

Kısaca, bu sayıda, Yediiklim dergisi ve Ali Haydar Haksal, sundukları perspektif ve estetikle hem muhafazakârlık putunu kırıyor hem de geçmiş aydınlarımıza dikkatli ve sağlam bir eleştirel gözle yeniden bakılmasını öneriyor.

 

Adem Kalan haber verdi