Deneme okumayı ne kadar sevsem de son zamanlarda bu türden oldukça uzaklaştığımı fark ettim. Bunda hem son yıllarda farklı türlere yoğunlaşmam hem de Türk edebiyatında iyi deneme kitaplarının çok da yayımlanmaması etkili oldu. Durup durup aynı yazarların kitaplarına yoğunlaşmak da bir yerden sonra bilinen bir yolu ezbere gitmek haline dönünce farklı bir arayışa girdim. İsmet Emre bu arayışım sonunda çıktı karşıma, iki kitabıyla: Turuncu Hüzünler ve Sular ve İnsanlar. Bu yazının konusu, geçtiğimiz Haziran ayında yayımlanan Sular ve İnsanlar kitabı olacaktır.
Şunu söylemek gerekir ki İsmet Emre velûd bir yazar. Bilimsel kitapları, romanları, öyküleri, şiirleri, denemeleriyle edebiyatın hemen her alanında eser vermiş bir akademisyen. İlk defa okuduğum yazarın bende bıraktığı intiba gayet olumlu oldu. Çok şey bilen çok şey anlatmaya çalışan ve bunları bir lirizmle okura aktarmaya çalışan bir imaj oluşturdu İsmet Emre. Buradan Turuncu Hüzünlere de bir kapı açmış oldum kendi açımdan.