Yayın dünyası geleceğini tartışmaya devam ediyor. İlki daha önce yapılan ‘yayın dünyası geleceğini tartışıyor’ toplantısının ikincisi 3 Eylül 2009 tarihinde Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesinde yapıldı.
Türkiye Yazarlar Birliği yönetim kurulu üyeleri Asım Gültekin ve Mahmut Balcı’nın hazırladıkları toplantıda ‘yayıncılık ve kitap fuarları’ konusu ele alındı.
Toplantıya Timaş yayınlarından Osman Okçu, Zafer yayınlarından İbrahim Halil Temel, Kayıhan yayınlarından Adem Kuşkulu katıldı.
Toplantıda "fuarlardan ne bekleniyor, fuarlarda ne gibi sorunlar yaşanıyor, fuarlar beklentilerinize cevap veriyor mu ve gelecekten umutlu musunuz" gibi sorulara cevaplar arandı.
Yayıncının da ihmali var!
Kayıhan yayınlarından Adem Kuşkulu görüşlerini şu şekilde dile getirdi: ‘Yaşanan problemlerde yayıncıların da ihmali ve suçu vardır. Yayın dünyasının her problemi hepimizi ilgilendirmekte Bazı yaptıkları işin farkında değil. Yayıncılar okumadan bu işi yapıyor. Son zamanlarda katıldığımız fuarlarda yerimiz büyüdü ancak ciromuz düştü. Fuara gelen çok ancak kitap ihtiyaç maddemiz olmadığı için satışlar da düşük kalmakta. Fuarlarda zarar etsek bile özellikle Sultanahmet Fuarına katılırım. Ancak satış yapmak da gerekir. Yayıncılara yapılacak yardımları, kitap alımlarını bireysel olarak takip etmeyi etik bulmuyorum. Bizim adımıza meslek kuruluşlarımız bu işleri takip etmeli. Camii avlusunda düzenlenen fuar pahalı bir fuardır. Reklamı da az yapılan bir fuardır.’
Etkinlikler arttı!
Zafer yayın gurubundan İbrahim Halil Temel görüşlerini şu şekilde dile getirdi. ‘Ben bu yayınevinin satış pazarlama biriminde çalışıyorum. Fuarlara tanıtım amaçlı katılıyoruz. Genel anlamda satışlar düştü. İnternet satışları düşürdü. Sultanahmette düzenlenen şenlikler kitap fuarını olumsuz etkilemekte. Gelecekten iyimser değilim. Fuarın sönük geçmesinde fuarın yaz tatiline denk gelmesinin ve birçok ilçede kitap sergilerinin yapılmasının da bunda etkisinin olduğunu düşünüyorum.
İstanbul korsan kitap başkenti!
Timaş yayınları genel müdürü Osman Okçu ise toplantıda şunları söyledi:‘Bu toplantıyı düzenleyenleri kutluyorum. Bununla birlikteYazarlar Birliği ve benzeri kuruluşların bu konularda daha etkin olmasını söylemek istiyorum. Yayıncılar kendi sorunlarına sahip çıkmıyor. Yayıncılığın en büyük sorunu kurumsallaşmamaktır. Yayınevlerinin Patron firması olmaktan çıkarılması gerekir. Hükümetler ve resmi ideolojiler insanların daha çok okumasını istemezler. Kitabın yasaklandığı bir süreçten geliyoruz. Türkiye’de korsan kitap basımı yada korsan satış devam ediyor. 2010 yılında Kültür başkenti olacak İstanbul aynı zamanda korsanın da başkenti durumundadır. Kültür bakanlığı isterse korsanı bitirir.
Bazı yayınevleri dağıtım sorunu yaşamakta. Dağıtımcılık hem riskli hem de avantajlı bir çalışmadır. Zincir mağazası olan kuruluşlar yayıncılar için hem bir avantaj hem de bir risktir. Bu firmalar tercih ettikleri yayınevlerini ayakta tutarken tercih etmedikleri yayınevlerine ise dağıtım şansı vermeyince o yayınevi birçok zorlukla karşı karşıya kalabilmekte hatta kapanmak zorunda kalmakta. Bunları yaşadık, gördük. Anadolu'daki bağımsız kitapçılar desteklenmeli. Batıda kitap satıcılığı yapacak kişiler için liseden sonra 2 yıl zorunlu eğitim varken bizde bu konular daha yeni yeni konuşuluyor.
![]() |
Yayıncılar Gelececğini Tartışıyor |
İslam ülkelerinin katılımı ile uluslarası olmalı!
Sultanahmet kitap fuarı değil bir kitap şenliğidir. Kültür Bakanlığı ve Yazarlar Birliğinin Sultanahmet Kitap Fuarına ilgi göstermesi gerekir.
Ramazan şenliklerinin İslam ülkelerinin katılımıyla Kitap, Kültür ve Sanat Fuarına dönüştürülebilir. Diyanet yayıncılarla işbirliği yaparak şartlar iyileştirilmeli. Dini kitaplar daha iyi sergilenmeli. Fuarlar hem satış hem tanıtım amaçlı düşünülmeli. Teknolojinin gelişmesiyle ihtiyaçlar değişti. İnsanlar için artık çok daha önemli olan zamanı iyi değerlendirmektir. Yayıncılık dijital yayıncılığa dönüşüyor. Yazarın ve yayıncının telifi düşünülerek bilgiler indirilmeli.
Yayıncılık bir kadro işidir. Kitap kıymetli özellikleri olsa da bir ticaret unsurudur. İşler bu çerçevede yapılmalı. Küçük ve genç yayınevlerine ve Butik yayınevlerine de destek verilmeli. Yayınevleri kazandığını yayın sektöründe harcamalı. Biz böyle yapıyoruz.
Nitelikli personel lazım!
Vakıf Fuarcılık İstanbul müdürü Osman Sarıköse de fuar çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
‘Bu fuarlarla kitap okuma bilincini arttırmayı amaçlıyoruz. Bizi Tüyap’la karşılaştırmayınız. Bizim camii avlusunda yaptığımız çalışmalar sade çalışmalardır. Diyanetin sadece fuarcılık yapan özel bir birimi yok. Ancak yine de güzel hizmetler yapılmakta. Yayıncılar Diyanetten şikayet ederken kendi işleriyle de birebir ilgilenmeleri gerekir. Nitelikli personelle fuarda hazır olmalı.
Reklam için az da olsa bir bütçe ayırdık. Ancak basın hizmetlerimiz yeterince yer vermemekte. Yayıncılar yeni eser çıkarmaya önem vermeli. Kültürel etkinlikler için arayış içerisindeyiz.
Mahmut Balcı da yaptığı değerlendirmelerde şunları söyledi.
‘Bu tür buluşmaların ilerleyen zamanlarda kurumsallaşmaya zemin hazırlayacağına inanıyorum. Bazı yayınevleri kitaba ve kültüre ilgisiz personelle iş yapmaya çalışmakta. Yayın dünyasında çalışan birçok mesleğinin ne kadar önemli olduğunun farkında değil. Son zamanlarda nitelikli kitap okuyucusunda ciddi anlamda bir düşüş var. Bu aynı zamanda bu ülkede zihinsel bir tembellik olduğunu göstermektedir. İnsanlar özellikle gençler düşünmüyor ve merak etmiyorlar. Sultanahmet Kitap Fuarının fuar dışında yapılan etkinliklerin gölgesinden kurtarılmasın gerekir. Medya mensupları bile kitap fuarından yeterince haberdar değil. Yayıncıların Bab-ı Ali olarak bilinen Cağaloğlu’nu terk edip başka yerlere gitmelerini doğru bulmuyorum.’
Türkiye Yazarlar Birliği yetkilileri yayın dünyasını ilgilendiren toplantıların devam edeceğini belirttiler. Toplantının bitiminde yayınevleri izleyenlere kitap hediye ettiler.
Mustafa Celep bildirdi