9 Ekim`de gösterime giren “Uzak İhtimal”, Aliya, Zarifoğlu ve Garaudy belgesellerinin yönetmeni Mahmut Fazıl Coşkun`un ilk filmi. Coşkun, sahteliklerden ve yapaylıktan uzak, oldukça sade bir filmle çıkmış izleyicisinin karşısına... Filmde hiç de alışık olmadığımız ve “olsa keşke” dediğimiz şeyler çıkıyor karşımıza: Sezai Karakoç, Mustafa Kutlu ve Bukowski`ye göndermeler, 21. yüzyılın apartmanlarında geçen bireysel yaşamlardan tamamen farklı bir komşuluk ilişkisi, sahafta çalışan müezzin vs...
Sonra mahalleden ve sokaklardan sahneler... Camide her zaman aynı yerde oturan hacı amcalar, uyku mahmurluğuyla kalkılan sabah namazı, camiden en son çıkan imam ve müezzin... Beş vakte ayarlanan bir yaşamın zenginliği... Kitaplar, kuşlar, sabah namazı sonrası boğaz, çay, simit, peynir, ev, bulaşıklar ve aşk... Kelimelere dökül(e)meyen ve lisan-ı hal ile yaşanılan bir aşk...
Film yarım kalan bir resme ne kadar da çok benziyor. Beypazarı İmam Hatip mezunu olan Musa, hafızlığını tamamlayamamıştır. Ne var ki tamamlanılamayan tek şey hafızlık değildir. Fotoğrafçının çektiği resimde yarım çıkan Musa`nın aşkı da yarım kalacaktır. Sirkeciden kalkan trenin anlamı budur: “Ve sen kuş olur gidersin bir trenle.”
“Uzak İhtimal”, izlenilmeyi ziyadesiyle hak eden bir film. “İçimizden birilerinin çıkıp kayda değer şeyler yapması gerekiyor” diyenlerdenseniz bu filmi kaçırmayın.
Uzak İhtimal İçin Ne Dediler?
“Aksiyon yerine özenle seçilmiş sözler; cinsellik yerine aşkın masum yüzü; merak yerine kahramanla özdeşleşip adeta film şeridinin bir ırmak gibi sizi sürüklerken Yeşilçam filmi finalindeki mutlu sonlara benzer sahneler beklemiyorsunuz.” Zeki Bulduk/ boyuthaber.com
“Uzak İhtimal'e kendiniz için idin. Bunca kirlenmişlikler arasında temiz film çekebilen gençlere inandığınız için... Ve taşların yerine oturduğunun bilincini kuşanarak gidin. Medyanın 'din' üzerinden başlatabileceği tartışmaları ve karşıt kutup oluşturma çabalarını önemsemeden gidin ve izleyin Uzak İhtimal'i.
![]() |
Bünyamin Yılmaz |
Tren kalkmak üzere. Musa bavulunuzu taşımakta. Ağzından tek kelime çıkacak ve susarak konuşmaya devam edecek. Ne dersiniz, birlikte susarak konuşmak, bunca karmaşa içinde iyi gelmez mi bize?” Bünyamin Yılmaz/ Milli Gazete
“Sabah namazı sonrası...
Caminin hocası ve cemaatten birkaç ihtiyar sofranın başına oturmuşlar.
İhtiyarlardan biri genç müezzini çağırırken "bak simit var, peynir var" diyor. Sonra emin bir ifadeyle ekliyor; "her şey var!"
Filmden bir sahne bu.
Öylesine gelip geçiveren bir sahne.
Ama ben gelip geçemiyorum!
O "her şey var" sözü zihnimin içinde çınlayıp duruyor.
Göçüp giden ihtiyarlarımızla birlikte yeryüzünden silinme tehlikesi taşıyan bilgi...
Paylaşılan simit, peynir ve çayın "her şey" olduğu bilgisi.
Nice hayat sınavından sağ salim çıkmayı başarmış o derin ve güzel kanaatkârlık yani...
![]() |
Haşmet Babaoğlu |
...
Şu iki saati hızla ve eğlenerek geçireyim diyenlere göre değil elbette Uzak İhtimal!
Sinema salonunda geçirilecek iki saati "içsel zenginleşme" imkânı olarak görenlerin ise kaçırmaması gereken bir film.” Haşmet Babaoğlu/ Sabah
“Uzak İhtimal her şeyden önce son derece sakin ve mütevazı bir film ve bu tür filmlere bayılan bir izleyiciyim. Konusunu artık duymayan kalmamıştır; ama bir kez daha özet geçeyim. Film bir müezzin ile bir rahibenin platonizmin sınırlarında gezinen aşkını anlatıyor. Son derece sakin, lirizme varan bir dil ile akan filmin atmosferi ve abartısız sinematografisi gerçekten umut verici.” Nedim Hazar/ Aksiyon
![]() |
Müge Akgün |
“Uzak İhtimal, içinde birçok ilkleri barındırıyor. Bugüne dek laik cumhuriyet ideolojisinin klişelerini sıkça kullanan Yeşilçam filmlerinde eğer bir hoca, hacı rolü varsa bu ya bağnaz, üçkâğıtçı ya da en iyi ihtimalle elini eteğini dünya işlerinden çekmiş yaşlı bir yol gösterici olurdu.” Müge Akgün/ Referans
“Senaryo, benzeri bir durumu asla yaşamak istemeyeceğiniz kadar acıtıcı ve gerçek… Oyunculuklar deseniz, edep duygusu ve masumiyetini henüz yitirmemiş bir İHL mezununun bütün davranış kalıplarını birebir yansıtan ana karakter Müezzin Musâ'dan, büyük şehrin ayartıcılığına uzun boylu direnemeyip yoldan çıkmış bir başka İHL'li, fırıldak işler çeviren yan karakter Ayhan'a; rahibeliğin çile ve sabırla dokunmuş uzun yolunda tıngır mıngır ilerleyen yetim Clara'dan yüzü ve sesinde yılların yorgunluğu sezilen “emekli TİP'li” Yakup Bey'e, İmam İbrahim Hoca'ya ve sabah namazını hiç sektirmeyen 3-5 kişilik çekirdek “ihtiyarlar cemaati”ne kadar bütün kahramanlar o kadar “yaşıyor” ki…
![]() |
Ali Murat Güven |
...
“Uzak İhtimâl”, Türk sinema tarihinde, büyük usta Metin Erksan'ın 1965 yılında çektiği “Sevmek Zamanı”ndan bu yana ortaya konulmuş en iyi “karasevda” filmi... Sinemasever bir kodaman, zuladaki paracıklarına kıyıp da size 500 bin dolar gibi mütevazı bir sermaye sağladığında, bundan beş kat daha iyisini yapacağınıza yönelik inancım tamdır.” Ali Murat Güven/ Yeni Şafak
Mustafa Esen bildirdi