Vardar nehri, Taş köprü ile birlikte Üsküp şehrinin en önemli sembollerinden biri de Üsküp kalesi. Eski şehir merkezinde yer alan kale, Üsküp'ün resmi arması ve bayrağını da süslüyor. Gradişte tepesine kurulu, şehri kuşbakışı gören kale, asırlar boyunca Üsküp'ün en stratejik noktalarından biri konumundaydı. Kentin yüksek tepelerinden birinde yer alan kale, tarih boyunca en gözde yerleşim yerlerinden biri oldu. Kalenin bulunduğu bölgede ilk yerleşim yerinin tarihi M.Ö. 4 bin yılına, yani neolitik döneme kadar uzanıyor. Kalenin bugun de temellerini oluşturan ilk surları, 6. yüzyılda da Bizanslılar döneminde inşa edildi. Arkeologlara göre, kalenin 121 metre uzunluğundaki ilk surlarının malzemesi, hemen dibinde bulunan ve 518 yılında yıkılan antik Skupi şehrinin yıkıntılarından temin edildi.
Makedonya'daki arkeoloji çalışmalarının en önemli kaynaklarından biri olan Üsküp Kalesi'ndeki kazı çalışmaları 2007 yılından bu yana devam ediyor. Bölgeden çıkarılan arkeolojik bulgular, şehrin farklı müzelerinde sergileniyor. Bulunduğu bölgenin stratejik önemi nedeniyle kale, tarih boyunca farklı dönemlerde birçok defa onarılırken, bazı bölümleri yeniden inşaa edilirken bazı eklemeler de yapıldı. Osmanlı devleti döneminde de tahkim edilen yapı, 1963 Üsküp depreminde büyük hasar gördü. Kalenin doğusunda tarihi Mustafa Paşa camii ve eski postahane binasının yanısıra ahşap bir köprü de bulunuyor. İçinde Üsküp Türk çarsısını da barındıran kale, Makedonya'nın en gözde turistik mekanlarının başında geliyor. Asırlardır tarihe tanıklık eden kale, ziyaretçiler tarafından Üsküp manzarasını izlemek için de tercih ediliyor.
Esra Hasip bildirdi