Kitap fuarı denince aklıma hemen Sultanahmet gelir her ne hikmetse. Ramazan boyunca birkaç kere Sultanahmet’e fuar ziyareti düzenlemiş olsam da işin içinde kitap olunca dayanamıyorum ve soluğu bir başka kitap fuarında alıyorum. Nerede mi? Tabii ki Üsküdar Belediyesi’nin güzelce bir kültür merkezi inşa ettiği Bağlarbaşı’nda. Ramazan süresince kitap fuarı olduğunu öğrenip gidiyorum ancak bir de ne göreyim üç tane devasa afiş beni karşılıyor. Yönüm kitapların olduğu yere değil de birbirinden güzel afişlerin asıldığı binaya doğru kayıyor. Yönümü değiştiren bu afişlerin ne olduğunu herhalde sevgili kârîler de merak etmiştir. Bu afişler: Üsküdar’da Klasik Sanatlar, Osmanlı Arşiv Belgelerinde Ramazan ve Müzik Aletleri Sergisi (6000 Yıllık Sesler) konulu sergilere ait. Ancak Müzik Aletleri Sergisinin 4 Eylül tarihinde bitmiş olduğunu görünce oldukça hayıflanıyorum.
Hünkarım Ramazan başlasın mı?
Her sene bir hilal tartışması kopar ya bakın bunu zamanın Padişahı nasıl çözmüş. Arşiv belgesinde Padişahın Ramazan ayının hangi gün başlatılacağının kendisine sorulmaması gerektiği hakkındaki emrini görünce ben de meraklanıyorum. Emir şöyle: “Ramazan ayının başlangıcının Kütahya’da Pazartesi, İstanbul’da ise Salı günü başlatılması uygun görülmüş olup şu şekildedir...” Durum böylece bir karara bağlanmış.
İftar Sofrasından dolayı teravihte vefat eden Özel Kalem Müdürü
Bir başka arşiv belgesinde Reisülküttab Mehmed Seyyid Efendi’nin teravihte yediği yemeklerden ötürü vefat ettiğini görünce oldukça şaşırıyor ancak otopsi raporunda iftardan değil de daha önceki rahatsızlığından ötürü öldüğünü okuyunca ferahlıyorum. Bu vesileyle Ramazan ayına ait bir çok arşiv belgesini okuyunca bu sergiden dolayı Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ne, bizlere bu imkanı sağladıkları için ise Üsküdar Belediyesi’ne teşekkür etmek istiyorum. Siz de eğer “Ah nerde o eski Ramazanlar!” diyenlerdenseniz ve eskiyi tanımak istiyorsanız bu sergi şiddetle tavsiye edilir.
Serginin yan tarafında ise tam bir görsel şölen var. Çünkü birbirinden güzel hüsn-i-hat, tezhip, kâtı’ ve minyatür sanatının örneklerini de fazla zahmet çekmeden yan salonda görmek mümkün. Tam manasıyla bir taşla iki kuş ne diyelim? Bu arada kitap fuarı ziyaretim nasıl mı sonuçlandı? Tabii ki hezimetle çünkü vaktim sergileri gezmekle geçti.
Taha Ceylan gitti, gezdi ve değerlendirdi.