Bâbıâli Enderun Sohbetleri’nin 24’üncüsü, 10 Mayıs Perşembe günü Cağaloğlu’nda Yeni Dünya Vakfı Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi. Yazar Ümit Şimşek’in “İnanç ve Tefekkür Dünyamız” başlıklı konuşmasının takdimini Mehmet Nuri Yardım yaptı. Yardım, Ümit Şimşek’in fikirleri ve eserleriyle yaklaşık 40 yıldan beri büyük hizmetlerde bulunduğunu ve insanlarımızı aydınlattığını söyledi. “Bâbıâli Enderun Sohbetleri”nin on bir ay boyunca devam edeceğini, sadece Ramazan ayı süresince ara verileceğini hatırlatan Yardım, 21 Haziran 2018 tarihinden itibaren toplantıların aynı mekân, gün ve saatte yapılacağını sözlerine ekledikten sonra sözü Ümit Şimşek’e verdi.

İmanı çizdirmeden götürebilmenin önemi

Günümüzde inancı muhafaza etmeyi, İstanbul trafiğinde bir aracı çizdirmeden yol almanın mümkün olup olmadığına benzeterek örneklendiren Ümit Şimşek; dizilerde evrene dua etmek, sosyal medya ve televizyonlarda evrene şifre, mesaj göndermek, yıldızlara, burçlara göre kişilikleri sınıflandırmak gibi batıl itikatlar ile insanların şirke düşme tehlikesi içinde olduklarını belirterek sözlerine başladı. Maddi ve manevi vücuttan meydana gelmiş insanın maddi vücudu; biyolojik olarak kendini savunan bir sistemde iken, Allah’ın manevi vücudun savunmasını insanlara bıraktığını ifade eden Şimşek sözlerine şöyle devam etti: “Allah kendisine şirk koşulmasını asla bağışlamaz. İmanı çizdirmeden götürebilmenin önemi burada ortaya çıkıyor. Bunun yolu son derece basittir. İslam inancının, itikadının iki tane temeli var. Birisi Kuran-ı Kerim’dir, birisi de Hadis-i Şerif’tir. Şeytanın özellikleri vardır. Bunları gördüğünüz zaman şeytandır diyebilirsiniz. Günahkâr demek değildir bir defa, her insan günaha girebilir. Gırtlağına kadar da günah içinde olabilir, onun hesabı Allah ile kul arasındadır, hiç kimsenin ona bir söz söyleyecek durumu yoktur. Allah emretti diye tam tersini yapmak, azgınlık çok başka bir şeydir. Şeytanın birinci özelliği bu, ikinci özelliği de azdırmaktır.”

Ümit Şimşek, Demokrat Parti’nin Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri’nin şu sözünü aktararak dinleyicilerin dikkatini çekti: “Bir toplumda ahlaksızlık yüzde onu bulduğu zaman o topluma ahlaksızlık hâkim olur. Eğitimcilerin, ailelerin ahlaklı olması yetmez. Memleketin idarecilerinin de ahlak kahramanı olması gerekir.”

Yükselen binalar, sürekli inşa edilen alışveriş merkezleri, insanların doyumsuz tüketim hastalıkları, internet, televizyon gibi her taraftan tehdit altında olan inanç ve imanı korumanın yolunun Allah’ı çokça zikretmek olduğunu belirten Şimşek, zikri şu üç başlıkta topladı: Kalbin zikri, lisanın zikri, bedenin zikri.

“Yahya Kemal daha iyi incelenmeli”

Somut değerlerden soyut değerlere geçemedikçe inancımızı korumanın zorluklarını ayet ve hadis- i şerifler ile açıklayan Ümit Şimşek, dilin mecazlarındaki düşünce değişikliklerinin inançta da hasarlar yapacağını belirtirken, zihinlerin çoraklaştığına vurguda bulundu. Yazar, ezansız semtlerden duyduğu ıstırabı mısralara döken Yahya Kemal’in incelenmesinin önemli olduğunu ifade etti. Kendi değerlerine karşı güvensizlik, kendi tarihî kahramanlarına karşı şüphe ile bakıp yabancı olmanın neticesinde her boşluğun başka birileri tarafından doldurulup dokumuzun bozulacağını belirten Şimşek, yolumuzu bilmenin ve yaşatmanın önemini vurguladı. Şimşek, Ramazan ayının sadece yemek içmek, ibadet etmekten ibaret olmadığını, kendimizi bakıma almak gerektiğini vurgularken, tabiata çıkıp, denizi, ağacı, çimeni koklamanın, tefekkür etmenin önemi üzerinde de durdu.

Ramazan ayına bir hafta kala, dinleyicilerinin de katkılarda bulunduğu huzur dolu toplantı, manevi bir sohbet tadında geçti. Ümit Şimşek, okuyucuları için kitaplarını imzaladı. İlgiyle takip edilen program, hatıra fotoğraflarının çekimiyle sona erdi.

 

Hülya Günay