Son elli yıldır küresel bir uygarlığın inşa edilmesi için sunulan vaatlerin pek çoğunun gerçekleşmediğini görüyoruz. İletişim ve ulaşım teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte bireysel farklılıkların korunarak küresel bir etkileşime girilebildiği müreffeh ve mutlu bir dünya inşa etme hedefinin söylem düzeyinde kaldığına şahit oluyoruz. Bugün daha çok teknolojiyi elinde tutan ulus-devletlerin her anlamda dünyanın geri kalanına “duvar ördüğü” siyasal bir eğilim gelişiyor. Korku, çıkarcılık ve güvensizlik duygusu temelinde “herkesin herkese düşman olduğu” bir şeyleşme süreci toplumsallığı tehdit ediyor. “Kimsenin kimseyi sevmediği” bu ortamda bireylerin kötü, yanlış ve çirkin ilkelerin tecridi altında yalnız kalmaya zorlandığı anlaşılıyor. Velhasıl felsefi, içtimai, siyasi, iktisadi ve ruhi bir çerçevede “pare pare olmuş” bir dünya, toplum ve birey gerçekliği giderek mutlak bir hal alıyor.

Elbette, bahsi geçen bu çok yönlü ve katmanlı yalnızlaş(tır)ma sürecine karşı muhtelif çareler de aranıyor. Yakın zamanda İngiltere’nin “Yalnızlık Bakanlığı” kurma girişimini siyasi anlamda olumlu bir örnek olarak görmek mümkün. Aynı şekilde birey ve toplumun “pozitif” yönlerini araştırarak ön plana alan psikolojik ve sosyolojik çalışmaların ortaya çıkması süreci de olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Bu türden çalışmaların yaygınlaşması, kendini veya başkasını tecrit etme temelinden yükselen yalnızlık hallerini bertaraf edebilir. Böylelikle bireyin kendisinde taşıdığı potansiyeli içselleştirerek toplumsallaşması için gerekli birçok olumlu değeri kapsayan “seçilmiş yalnızlık” hallerini de anlamak söz konusu olacaktır. Bu çerçevede “bir şeyin tabu olması için anlaşılmamasının yeterli olduğunu” bilerek, “yalnız ama güzel ülkemizin” gelecekte daha açık bir medeniyete adım atması için yalnızlık tabusunu her yönüyle tartışmayı önemsemek gerekiyor.

Belirtilen bu önem dâhilinde Üsküdar Üniversitesi olarak 6-7 Aralık 2019 tarihlerinde asli temasını “21.Yüzyılda Birey, Toplum ve Yalnızlık” başlığının oluşturduğu “1.Yalnızlık Sempozyumu”nu gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Yurtiçi ve yurtdışından yalnızlık alanında önemli çalışmalara sahip olan bilim insanlarının katılacağı sempozyumumuzda bu alana ilgi duyan herkes için bilimsel ve toplumsal bir ortam inşa edebilmeyi hedefliyoruz. İngilizce ve Türkçe dillerinde gerçekleştirilecek olan sempozyumumuza katılımınız bizleri onurlandıracak ve mutlu edecektir.

1. Uluslararası Yalnızlık Sempozyumu Davetli Konuşmacıları

Prof. Dr. Nevzat Tarhan
"Modernizmin Kâbusu Yalnızlık"

Prof. Dr. Lars Fredrik Svendsen
"Güven ve Yalnızlığın Politikası"

Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan
"Yalnızlık ve Politik Sonuçları"

Prof. Dr. Veysel Bozkurt
"Sosyal Medya ve Yalnızlık"

Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı
"Göç ve Yalnızlık"

Doç. Dr. Tayfun Doğan
"Değerli Yalnızlık"

Doç. Dr. Barış Erdoğan
"Modern Toplumda Solo Yaşam"

Doç. Dr. Çiğdem Yazıcı
"Post-Truth, Hakikat ve Yalnızlık"

Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Tan
"Yalnızlık Biliminin Kurucusu Durkheim"

Dr. Öğr. Üyesi Zülfikar Özkan
"Yalnız İnsan Mutlu Olabilir mi?"

Dr.Öğr. Üyesi Aylin TUTGUN ÜNAL
"Yalnızlık ve Kuşaklar"

Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Aydın Öztürk
"İstanbul ve Yalnızlık"

Proje Direktörü Hale Aslı Kılıç
"İstanbul ve Yalnızlık"

Dr. Recai Yahyaoğlu
"Yalnızlığın Psikolojisi"

Selahettin Yusuf
"Edebiyat ve Yalnızlık"

Önemli Tarihler


6-7 Aralık 2019 Sempozyum Tarihi

KAYIT