Hindistan alt kıtası dünyada en çok müslümanın yaşadığı bölge. Pakistan, Hindistan ve Bangladeş’te yaklaşık 300 ila 400 milyon arasında müslüman yaşıyor. Ancak, maalesef, yüzünü batıya çevirmiş biz Türkler, bu dünyada neler olup bittiğinden habersiziz.
Hind alt kıtasında İslam’ın yayılışı çok erken dönemlerde başlıyor. Kurulan imparatorluklar, yetişen büyük âlimler, dervişler, sufiler, İslamiyet’i bölgede kökleştiriyorlar. Nitekim 16. ve 17. yüzyıllarda, Mugal İmparatorluğu devrin en büyük müslüman nüfusuna hükmediyordu.
İlk olarak, bu bölgelerin tarihi hakkında bize sağlıklı bilgi kaynağı olabilecek iki ismi tanıtıyoruz; Francis Robinson ve Barbara Metcalf.
Robinson, bölge üzerine çalışan en önemli akademisyen
Francis Robinson için, halihazırda bölge üzerine çalışan en önemli akademisyen diyebiliriz. Özel ilgi alanı ise İslam’ın Güney Asya’daki serüveni ve İslamî hareketler. Atlas of the Islamic World (İslam Dünyası Atlaslı Büyük Uygarlıklar Ansiklopedisi-1), The Cambridge Illustrated History of Islam Cambridge (Çevrilmiş: Resimli İslam Ülkeleri Tarihi), The Cambridge Encyclopedia of India, Pakistan, Bangladesh, Sri Lanka, Nepal, Bhutan and the Maldives gibi ansiklopedik çalışmaların direktörlüğünü yapan Robinson’un bölge üzerine çokça makalesi ve kitabı var. Bunlardan en ilginci, Farangi Mahal uleması üzerine yaptığı çalışma. Kendisinin en önemli makaleleri Islam and Muslim History in Southeast Asia ve Islam, South Asia and the West adlı kitaplarında topladı. Ancak bu kitaplar maalesef Türkçe’ye çevrilmedi. Bu makalelerin konusunu bölgedeki ulema, genel İslamî hareketler, İslamiyet’te yazılı kültürün yayılması, tasavvuf ve İngiliz idaresiyle müslümanlar arasındaki ilişkiler oluşturuyor.
Metcalf de, Robinson gibi, ‘özel’
Bölge üzerine yazan bir diğer önemli isim ise Barbara Metcalf. Halen Amerika’da Michigan Üniversitesi’nde ders veren Metcalf’ın ilgi alanı bölgedeki İslamî hareketler. Bu kapsamda Deobendi medreseleri başta olmak üzere sufi gruplar ve Cemaat-i İslami gibi hareketleri inceliyor. İki önemli kitabı; A Concise History of India ve Islamic Contestations: Essays On Muslims In India and Pakistan. Ancak bunlar da Türkçe’ye çevrilmedi. Robinson gibi Metcalf’ı da diğerlerinden ayıran özellik kullandığı dil. Müslümanlara hak ettiği yeri vermesi, bölgede onlara yapılan haksızlıkları daha açık bir şekilde vurgulaması ve Hind kıtasının İngiliz idaresindeki yıllarını farklı gözle yorumlaması Metcalf’i, Robinson’la beraber, özel kılıyor. İkisinin de en önemli Güney Asya tarihçileri arasında gösterilmesi bu açıdan çok önemli.
Keşke tercüme edilseler
![]() |
(+) |
Bu iki ismin eserlerinin Türkçe’ye tercüme edilmemiş olması bir büyük ayıp. Yine aynı pencereden yazan Richard Eaton’un kitapları da (Essays on Islam and Indian history) dokunulmamış bir şekilde yerinde duruyor. İngiltere ve Amerika’da Hindistan hakkında binlerce öğrenci tez yazıyor, dergiler çıkıyor; bunun da ötesinde insanlar oralara gidiyor geliyor, okullar açıyor, İngilizce’yi öğretiyor, ticaret yapıyor. Yine bu iki ismin kitaplarında sıkça bahsedilen, Hindistan bölgesinde Osmanlı’ya karşı duyulan sempatiden ise bir tek bizim haberimiz yok ki. Ufkumuz İran’ın doğusuna geçememiş. Ancak Sovyetler’in ve Amerikalılar’ın Afganistan’a yaptığı zulümle Afganistan’ı hatırlamışız. Bunun ötesinde Hindistan ve Pakistan’la olan tek ilişkimiz oralarda okumaya giden tek tük talebelerimizin kişisel aktarımları olmuş.
Hem bu Hind alt kıtasında neler olup bittiğine hem de konu hakkında bize bilgi sağlayacak kaynakların ivedilikle dilimize kazandırılması gerekiyor.
Mürteza Analı haberdar etti