Allah bilir ya anası onu destanların hatırına dünyaya getirmiş… Yine Allah bilir, bir destan kahramanı doğurur gibi, başka anaların pek de tatmadığı büyülü bir acıyla doğurmuştur.

Kanının ve kalıbının adamı… Kalıbı da adam hani… Çam yarması da değil, çamın ta kendisi… Kıyafetini, yaşadığı çağı değiştirseniz, hani hiç zorlamadan bir destan kahramanı oluverecekmiş gibi bir hali var. Bürünülen, başkalarının giydirdiği bir hal değil bu, tabii hali…

Tebessümü de destansı…

Çok Ankaralı… Çocukluğu batıda “ayvalıklarda”, zeytinliklerde bağa bahçeye dalmakla geçse de, kısa süreli okyanus ötesi ve bozkır hayatı dışında Ankara’dan pek ayrılmadı. Ankaralıların Hacettepeli zümresine dâhil oldu.

Şehrin dört milyon nüfusu arasında bakışlarıyla ve bıyıklarıyla tanınacak bir hususiyeti var. Bıyıklarının da bakışı var ayrıca… Gülümseyince kırçıllaşan, kaş çatınca esmerleşen bıyıkları da kendi destanının tamamlayıcı unsuru…

Kaşları Karesi karası…

Yürürken kaldırım taşları “ya Allah ya Sabır” çeker.

İyi ayıklayıcı… Binlerce birbirine karışan, birbirini besleyen, birbirinden etkilenen “malzeme”den sadra şifa bir hüküm, bir yargı, bir sonuç, kültürü canlı kılan bir değer çıkarmak için yıldızlarla havadan sudan konuşacak kadar çalışkan…

Endamı heybetli olmasına karşın gönlü sükuna ermiş bir adam… Ağzı köpürürken bile kalbinin dudakları mutmain dizeler okur.

Bir halkın yüzyıllardır birbirini izleyen günlerini birbirine ekleyip günden güne sağalan, çoğalan, ölüp yeniden dirilen, yeniden dirilmek için ölen neyi varsa, dimağının çıkınına toplayacak kadar takipçi ve terkipçi…

Buğusu tüten yakarışları da yakası açılmadık kargışları da adı gibi bilir…

İrfanı “atlı” ve “adlı”…

Yanında yürüyen kişinin yağıdan ve çaşıttan korkusu bulunmaz.

Eleğin sık mı seyrek mi olduğunu alelade bir lokantada yediği ekmekten kestirecek kadar halkının yaptığı işle ilgilenir.

Özkul Çobanoğlu bu…

Halkbilim profesörü…

Hak bilir.

Türk Epik Destan Geleneği Araştırmalarına Giriş, Türk Dünyası Kültür Ekolojisi ve Atasözleri, Türk Halk Kültüründe Memoratlar ve Halk İnançları, Âşık Tarzı Kültür Geleneği ve Destan Türü, Halkbilim Kuramları ve Araştırma Yöntemleri Tarihine Giriş, Âşık Tarzı Edebiyat Geleneği ve İstanbul, Türk Dünyası Ortak Atasözleri Sözlüğü gibi kitapları sadece halkbilim külliyatımızı değil, kültür dünyamızı zenginleştiren göz nuru çalışmalar…

Kan sıcaklığı normalin üstündedir.

Yüzü bir şamanın “Eşhedü” dediği ana sabitlenmiştir.

Böyle biliriz.

 

Mehmet Aycı yazdı