Tasavvuf Ne Değildir?

 

 

Giyiminden mütedeyyin olduğu belli olan yaşlı başlı bir hanım Eyüp Sultan Cami"inde Yaşar Alptekin"in kolunu öpmeye çalışıyordu. Felaket! Türbelerde yaşanan rezaletleri ise zaten hepimiz biliyoruz.

 

 

"On yılda neler olabilirdi?" Derginin editörü Sabahattin Aydın editör yazısına böyle bir başlık seçmiş. Bir dergi çıkartmaktan daha zor olan şey, bir dergiyi yaşatmaktır. Aylık tasavvufi dergi Semerkand 10. yılını doldurup 11. yılına girerken bu  "tutunabilmenin" haklı gururunu da yaşıyor olsa gerek.

 

Semerkand'a nice yıllar dileyerek ben 120. sayının (Aralık 2008) kapak dosyası hakkında konuşmak istiyorum.  Derginin tam 9 sayfa ayırdığı bu önemli dosyanın ismi “Hak Yolunda Yanlış Adımlar”.

 

Sabahattin Aydın, kapak konusunun Urfa'da şekillendiğini belirtmiş sunumunda. Dosyayı hazırlayan Ali Sözer. Gayet kapsamlı ve gerekli bir dosya olmuş.

 

Hatırlarsanız bundan birkaç gün önce medyanın ilgisi son mühtedilerden Yaşar Alptekin'e yönelmişti. Benim ise orada dikkatimi çeken tablo şuydu. Giyiminden mütedeyyin olduğu belli olan yaşlı başlı bir hanım Eyüp Sultan Camii'nde Yaşar Alptekin'in kolunu öpmeye çalışıyordu.

Felaket! Türbelerde yaşanan rezaletleri ise zaten hepimiz biliyoruz.

 

Dosya tasavvufun ne olup ne olmadığını anlatarak başlamış. Bir mürşide bağlanmanın ne demek olduğundan bahsetmiş. Sonra bu yolda yapılan vahim yanlışlara değinmiş.

 

Okuyanı sıkmadan tertemiz bir üslupla yaralara neşterleri vurmuş. Menkıbelerin güzel olduğunu ama “israiliyyat” ile dolu olduğunu söylemiş. “Benim halimi mürşidim bilir”  “ Büyüklerimiz himmet etmedi de olmadı” gibi sözlerin ne kadar “sakat” olduğunu tahlil etmiş.

 

Dosyanın özünü ise İmam Rabbanî Hazretleri"nden yapılan şu alıntı oluşturuyor desek yanlış olmaz.

 

“Kıyamette dinin hükümlerinden sorulur, tasavvuftan sorulmaz. Ebedî hayatta azaptan kurtuluş bu hükümlerin yerine getirilmesine bağlıdır. Peygamberlerin gönderilmesinin gayesi de yalnızca kurtuluş çaresi olan bu hükümlerin bildirilmesidir. Kurtuluş peygamberlerin davet ettikleri dine uymakla olur”

 

On yılda neler olabilirdi. İnsanlara tasavvufun ne demek olduğu gayet güzel anlatılsaydı on birinci yıla girerken bu yazıya ihtiyaç olmazdı.

Bunu Semerkand'ı eleştirmek için söylüyor değilim. Semerkand çok güzel işlere imza attı. Fakat insanlarımız dinini öğrenmeden sufi olmaya kalktıkları için böyle kurumsal bir dergide böyle bir yazıya ihtiyaç duyuldu.

 

 

Sabahattin Aydın'la kısa kısa'ya bir göz atın.

 

 

Cesur Küçük, tarikatın şeriatı daha iyi yaşamak için olduğunu hatırlattı.