Ağlamalıyız, Bu Erkekçe Olur
Cins dergisi okumanın heyecan veren bir yanı var. Sizi içinizin hassas bir noktasından yakalayacak bir incelik mutlaka çıkıyor karşınıza. Damarlarınızda gezinen kanı bir küçük dokunuş bile alevlendirebiliyor. İşte Cins, tam da bunu yapıyor. Unutulan, göz ardı edilen bir nokta sizi alıp eski zamanlarda bir yerlere götürebiliyor. Malcolm X çıkıyor karşınıza. 28 Şubat’tan bir kara lekenin içinden sıyrılmaya çalışıyorsunuz. Yarının eskimez bir şarkı olduğuna inanıyorsunuz. Ve daha fazlası Cins dergisinin sayfalarında sizleri bekliyor.
Derginin Şubat 2023 sayısı da yine bizi kendimize çağıran bir davetiye gibi adeta. Bu sese kulak vermek gerek. Mesela ağlamak… Hem de erkekçe bir yüreklilikle ağlamak.
Derginin giriş yazısından;
“Oradayız. Güneşin etrafında dönen dünyamızın etrafında dönen ayın on ikiye ayrılmış evresinde güllerin toplu halde solduğu en yoğun zaman dilimi -öyle sanıyoruz ki- adına Şubat dediğimiz aydır. Oradayız. ‘Sen şimdi sevincimin akranısın’ diye seslenebilecek çok fazla özne var.
Ağlamalıyız, bu erkekçe olur.
Hakkı yenen bütün yumuşak kalplileri ve kalbi kırılan tüm hayalperestleri çağıralım.
Gözlerinin yerinde boş çukur olan siyah ve beyaz yüzleri ve her sabah evden çıkarken geri dönebilmek için kendisine sıkı sıkıya tutunanları çağıralım.
Beyaz şeytanlardan ve siyah uşaklarından nefret edenleri ve efendilerin pusatlarına yukardan bakmayı havalı hareketlerin en fiyakalı sesi sayanları çağıralım.”