Sultan III. Ahmet Meydan Çeşmesi, Tophane Meydan Çeşmesi, Alman Çeşmesi, 1453'te Osmanlı hâkimiyetine giren İstanbul'da inşa edilen sayısız çeşme ve sebilden sadece bir kaçı. Yapıldıkları dönemin mimari özelliklerini bugüne taşıyan çeşmeler, günlük yaşamın da bir parçası.
Neredeyse her sokakta ve köşe başında karşınıza çıkan çeşmeler, İstanbul'un dokusunda önemli bir yere sahip. Osmanlı döneminde yaşam kaynağı su ve suyu ulaştıran yapılar, menzil, meydan, duvar, sütun, namazgâhlı, oda ve şadırvan gibi konumlarıyla adlandırıldı. Tarihi yarımadadaki meydan çeşmeleri bugün de ihtişamını koruyor.
Sultan Ahmet’in çeşmesi
Sultan III. Ahmet Meydan Çeşmesi ismini Sultan 3. Ahmet'ten alıyor. Sultan III. Ahmet'in emri ile 1729 inşa edilen tarihi çeşme Lale Devri'nin ve kentin çeşme-sebil mimarisinin en güzel örneği.
Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın önerisiyle “Perayton” adlı Bizans çeşmesinin yerine yapılan çeşme Mimar Ahmet Ağa'nın imzasını taşıyor. Köşeleri yumuşatılmış kare planlı çeşmenin üzeri ahşap saçaklı bir çatıyla örtülü.
Denge ve simetrinin hâkim olduğu Sultan III. Ahmet Meydan Çeşmesi dört tarafında birer çeşme taşıyor. Çeşmenin dört köşesindeyse birer köşe sebili bulunuyor. Hat yazılarıyla dikkat çeken çeşmede klasik motiflerle beraber lale ve akantüs yaprakları taşıyan çini işlemelerden bir kuşak var.
Parça parça Almanya'dan gelen çeşme
Sultanahmet Meydanını süsleyen bir çeşme Alman Çeşmesi. Alman İmparatoru II. Wilhelm'in İstanbul'a ikinci ziyareti anısına parçalarının tek tek Almanya'dan getirilerek inşa edilen çeşme Neo-rönesans tarzında ve sekizgen bir plana sahip.
Ziyaretçilerini eşsiz mimarisiyle büyüleyen Alman Çeşmesi'nin yeşil renkli somaki taşından yapılan kubbesinin içi de mozaiklerle kaplı. Köklü Türk-Alman dostluğunun güzel bir nişanesi olan Alman Çeşmesi, kubbe eteğindeki madalyonlarda II. Abdülhamid'in tuğrasını ve II. Wilhelm'in insiyallerini taşıyor.
Tophane Çeşmesi akmıyor…
İstanbul'un en gösterişli çeşmelerinden biri de Tophane Meydan Çeşmesi, cephelerindeki mermer kabartma süslemeleriyle Türk rokoko tarzının zirvesi olan çeşme, Lale Devri'nin sembollerinden. 1732'de Sultan I. Mahmut tarafından yaptırılan çeşme, Türk su mimarisinin anıt eserlerinden.
Hazneli mermer çeşme dört yüzünde kabartma çiçek ve meyvelerle bezeli. Çeşme, bordo ve yeşilin hâkim olduğu kubbe altı ahşap panolarıyla ve saçaklarıyla göz dolduruyor. Tophane Meydan Çeşmesi, diğer örnekleri kadar şanlı değil. Etrafındaki bütün çeşmeler kırıldığı için bugün işlevini yitirmiş durumda.
Osmanlı mimarisinin yapıtaşları arasındaki çeşmeler, İstanbul'da sosyal yaşamın içinde varlığını sürdürüyor.
Eda Sinem Bakioğlu yazdı