Yeni bir eğitim öğretim sezonu daha açıldı Eylül ayı ile birlikte. Çiçeği burnunda üniversiteliler, kazandıkları üniversilerin bulundukları şehrin sokaklarını aşındırmaya başladı.
Dünya Bizim Ansiklopedisi'nde yer alan şehir maddeleri ve “Üniversite Rehberi” başlığı altında, özellikle genç arkadaşlarımıza yönelik rehber niteliğinde yazılar çıktı/ çıkıyor, söyleşiler yapıldı/ yapılıyor. Bu kez Dünya Bizim yazarlarıyla, bulundukları şehirlere dönük küçük çaplı, 'rehber' niteliğinde bir dizi söyleşi yapalım dedik.
Kütahya'yadair sorularımızı Sevil Dağcı yanıtladı.
Özellikle üniversiteye yeni başlayan kardeşlerimize şehrinizi birkaç cümleyle anlatın desek, neler dersiniz?
Kütahya’yı nasıl tanımlarsınız sorusu, beni geçen sene üniversitede aldığım “Şehir ve Değer” derslerine götürdü. Kütahya İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kemikli Hocamın derste yaptığı “Kütahya ilim ve irfan şehridir” tanımı aklıma geldi.
Bu şehirde doğup büyümeme rağmen, farkına varmadığım pek çok mekânı bu ders sayesinde yeniden keşfettim. Allah cc. vesîle olanlardan razı olsun. İnsan çoğu zaman içinde bulunduğu güzelliklerin farkına varamıyor; bizler maalesef, ecdadımızın hatıralarına sahip çıkamıyoruz. İşte bu sebepten şehirde yaşayan değil, şehri yaşayan olmak gerek. Şehri tanımak ve yeniden tanımlamak gerek...
Benim gözümde bir çınardır Kütahya, sağlam köklerle toprağa tutunmuş, vakur bir Mevlevi edasıyla dallarını semaya uzatmış. Gölgesinde sayısız medeniyetler mesken tutmuş, tarihin gidişatına yön veren devletlere beşik olmuş. Çınarın ihtişamını, görkemli duruşunu, başını yukarı kaldırıp gökyüzüne bakmayanların göremeyeceği gibi, şehre sığ bakanlar, tarihi zenginliğini, doğal güzelliğini, mânevi atmosferini, ilim geleneğini idrak edemez. Ancak çocuk saflığı, heyecanı ve merakıyla, yaşlı çınarın dallarında gezintiye çıkanlar, şehrin gerçek yüzünü görebilir.
Ağacın dalındaki, bülbülyuvasından farksızdır Dönenler… Bülbüllerin terennüm ettiği aşk nağmelerinin sesi, Dönenler Mevlevihanesi'nin duvarlarında hâlâ yankılanıyordur. Bülbüllerin feryadını, kulak verenler değil, gönül verenler duyar ancak... Germiyan Sokağı’ndaki tarihi konakların arasında, heybetle dolaşan Kütahya efelerinin atlarının ayak sesleri sizi ürkütebilir. Arnavut kaldırımlı taş sokaklara sarkmış ahşap işlemeli cumbalarda, hanımefendilerin yaptığı muhabbete kulak misafiri oluverirsiniz. Çınar ağacının en yüksek dalına konmuş serçe misali, Hisar'dan, Hıdırlık Tepesi'nden şehri temaşa edebilirsiniz. Gürül gürül kaynak sularının aktığı tarihi çeşmelerin başında, türkülerimize konu olmuş aşk hikâyelerinin başkahramanı siz olursunuz.
Şehre bu gözle bakan öğrenciler, Kütahya’nın mistik atmosferinden etkileneceklerdir.
Kütahyalı olduğum için biraz duygusal yaklaştım konuya ama öğrencilerin merak ettiği konulara da değinmek isterim. Kütahya, huzurlu, güvenli, trafik sorunu olmayan, yaşaması kolay bir şehir. Kış mevsimi çetin yaşansa da yazları klima kullanma ihtiyacı duymayacağınız sayılı illerden biri. Bulunduğu coğrafi konum, büyük şehirlere ulaşımı kolaylaştırıyor. Altıntaş Havaalanı şehre çok yakın ve uçakla İstanbul’a yarım saatte ulaşabilme imkânı sağlıyor. Şehrin en uzak yerinden bile aktarmasız olarak tek vasıtayla üniversiteye gidebilirsiniz. Öğrencilerin maddi imkânlarına uygun çok sayıda öğrenci yurdu, pansiyon vb. bulunurken, çeşitli büyüklükte daire kirama imkânı da mevcut.
Gençler şehrinizde ilk olarak "olmazsa olmaz" dediğiniz neler yapmalı? Nereleri ziyaret etmeli? Özellikle şehrinizin bir anlamda koruyucusu manevi büyükler kimlerdir, kabirleri hangi semttedir?
Kütahya’ya yeni gelen gençler, mutlaka Kütahya Kalesi'ne ve Hıdırlık Tepesi'ne çıkmalı, semaverde demlenmiş çaylarını yudumlarken şehri kuş bakışı seyretmeli. İmâmüddin Hezar Dinâr’ın yaptırdığı Selçuklu dönemine ait mescidi ziyaret etmeliler. Germiyan Sokağı'nda dolaşıp, tarihi konaklarda yöresel yemekleri tadabilirler. Sokağın devamında türbesi bulunan, halkın “Kara Donlu” lakabıyla bildiği, Ahterî Muslihiddin Mustafa Efendi’nin kabrini ziyaret edip, yine aynı güzergâhtaki Sakahane’yi, yanındaki Saadettin Camii'ni, hemen karşısında bulunan tarihi bedestenleri görmelerini tavsiye ederim. Kânûnî Sultan Süleyman zamanına ait olan ve aslına uyarlanarak yeniden yapılan Rüstem Paşa Medresesi, tarihi Balıklı Hamamı, Balıklı Tekkesi ve haziresindeki kabristan, hemen alt sokağında bulunan Şeyh Salih Efendi Türbesi, ziyaret edilmeye değer yerlerdir.
Balıklı Caddesi boyunca ilerlediklerinde yol mevlevî derviş heykelinin bulunduğu meydana çıkar, bu meydan üzerinde Ulu Cami ve Dönenler Mevlevîhanesi bulunmaktadır. Ulu Cami ve Dönenler Mevlevihanesi'nin hazirelerinde önemli şahsiyetlerin kabirleri vardır. Ayrıca mevlevîhanenin içinde Ergun Çelebi Hz.’nin kabrini ziyaret edip, semâhânenin ortasında bulunan kuyudan su içebilirler.
Ulu Cami’nin hemen yanında Arkeoloji Müzesi, diğer adı ile Vâcidiye Medresesi’nde sergilenen tarihi eserler çok eski çağlara aittir. Macar Evi, Çini Müzesi ve Evliya Çelebi’nin doğduğu ev görülmeye değer müzelerdir.
Ulu Cami'den İshak Fakih Camii yönünde ilerlediklerinde, Paşam Sultan Türbesi'ne ulaşabilirler. Şehir merkezinde bulunan Meydan Camii'ni, Ali Paşa Camii'ni, Karagöz Ahmet Paşa Camii'ni, Yeşil Cami'yi, Lala Hüseyin Paşa Camii'ni, Çinili Cami'yive daha pek çok tarihi camiyi ziyaret edebilirler.
Kütahya’nın manevi büyüklerinden Meydan Mahallesi Musalla Mezarlığı'nda türbesi bulunan Sun’ullâh-ı Gaybî Hz.’ni, Yeni Mahallede Fatma Ana’yı, Dumlupınar köyünde Hekim Sinan'ı (Şair Şeyhî), Domaniç ilçesi Çarşamba köyünde, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Ertuğrul Gazi'nin annesi Hayme Ana’yı unutmamalılar. Domaniç’e gidince Hayme Ana’nın, torunu Osman Gazi’yi avutmak için dallarına salıncak kurduğu rivayet edilen Mızık Çamı’nı da görmeden gelmek olmaz.
Tabi Kütahya’ya gelip de ünlü markaların indirimli seramik ürünlerinden, benzersiz Kütahya çinilerinden hediye almadan eli boş dönülmez.
Şehrinizde gezilmesi görülmesi gereken tarihi ve/veya doğal güzellikleriyle ünlü yerler nereler?
Kütahya, tarihi M.Ö. iki bin yıllarına dayanan ve o günden bu güne insanoğlunun yerleşim mekânı olarak tercih ettiği tarihi bir yerleşim merkezidir. İlk çağlardan günümüze kadar üzerinde yaşayan medeniyetlerin izlerini görmek isteyenler için, Frig Vadisi, Aizanoi Antik Kenti, Zeus Tapınağı gidilmesi gereken yerler listesine dâhil edilebilir.
Yer altı sularının şifasından yararlanmak isteyenler için Yoncalı, Ilıca, Eynal, Emet, Murat Dağı kaplıcaları uğrak yerlerdir. Murat Dağı'ndaki kayak merkezi de faaliyete geçmiştir.
Doğa gezintileri ve piknik yapmak iisteyenler, Kütahya topraklarından doğup Karadeniz’e dökülen Porsuk Çayı üzerinde bulunan regülatörü, serin havası ve soğuk sularıyla meşhur Çamlıca’yı, başta Enne olmak üzere birçok irili ufaklı göletleri tercih edebilirler.
Gençler için şehrinizde ne tür kültürel aktiviteleri tavsiye edersiniz? Özellikle kamu kurumlarının süreklilik arzeden hangi kültürel aktiviteleri takibe değer?
Halk Eğitim Merkezi ve Gençlik Merkezi’nin aile destek kursları, el sanatları kursları, müzik eğitimi kursları gibi çok çeşitli alanlarda düzenlediği kursları tavsiye edebilirim. Resim, tezhip, ahşap boyama ve oymacılık gibi sanat dallarına ilgisi olanlar, Kütahya Belediyesi Kent Konseyi Kültür ve Sanat Merkezi’nin düzenlediği sergi ve kurslara katılabilirler. Dumlupınar Üniversitesi'nin bünyesinde düzenlenen aktiviteler, faaliyetler, geziler de tavsiyelerimin arasında yer alıyor.
İlahiyat Fakültesi öğrencisi olarak, fakültemizin gerçekleştirdiği faaliyetlere değinmek istiyorum zira İlahiyat Fakültesi açıldığı günden bu yana Kütahya’nın değerlerine sahip çıkmıştır. Düzenlediği sempozyum, seminer ve panellerle Kütahya’nın ilim, sanat ve kültür hayatına canlılık katmıştır. Ahterî Muslihiddin Mustafa ve Dönemi Sempozyumu, Ergun Çelebi ve Kütahya Mevleviliği Sempozyumu, bu yıl 1-3 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen Sun’ullah-ı Gaybî Sempozyumu Kütahya’nın tanıtımına büyük katkı sağladığı gibi ilmi çalışmalara da öncülük yapmaktadır.
Fakültemiz, Kütahyalılara ve DPÜ öğrencilerine açık ders uygulaması kapsamında Fıkıh, Arapça, Felsefe, Hadis, Kur’an, Hat, Farsça eğitimlerini ücretsiz olarak vermektedir. Öğretim üyelerimizin cami dersleri ilim geleneğimizi devam ettirmiştir. Katılanlar, Çarşamba seminerleri sayesinde, Kütahya İlahiyat Fakültesi hocalarının, ayda bir kere de farklı üniversite hocalarının ilgi çekici, güncel, ilmi açıklamalarını takip edebilirler.
Gençler için şehrinizde ne tür kültürel aktiviteleri tavsiye edersiniz? Özellikle kamu kurumlarının süreklilik arzeden hangi kültürel aktiviteleri takibe değer?
Şehrimizde gençlerin takip edebileceği faaliyetler düzenleyen dernek ve vakıflardan bazılarının isimleri zikredeyim: İlim Yayma Cemiyeti, Ensar Vakfı, Milli Türk Talebe Birliği, İlme ve Hayra Hizmet Vakfı, Anadolu Aile Derneği, Birlik Vakfı, Hayme Ana Derneği, Medar, Kimder, Kihmed, (DİMAM) DPÜ İslam Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi.
DİMAM, Dumlupınar Üniversitesi merkez kampüstedir. İsimlerini saydığım dernek ve vakıfların hepsi Kütahya merkezdedir. Tam adreslerine, Kütahya Valiliği’nin internetteki dernekler sayfasından ulaşmaları mümkündür.
Şehrinizde gençlerin kültür sanat edebiyat dergilerinin yeni sayılarını edinebileceği, yeni çıkan kitapları bulabileceği kitapçılar hangileri? Keza sahaflar.... Mevki olarak neredeler?
Kütahya’da sahaf olarak zikredebileceğimiz bir yer yok maalesef. Kütahya’daki kitapçıların çoğu, Kütahya’nın sembolü olan ve Sevgi Yolu’nun girişinde bulunan vazoya çok yakındır. Üniversite Kitap Evi, Nazlı Kitap Evi çok değişik alanlardaki kitapların mevcut olduğu kitapçılardır. Ayrıca Üniversite Kitap Evi’nin hemen yanında bulunan Kitap ve Kahve isimli mekân gerçek bir kıraathane olma özelliğine sahiptir. Buraya gelen kitap okurları bir yandan kitaplarını okuyup diğer yandan kendilerine ücretsiz ikram edilen çay ve kahvelerini içebiliyorlar. Merak ettikleri kitapları istedikleri kadar okuyup inceleyebiliyorlar. Arkadaş gruplarıyla bahçede ya da iç mekânda, fikir alışverişi yapıp ders çalışabiliyorlar. Akdemirler İşhanı’nın zemin katındaki Beşeri Kitap Evi, 2. el kitapları bulabilecekleri bir kitapçı. Atatürk Bulvarı, Müftülüğün altındaki dükkânda, Diyanet Yayınları’nın kitaplarını bulabilirler. Caddenin hemen karşısında Merkez Kırtasiye'de yeni çıkan kitapları bulmaları mümkün.
Ayrıca şehrimizde bulunan kütüphaneler yazma eserler bakımından zengindir. Vahit Paşa İl Halk Kütüphanesi'nde 3500 yazma eser mevcuttur. Mustafa Hakkı Yeşil Kütüphanesi yine yazma eser bakımından zengin bir kütüphanedir. Evliya Çelebi Edebiyat Müze Kütüphanesi ise, sanat, tarih, felsefe gibi konularda söyleşi, bilimsel toplantı ve kültürel faaliyetlerin düzenlendiği bir yerdir. Dumlupınar Üniversitesi'nde bulunan Merkez Kütüphane oldukça büyük binası, çok sayıdaki zengin kitaplıkları, içinde oluşturulmuş yeşil alanı ve su seslerinin dinlendirici etkisiyle, ziyaretçilerine huzurlu bir ortam sunuyor.
Şehrinizde "gençler mutlaka bir fırsatını bulup tanışmalı, sohbetinde bulunmalı" dediğiniz ilim, kültür, edebiyat adamlarından kimleri sayarsınız? Nerede bulabilir gençler onları?
Gençlerin tanışmalarını istediğim şahsiyetlerin başında ressam, neyzen, tezhip ve minyatür ustası Ahmet Yakupoğlu Beyefendi geliyor. İki binin üzerinde yağlıboya resmi bulunan Ahmet Yakupoğlu, hayatını ilme ve sanata adamış kıymetli insanlardan biri. Şu günlerde sağlık sorunu olduğu yönünde haberler okuyorum, Rabbim acil şifalar versin.
Kendisini “Kütahya âşığı “olarak tanımlayan tarihçi-yazar Mustafa Kalyon Beyefendi, tatlı Kütahya şivesiyle sohbetine doyamayacağınız bir şahsiyettir. KÜDER onursal başkanlığını yapan Kalyon, Ulu Cami civarında bulunan dükkânında ziyaret edilebilir. Vakit ve Yeni Akit gazetelerinde yazıları yayınlanan, İlme ve Hayra Hizmet Vakfı başkanlığını yapan Süleyman Önsay Beyefendi de ziyaret listesinde bulunması gereken isimlerdendir.
Kütahya’ya yeni gelen üniversite öğrencilerine eğitim hayatlarında başarılar diliyorum. Sultan Veled’in Kütahya için yaptığı duayla röportajı tamamlamak isterim: “Kütahya’da bir ay kalana ne mutlu... İki ay kalacak olursanız daha fazla müstefid ve münfeyiz olursunuz. Kütahya kusursuz bir güzeldir. Böyle kusursuz güzele zeval olur mu? Ya Rab, bu memlekete kaza-bela verme, Cennet Kütahya’nın ya altındadır ya üstünde, Feda olsun Lahor, Keşmir, Tebriz, Kütahya’ya...”
Dünya Bizim ekibine teşekkür ediyorum. İlmi yaymak, güzel ve hayırlı faaliyetleri duyurmak için sarf ettiğiniz emekleriniz zâyi olmasın. Allah sizlerden razı olsun.
Mehmet Emre Ayhan sordu