İyi Bir Öğrenci Şehri!

Zeynep Şanlı, Viyana Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 4. sınıf öğrencisi. Başörtüsü yasağı nedeniyle Türkiye’de okuyamadığından Wonder vasıtasıyla Viyana’ya hicret etmiş kardeşlerimizden. Zeynep Şanlı ile “Viyana’da öğrenci olmak” üzerine konuştuk.

Türkiye’de bir öğrencinin Viyana’da öğrenci olabilmek için ne yapması, hangi sınavlara girmesi gerekiyor?

Öncelikle şunu belirtelim; ciddi bir başarı aranmıyor. Yani Türkiye`den birinin Viyana`daki bir Üniversiteye kaydolması pek de zor olmuyor. Vaktinde başvurabilirse ÖSS sonucuyla, biraz geç kalırsa da Üniversite kaydı ile geçiş yapması mümkün. Hatta bazı liselerden ÖSS’siz geçiş var. Ayrıntısını bilmiyorum ama mesela Ankara`da Pakistan Konsolosluğuna bağlı bir okula giden arkadaş, ÖSS’ye girmeden geçiş yaptı. Fakat o da yurtdışındaki Üniversite kaydıyla. Yani Üniversite düzeyinde olunduğunun kanıtlanması yeterli. Tabii şunu da eklemem gerekir; kayıt olmak kolay, okumak zor. O yüzden adam gibi okumaya niyeti olmayan hiç gelmesin.

Hmm… Bir de dil engeli var tabii. Eğitim dili Almanca, bunun için de dil konusunda yeterliliğini kanıtlaması gerekiyor.

Viyana’daki üniversitelerin eğitimi nasıl?

Eğitim konusunda kendilerini dünya çapında kanıtlamışlar zaten. Genel anlamda değil, fakat bölümüm ile ilgili yorum yapabilirim. Mimarlık eğitimi gayet iyi. Zihni açan bir eğitim veriliyor. Yaratıcılık ön planda. Mesela Türkiye`deki eğitimde `yalnızca yapılabilecek şeyi düşünmek` önerilirken, burada `düşünülen şey her ne olursa olsun (yeni olması önemli!) onu yapabilmek` önemli. Bu durum ilk başta dezavantaj gibi görünebilir, fakat avantajdır. Gerçek dışı, uçuk kaçık bulunabilir. Fakat yeni bir dile sahip olabilmek için biraz uçmak gerekiyor. Sonra bir yere konuluyor zaten.

Şunu da belirtelim, buradaki eğitim irade istiyor, kişinin çabası ile doğru orantılı olarak ilerliyor. Bu her iş için geçerli olmakla beraber, bizim Üniversitenin eğitiminde daha belirgin. Çünkü Türkiye’deki gibi belirli çizgiler yok. Kredili sistem, derslerin büyük bir kısmına katılım zorunluluğu yok vs…

Peki, Viyana’da öğrenciler için barınma imkânları neler?

Viyana’da uygun bir ev bulmak kolay değil. Sıkı bir takip ile bulunabilir. En aşağı 300 euro kira gözden çıkarılmalı. Mesela iki odalı bir eve 360 euro kira ödüyoruz biz. Faturalar buna dâhil değil tabii ki.

Yurt hayatı daha masrafsızdır. Gerçi o da tercihe göre değişir. Pek çok örgenci yurdu var Viyana’da. Devlete bağlı yurtlar, özel yurtlar, İslami camianın yurtları vs. Ben iki sene Wonder`in yurdunda kaldım. Sadece yurt olarak anılamaz tabii. Düşünen insanların toplandığı bir yer Wonder. Başka türlü bir okul oldu benim için.

Fakat ayrı kulvarlar… Yurt hayatı ile ev hayatı fark ediyor/ fark ettiriyor.

Viyana’da kültürel ortam nasıl?

Malum, Viyana bir kültür şehri. Kültürel ortamları takip etmekte zorlanır insan; istemediğiniz kadar sempozyum, sergi, konser, tiyatro, opera vs. Değerlendirilebilirse, öğrenciler için çok iyi bir fırsat. Kitaplar ve dergiler açısından bahis satın almaksa, öğrenciyi zorlar. Okumaksa eğer, kütüphanelerde ya da bölüme özel diyelim spesifik alanlarda mekanlar mevcut. Aktüel dergilere de ulaşmak mümkün. Bunun yanında burada eğitim gören arkadaşların çıkardığı ve bizlerin de bu vesileyle yazma imkânına eristiğimiz dergiler var. Mesela Mağrib Dergisi 2005 senesinin Mayıs ayından beri yayınlanıyor.

Viyana’da ya da Avusturya’da mutlaka uğranılması  gerekilen yerler?

İlk defa gelen birinin yapacağı gezi turistik bir gezi olur mutlaka. Bunun için de liste edinmek hiç zor olmaz. Fakat şunu söyleyebilirim, şehrin içinde dolaştıktan sonra, mutlaka Kahlenberg’e veyahut başka bir tepeye çıkıp da şehri seyretmeli. Wilhelminenberg de olabilir mesela. Bu bir şehri tanımak/ tanımlamak için önemli diye düşünüyorum. Tuna’yı da görmeli mutlaka.

Hoş bir Cafe`de vakit geçirmeli ki bu da kişinin tercihidir. Çok fazla Cafe var Viyana’da. Bir de tabii Viyana’nın tarihinde yadsınamaz bir Türk etkisi var. Meraklısına hitap edecek ayrıntılar mevcut bu anlamda. Prens Eugene Anıtı, Prens Eugene`in mezarı, Stephansdom`un kuzey yakasındaki Kapistan Kürsüsü, şehrin eski bir misafirhanesi olan Griehenbeisl`in oradaki Türk gülleleri, Kolschitzky Anıtı, Hofburg`daki izler, diğer bazı kiliselerdeki, saraylardaki, müzelerdeki vs. Daha pek çok şey sayılabilir. İlgilenenin bilgi edineceği kaynaklar mevcut.

Bir de bir Ayin’e ve Tiyatro, Opera veya Klasik Müzik Konseri gibi kültürel aktivitelere katılma imkânı olursa ziyaret eden kişinin, şehri anlaması/kodlaması kolaylaşır diye düşünüyorum.

Viyana'da tanışılması görüşülmesi gereken kişiler kimlerdir? Yani şu kişiye mutlaka uğrayın, çayını kahvesini için diyebileceğiniz…

Hmm bilmem bölümüne, talebine göre değişir.

Viyana ile ilgili kısa kısa bilmemiz gereken şeyler?

Şu anki görünümünü (büyük anlamda) 20. yüzyıla varmadan önce, Franz Joseph zamanında almış. Ünlü Ringstrasse, Rathaus, İkiz müzeler vs... Gösterişli, burjuvamsı havası yani...

Her şeyi düzgündür, düpdüzgündür. İnsanı çok küçültmeyen bir şehir gene de, nefes aldırıyor yani. Çok sürprizli değildir şehir yapısı. Sürpriz olan aktiviteleridir, konserleri, sempozyumları, sergileri vs…

Gökyüzüyle ilişki kurmanıza imkân verir. Topografyası sürprizsiz, dümdüzdür. Fakat yirmi dakikalık bir yolculukla bir tepeye çıkıp, Viyana’yı seyretme imkânınız  da olur. Şehrin içerisinde, şehir dışı atmosferini yakalayabilirsiniz, çünkü pek çok geniş, doğal parkları vardır, Tuna’sı vardır...

İnsanları soğuktur. Viyana ise bir soğuktur bir sıcaktır, sağı solu belli olmaz.

On dokuzuncu yüzyıl boyunca yaşadığı mesken sorunu, pek çok sevimli Cafe sahibi olmasını sağlamıştır. Saatlerce ve hatta tek başınıza bir Cafe’de oturabilirsiniz, hiç rahatsız da edilmezsiniz. Çünkü bu Viyana kültür hayatinin bir parçasıdır. Piyano dinlersiniz, kitabınızı okursunuz, yazarsınız, çizersiniz, kahvenizi de içersiniz vs…

İyi bir öğrenci şehri Viyana. Ves'selam…

E.Fatih Bilge söyleşti…

efbilge[a]gmail.com