Sinemadan yayıncılığa Suat Köçer ile

Sepya yayınlarından çıkan kitabı ile gündeme gelen Suat Köçer ile bir söyleşi yaptık.

Sinemadan yayıncılığa Suat Köçer ile

'MESAJ KAYGIM YOK, OKUYUCU KULAK VERSİN YETER' 

 

Suat Köçer'in bir kitabı çıkacaksa bu sinema üzerine olmalıydı. Çünkü kamuoyu seni daha çok sinema üzerine yazdığın yazılarla tanıyor. Ama sen okurların karşısına bir hikâye kitabıyla çıktın. Bu konudaki görüşlerini alabilir miyiz? 

 

Doğrusunu söylemek gerekirse sinema üzerine bir kitap hazırlamanın arifesindeydim. Fakat ortaokul yıllarımda başladığım hikâye yazma süreci de bir taraftan devam ediyordu. Daha sonra bir hikâye kitabı ile noktalandı bu süreç. Hikâye kitabı ile başlamak benim için de sürpriz oldu diyebilirim.  

 

Bu Ne Biçim Cumartesi” 6 hikâyeden oluşuyor. Kitaptaki hikâyelerin her birinin kuşkusuz senin iç aleminde özel ve önemli bir yeri var. Bu hikâyelerin içeriğinden kısa da olsa bahsedebilir misin? 

 

Kitaptaki hikâyelerin ortak noktası, hepsinin kişisel serüvenler üzerinden akıyor olması. 'Taş' hikâyesinde hayatın baş döndürücü telaşesine kapılmış emekli bir öğretmen, 'Gerçeğin Peşinde'de medya dünyasının çıkar ve güç dengelerine karşı kendi idealleriyle ayakta kalmaya çalışan bir gazeteci, 'Muharrem'de yaşadığı yangınla hayatı alt üst olan bir gencin hayata tutunma çabası, 'Bu Ne Biçim Cumartesi'de bir minibüs şoförünün dramatik güncesi, Hasibe'nin Rüyası'nda başını açmaya karar veren genç bir kadının değerleriyle yaşamı arasındaki sıkışmışlık ve son olarak 'Kırmızı Gül Demet Demet'de ise trajik sonla noktalanan bir Erzurum hikâyesi var.  

 

Yazmak senin için ne ifade ediyor? İlk kitabınla okuyucuya vermek istediğin mesaj nedir? 

 

Yazmak sürekli bir eyleme dönüştüğü zaman benim açımdan anlamlı bir hal aldı. Ne zamanki duygularımı yazıya dönüştürmeye başladım, o zaman yazma eyleminin beni anlamlandırdığını, hayatın zorlukları karşısında bir sığınağa dönüştüğünü hissettim. Bunun farkına vardığım andan itibaren, yazmak benim için vazgeçilmez bir alışkanlık oldu.  

 

Hikâye kitabımda okuyucuya bir mesaj verme kaygım olmadı. Yalnızca bu samimi hayat hikâyelerine kulak vermelerini istedim. Onlar ne alacaklarına kendileri karar verirler zaten. 

 

Kitapla ilgili olumlu ve olumsuz eleştiriler muhakkak almışsındır. Nedir durum? 

 

Kitapla ilgili birkaç küçük ayrıntı dışında hiç olumsuz eleştiri almadım. Bu 'oldu' anlamına gelmiyor elbette. Ama başlangıç açısından mütevazi de olsa iyi bir noktada olduğunu düşünüyorum.  

 

Senin sinema ile ilgili de ciddi çalışmaların var. Yönetmenlerle gerçekleştirdiğin nitelikli röportajların var. Okuyucu bunları kitap olarak görecek mi, yoksa mahreminde kalmaya devam mı edecek? 

 

Şu an bitme aşamasına gelen bir kitabım var. Sinema konulu bazı tartışmalar ve 2000 yılından bu yana gösterime giren belli başlı Türk filmleriyle ilgili kritikleri konu alıyor. Kısmetse mayıs ayında piyasada olacak. Röportajlar konusunda karar vermiş değilim. Ama gönlüm yayımlanmamış röportajlardan yana olduğu için, özel röportajlar içeren bir kitap düşünüyorum.  

 

Kısa film senaryoların var, bir tanesini Gülşah Maraşlı'nın yönetiminde birlikte çektiniz sanırım? Bunların devamı gelecek mi? Bu tip çalışmalarından biraz bahsedebilir misin? 

 

Editörlüğünü yaptığım www.sinemasinemadir.com çatısı altında çok güzel bir ekip oluşturduk. Günlük ortalama 500 tekil ziyaretçimiz var. Sitemizi birçok yönetmen, oyuncu ve sinema sektörünün içinden insanın takip ettiğini kendi ağızlarından duydum.  

 

Bu sitenin çatısı altında kısa filmler çekmeye karar verdik. Senaryosunu benim yazdığım, yönetmenliğini de dostum Gülşah N. Maraşlı'nın üstlendiği 'Oyun' isimli kısa filmi çektik. Film şu an kurgu aşamasında ve ham görüntülerinden anladığımız kadarıyla nitelikli bir çalışma çıkacak ortaya. İkinci kısa filmin senaryosu üzerine çalışıyorum. Kısmet olursa önümüzdeki ay ikinci filmimizi çekmeyi planlıyoruz.  

 

Sen velut bir yazarsın.  Çok yönlü çalışıyorsun... Bir sinema siten var, kültür-sanat ağırlıklı yeni bir siten yolda, kitap yazıyorsun, sinema eleştirmenliği yapıyorsun. Bu kadar işe nasıl vakit buluyorsun?  

 

İltifatın için teşekkür ederim. Saydığın işlerin hepsi beni hayata bağlayan uğraşlar. Onlar için koşturmak beni yormuyor. Tam aksine her gün biraz daha çok çalışmamı, ortaya koyduğum her ürün yeni bir işe daha başlamamı sağlıyor.  

 

Sen iyi bir müzik dinleyicisisin aynı zamanda. Bu sıralar neler dinliyorsun? Halk müziğine devam mı? 

 

Müzik dinlemek kendimi dinlemekle eş değer benim için. Özellikle halk müziği bir hazineden farksız bu açıdan. Türküleri daha çok TRT aracılığıyla dinlemeyi tercih ediyorum. Bunun dışında Ruhi Su, Sümeyra Çakır, Erkan Oğur, Aysun Gültekin, Oğuz Aksaç, Güler Duman, Orhan Hakalmaz v.b sesleri dinlemeye devam.  

 

Bundan sonra repertuarında neler var? Okuyucunun karşısına yeniden çıkmak için hazırlıklar ne aşamada? 

 

Sepya Yayıncılık'ı kurduk, biliyorsun. 'Bu Ne Biçim Cumartesi', benim olduğu gibi yayınevinin de ilk kitabıydı. İkinci kitabımız, 3 önemli filmin çözümlemelerini içeren bir sinema kitabı olacak. Kısmetse nisanda piyasada olacak. Gülşah'ın politik sinema ve sansür konulu bir kitabı ile az önce sözünü ettiğim sinema kitabımı mayıs ayında çıkarmayı düşünüyoruz.

 

 

Yaşar YEŞİL konuştu

YORUM EKLE
YORUMLAR
Meryem köçer
Meryem köçer - 12 yıl Önce

Tebrikler amcacığım sen bizim gurur kaynağımızsın

Kader karapınar
Kader karapınar - 12 yıl Önce

Merhaba ben meryemin arkadaşıyım onun sayesinde sizi gördüm ve tebrik ederim

Hilda
Hilda - 12 yıl Önce

Sizin en büyük hayranınızım

Hümeyra
Hümeyra - 12 yıl Önce

Sizi çok seviyoruz.

Meryem köçer
Meryem köçer - 12 yıl Önce

Amcacığım seni çok seviyoruz sen bizim gurur kaynağımızsın